Ölümsüzlüğünü,
Nuh tufanının yok edici gücüne direnerek gösteren bütün ağaçların ilki Zeytin, şair Homeros’ un kulağına ; “Ben herkese aitim ve kimseye ait değilim, sen gelmeden önce de buradaydım, sen gittikten sonra da burada olacağım.” diye fısıldadı.
Ve insanlık Zeytin’le yeniden doğdu.
….
Hazreti Adem’in ölümüyle yeşeren, üç kitabın kutsal ağacı, Tanrı Ra’nın aydınlanma simgesi Tanrıça İsis’in meyvesi, bereket ve barışı temsil eden Tanrıça Athena’nın armağanıdır Zeytin ağacı.
….
Peygamberlerden krallara, Yunan Tanrılarından firavunlara kadar pek çok hikayede insanlığın Zeytin’le başladığı, Zeus’un ikiz çocukları Apollon ve Artemis’in Zeytinlikte doğduğu anlatıldı.
….
Zeytin,
Mezopotamya’da yeşerdi.
Akdeniz’e, Ege Adalarına, Yunanistan’a ve dünyaya yayıldı.
Kök saldığı her toprakta büyük saygı gördü.
….
İklimlerin, eko-sistemlerin, eski medeniyetlerin sırdaşı oldu.
……
Roma uygarlıklarında, ölenlerin sayısı kadar Zeytin ağacı dikildi.
….
Yedi bilgeden biri Solon’un koyduğu kanun ile korundu.
….
2000 yıl yaşayan ölümsüz Zeytin’i öldürmek bize nasip oldu.
….
Dünya savaşlarına rağmen ayakta kalmayı başaran Zeytin, köylünün baltasına, zenginin dozerine, yenildi.
….
Antik Yunan’da korumak için kanun çıkarıldı, Zeytin ağacı kesen öldürüldü.
Günümüz Türkiye’sinde zeytin katliamı kanun hükmünde kararnameler ile yapıldı,
….
Her mevsim yeşil görüntüsü ile mutluluk veren, kerestesi, dalı, meyvesi ile bizleri ihya eden Zeytin ağacı, ne yazıkki; köylüler, madenciler, müteahhitler, saray sevdalıları tarafından katledildi.
XXXX
Tarih boyunca her ağacın ayrı öyküsü, kullanım yeri ve şöhreti oldu.
…..
Kimi, kimi ulvi güçlere adak olarak sunuldu.
….
Sedir tohumu, Zeytin tohumu gibi konuldu Hazreti Adem’in ağzına.
Önce Zeytin yeşerdi, sonra Sedir.
Zeytin’le aynı kutsal ortamda boy attı, ölümsüzlük şerbeti tattı, 2300 yıl yaşadı.
….
Sedir ormanları, Gılgamış Destanı´nı yazdırdı.
Asurlular, Sedir tomruğu ve reçinesini savaş ganimeti, haraç saydı.
Finikeliler, Sedir ticareti ile denizlerde nam saldı.
….
Sedir, yoldaşı zeytin ile aynı kaderi paylaştı.
Saygı duymadık, koruyamadık, Zeytin’den fazla yaşayan, bulutlarla oynaşan Sedir’e. Keserek, yakarak yok ettik.
XXXX
Adem’in ağzındaki üçüncü fidan, yitirdiklerimizin sadık bekçisi, yapraklarını dökmeyen, her daim yeşil Selvi/Servi’dir.
….
Mitolojiye göre ; Apollon’un sevgilisi yanlışlıkla öldürdüğü geyiğin ardından döktüğü göz yaşları sonrası Selvi’ye dönüştü.
…..
Bir inanışa göre Zerdüşt, doğruluk ve dürüstlüğün simgesi Servi ağacını cennetten getirip, ateş sunağının kapısına dikti.
….
Ölüler diyarının, ölümsüz Selvi’si kutsaldır.
Eğilen üst dalları ile; ” Topraktan geldik toprağa gideceğiz” der
XXXX
Birbirini tamamlar, ağaç ve insan.
….
Parmak izi gibi eşsizdir, ağaç halkaları.
Kesilen bir gövdenin sağ ve sol yanındaki çizgiler farklıdır.
….
İnsan, kadim dostu ağaç olmadan yaşayamaz.
Ağaç, insan olmadan yaşar.
….
Ne diyor, Nazım Hikmet ;
“Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yanı ağır bastığı için.”
…