Kafe ve restoranların, müşteri sirkülasyonunu artırmak amacıyla 30 dakikada bir sipariş zorunluluğu getirmesi ve aksi takdirde 50 TL “masa işgal” ücreti alması, Tüketiciyi Koruma Derneği tarafından tüketici hukukuna aykırı haksız ticari uygulama olarak nitelendirildi.
Yüksek enflasyon karşısında menü fiyatlarına sürekli zam yapan kafe ve restoranlar, şimdi de müşteri sirkülasyonunu artırmak amacıyla tartışma yaratan yeni bir uygulamaya geçti. İstanbul başta olmak üzere nüfusun yoğun olduğu büyük şehirlerde birçok işletme, ‘taksimetre’ uygulamasına başladı.
Uygulama kapsamında, işletmeye gelen müşterilerin masalarına 30 dakikada bir yeni sipariş vermesi zorunluluğu getirildi. Bu şartı yerine getirmeyen müşterilerden ise her yarım saatte bir ‘işgal bedeli’ adı altında 50 TL ücret alınıyor ve bu tutar hesaba ekleniyor.
“Uygulama Tüketici Hukukuna Açıkça Aykırı”
Söz konusu uygulamaya Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkanı Aziz Koçal‘dan sert tepki geldi. Odatv’ye konuşan Koçal, bu tür uygulamaların tüketici hukukuna aykırı olduğunu belirterek şunları kaydetti:
“Son dönemde bazı kafelerde ‘taksimetre’ veya ‘masa işgali’ adı altında ücret talep edilmesi, tüketici hukukuna açıkça aykırı bir uygulamadır. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre, tüketiciye herhangi bir hizmet sunulmadan bedel talep edilemez. Bu tür uygulamalar, haksız ticari uygulama kapsamındadır ve tüketicinin ekonomik davranış biçimini bozmaya yöneliktir.”
Koçal, işletmenin oturmakla birlikte sipariş verilmediği halde ‘masa ücreti’ istemesinin hukuken geçerli olmadığını vurguladı. Ayrıca, bu tür ücretlendirmelerin tüketiciye önceden açık, anlaşılır ve görünür şekilde bildirilmemesi durumunda da mevzuata aykırı olduğunu, menüde küçük puntolarla yazılan ifadelerin ise bilgilendirme sayılmayacağını belirtti.
TÜKODER’den Vatandaşlara Çağrı: “Kesinlikle Ödeme Yapmayın ve Şikayet Edin”
TÜKODER Genel Başkanı, tüketicilerin bu bedelleri ödememesi yönünde çağrı yaptı:
“TÜKODER olarak, işletmelerin ticari kaygılarla tüketicinin özgür alanını daraltan, hizmete erişim hakkını kısıtlayan bu uygulamalardan vazgeçmeleri gerektiğini vurguluyoruz. Sosyal yaşamın parçası olan kafeler, tüketicinin nefes aldığı kamusal alanlardır; oturulan her masa ticari meta değil, toplumsal paylaşım alanıdır.”
Koçal, vatandaşların böyle bir durumla karşılaştıklarında bedeli ödememelerini ve Tüketici Hakem Heyetlerine başvurmalarını önerdi. Ayrıca Ticaret Bakanlığı ve yerel idarelerin bu ‘masa ücreti’ uygulamalarını denetlemesi gerektiğini belirterek, tüketiciye hizmet sunulmadan ücret talep edilmesinin hiçbir gerekçeyle meşrulaştırılamayacağını ifade etti.