Ülkemizin kaderi!
Sıcaklar 35 dereceyi aşınca.
Rüzgar şiddetini artırınca.
Orman yangınları kaçınılmaz oluyor.
….
Her yıl ortalama 3000 yangın oluyor.
Geçen yıl bu ortalamanın altında yangın olmasına,
Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey; “2021 yılıyla kıyasladığımız zaman orman yangınları açısından çok daha az hasarlı bir sezon geçirdik” demesine rağmen, Muğla ve Antalya’da Cumhuriyet tarihimizdeki en büyük ormanlık alan yandı.
Traji komik olan; Karacabey’in; “Geçen yıl başarılı geçti” demesi.
Genel Müdüre göre, başarı;
142 bin hektar ormanın yanıp kül olması!
….
Ne yazık ki;
yangınlar birbiri ardına ormanları yutmaya devam ediyor.
Milas yangını,
yürekleri ağızlara getirdi.
Hava alanı bölgesindeki makilik alanda çıkan yangın, kısa sürede yayılarak Kemikler mevkine yayıldı.
….
Kemikler’de, yangın kontrol altına alındı.
Saatler süren mücadelede öne çıkan;
sarı renkli uçaklar oldu.
THK’lar.
Hükümetin yok saydığı, karanlık güçlerin el koymaya çalıştığı; Türk Hava Kurumu uçakları.
Hani; “Uçamaz” denilen uçaklar!
Milas yangınında başrol oynadılar.
Cesur ve tecrübeli pilotlar “işe yaramaz” damgası vurulan sarı boyalı uçaklarla, yanan çam ağaçlarını yalayarak sularını boşalttı.
….
Yangın, bilinmeyen nedenlerle makilik alanda başladı!
İtfaiye, ormancılar ve gönüllüler kısa sürede pozisyon aldı.
Üç arozöz, ve 8-9 personel birer tane hortum çıkardı.
Yangın, bölgede “C ” şeklinde yayılıyordu.
Derken telsizden;
“Kaçış yolu kapanıyor, geri çekilin” talimatı geldi.
Ekip, arozözlere koşturunca gönüllüler, ” Gitmeyin burayı söndürürüz” deseler de , hortumu çekmeye gerek görmeden hızla ayrıldı.
Çok geçmeden telsiz emri ile aynı ekip, gene aynı yerde konuşlandı.
Nedendir bilinmez, yangına müdahalede bocalayan ekip, gelen telsiz talimatı ile bir defa daha geri çekilmek için arozözlere koştu.
Gönüllüler bu defa, ” Gitmeyin, arozözü bırakın biz bu yangını söndürürüz” deseler de ekip, telaşla, adeta kaçar gibi geri çekildi.
….
Milas yangını,
ormancı bir dostumun;
“Panik, yangın büyütür. Suyun varsa korkma, söndürülemeyecek yangın yoktur” sözünü hatırlattı.
Aynı şekilde,
Bodrum’un en büyük yangını olan Kızılağaç yangınını yönetmek isterken, bölgeyi bilmediği, tanımadığı, Bodrum Orman Şefi’ni dikkate almayarak yanlış kararları sonrasında yangını büyüten, bir arozözü yangında kaybeden Milas Orman Müdürü’nü de hatırladım.
….
Orman Genel Müdürlüğü’nde işe, hak edenler değil, kartvizit ile gelenler alındığı için yangınla mücadelede Milas Yangınında olduğu gibi ilginç görüntüler yaşanıyor.
….
Yangına ilk müdahale çok önemli.
Geç kalmak.
Yangını yanlış yönetmek.
Ormancılara , güvenli talimatlar vermek yerine, onları paniğe sevk etmek…yangının yayılmasına neden olur.
Doğru kullanılması halinde, bir arozöz, yangında helikopterden daha başarılı sonuç elde eder.
Yeter ki, yangını yöneten, kartvizit ile değil, yangın içinden, çekirdekten yetişerek gelsin.