Bodrum, su fakiri.
Sadece Bodrum değil,
Türkiye su fakiri.
….
Bodrum’da her yıl, katlanarak artan nüfus, su problemini giderek kronik hale getiriyor.
….
Geçen yıl,
barajlar kuruyup,
su kesintileri başlayınca Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras;
“Ağustos’ta yıkanmak için damacana suyuna ihtiyaç duymayalım” açıklaması yapmak zorunda kalmıştı.
….
Hatırlanacağı gibi, geçtiğimiz yıl susuzluk oranında tarihi rekor kırılan Mumcular Barajı’nda , su seviyesi 1,5 metreye kadar düşmüştü.
Dahası, suların çekilmesi ile 1950’li yıllarda yapılan tarihi köprü ve kiremit fabrikası gün ışığına çıkmıştı.
Şükürler olsun, kış ve bahar aylarında yeterli yağmur yağdı.
Barajlar dolu.
İlçeye içme suyu temin eden Mumcular Barajı’nın su seviyesi 40 yılın en üst seviyesine ulaştı.
….
Su, insan hakkıdır.
Su, ortak bir mirastır.
Su, paylaşmayı, bize nasıl bir arada yaşayacağımızı öğretir.
Ne yazık ki;
Bodrum’da hakça bir paylaşım yok.
Aksine,
vahşi bir su israfı var.
….
Suçlu,
suyu vahşi kullanarak, Bodrum halkını umursamayanlar mı.
Yoksa, bu vahşette, onlara göz yumanlar mı.
….
Başkan, bir dahaki seçimler için oy deposu olarak gördüğü sitelerin yöneticileri ile sürekli toplantı yapıyor.
Sorunları dinliyor.
Acaba, bir defa olsun site yöneticileri ile yaptığı toplantıda,
Bodrum’un,
Bodrum halkının su sorununu gündeme getirdi mi.
Cevap belli!
Süt veren keçi kesilmez.
….
Susuzluk nedeniyle;
“Lütfen, araba yıkamayalım, bahçelerimizi hortumla sulamayalım, evimizin, dükkanımızın önünü yıkamayalım. Su israfına, dur, diyelim. Bütün Bodrumluları duyarlı olmaya davet ediyorum” diye halka çağrı yapan sayın Aras site yöneticilerine;
” Sitelerde kaçak su kuyuları var, suya para ödemediğiniz için her gün binlerce ton su boşa akıtılıyor” diye hesap soramadı.
Sorsaydı, sonra da,
“Yarından tezi yok, yarımadada ki siteler denetlenecek, kaçak kuyular bir daha açılmamak üzere kapatılacak…Ve kaçak kuyular için sitelere geçmiş yıllara dönük ceza kesilecek ” deseydi…
Bodrum’un başkanı olurdu.
Demedi.
Diyemedi.
Siteleri denetleyemedi.
Göstermelik operasyonlar haricinde, kaçak kuyuları kapatamadı.
Ceza da kesemedi.
….
İsmi bende saklı, yüzlerce hanelik bir site ziyaretimde, , bahçıvan kilometrelerce yolu itfaiye hortumu ile suluyordu. Aramızda ilginç bir diyalog geçti;
Kuyu suyu mu kullanıyorsun.
-Evet
Çiçekleri sulamıyor, yol temizliyorsun.
-Öyle istiyorlar, bu sıcakta işkence.
Yolun çok uzun.
-Hiç sorma, güneş doğmadan başladım, güneş batana kadar yolu temizlemeye devam edeceğim.
Bu yaptığın hiç doğru değil. Her gün hepimize ait olan onlarca ton suyu boşa akıtıyorsun, buna hakkınız yok.
-Bana kızma, emir kuluyum.
….
Suyu vahşice tüketenler sadece siteler değil.
Seralar,
peyzajcılar,
yüzme havuzları,
oteller de su tüketim yarışında, sitelerden geri kalmıyor.
….
Yarımadada yüzlerce metre kare üzerine kurulu orta büyüklükteki bir çiçekçinin günlük su tüketimi 20 ton civarında.
Çiçek, ağaç ve seraları fazla olan çiçekçi ise günde 40 tona yakın su kullanıyor.
Elbette ki; bu su belediyenin bağladığı değil, kaçak kuyu suyu.
Bodrum halkının suyu.
….
İklim değişikliğinin konuşulduğu bu günlerde bir damla suya bile muhtaç kaldığımız/kalacağımız günler çok uzakta değil.
Ki; geçen yıl, sıkça yapılan su kesintileri nedeniyle bunu yaşadık.
….
Bodrum’da kayıtlı nüfus 200 bin civarında.
Yaz aylarında ise nüfus 1.5-2 milyonu geçiyor.
Yani;
200 bin hatta daha az bir nüfusa göre planlanan, su şebekeleri, kanalizasyon ve su kapasitesi, yazın yeterli olmuyor.
Böyle olduğu için de tankerle su taşınarak turizm hizmeti veriliyor.
….
Bodrum’da susuzluk nedeni olarak;
– Jeolojik yapının (kayaç türünün) su tutma kapasitesi,
– Mevcut su kaynaklarının (yer altı ve yer üstü) aşırı nüfus nedeniyle ihtiyaçlara cevap verememesi,
– Yer altı suyunun aşırı çekimi nedeniyle tuzlu su girişiminin iç kesimlere taşınması,
– Tarım topraklarının turizm sektörü tarafından istila edilerek, otel, tatil köyleri, ikinci konut ve diğer yapılaşmalar nedeniyle tahrip edilmesi,
– Orman ve tabiatın, tarihi alanların tahrip edilmesi,
– Başta kömür santralleri olmak üzere madencilik faaliyetleri,
– Kaçak inşaat atıkları ve atık suyun denize deşarj edilmesi nedeniyle oluşan çevre kirliliği problemleri,
– Turizmin pik zamanlarındaki atık su debilerine göre projelendirilmiş arıtma tesislerinin, kış sezonunda verimli çalışamaması.
– Su depoları ve isale hatlarındaki muhtemel su kaçakları,
– Tarımsal sulama,
– Kaçak kuyular,
– Suyun bilinçsiz kullanımı,
– Yer üstü ve yer altı sularının insan eliyle kirletilmesi,
– Yağışların azalması,
– Doğa olayları,
– İklim krizi…gösteriliyor.
….
Bodrum,
bu nüfus artışı ile yakın zamanda kış aylarında 400-500 bin nüfusa ulaşacak.
Doğal olarak su, Bodrum halkı için ciddi bir problem olacak.
Bodrum, geçen yıl, Mumcular Barajı’ndan suyu borç almıştı.
Mumcularda çiftçiler, Bodrum’a verilen su nedeniyle ürünlerini sulayamadıklarından, şikayet ediyorlardı.
Suya aç Bodrum,
Mumcular gibi,
Geyikler Barajı’na da göz dikmiş durumda.
Yakın zamanda,
Milas yakınlarındaki su kaynaklarından temin edilmesi düşünülürken,
orta vadede
Dalaman-Akköprü Barajı ve Namnam Çayı’ndan su temin edilmesi uygun görülüyor.
Son aşama ise;
deniz suyunun arıtılması.
….
Bodrum Belediyesi ve MUSKİ’nin önceliği; su kaçaklarını önlemek ki; yüze 50 gibi bir orandan söz ediyoruz, yani 20 milyon ton suyun 10 milyonu kayıp.
3 bine yakın patlama ile kendine ait, kırılması mümkün olmayan dünya rekorlarını her gün yeni bir kaç patlama ile egale eden isale hatlarını yenilemek,
kaçak kuyuları bir an önce kapatmak ve halkı su tasarrufuna yöneltecek tedbirler almak da Bodrum Belediyesi’nin temel görevleri arasında
….
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, konuşmayı, şov yapmayı, kamera karşısında konuşmayı, afişlerde fotoğraflarını sergilemeyi seviyor.
Sorun çözmeyip, sürekli DSİ’yi suçlayarak çözümsüzlük sergileyerek Bodrum’ un su sorununu çözmeyen Dr Osman Gürün, Bodrum’u siyasi çıkarı için kullanıyor.
Ankara,
Bodrum’ sevmiyor.
Yarımada da 1.Derece Sit alanında oteller yapan Turizm Bakanı,
Bodrum’un değil, kendi geleceğini düşünüyor.
Bir daha aday gösterilmeyeceğini, gösterilse de kazanamayacağını bilen Muğla Büyük Şehir Başkanı, milletvekili olmak hülyası ile Bodrum’u oy deposu olarak görüyor.
Rüşvet skandalı ile sarsılıp, iş işten geçtikten sonra tribünlere oynayarak, İmar Müdürünü, imardan sorumlu başkan yardımcısı ile iki başkan yardımcısını görevden alıp, kendince Bodrum Belediyesi’nin bağırsaklarını temizleyen Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum´un sorunlarını değil, kendi koltuğunu düşünüyor.
MUSKİ ise, Bodrum’ da şekil olarak mevcut.
Üç beş vasıfsız elemanla, patlayan su borularını onarmaya çalışan MUSKİ, onda da başarılı olamıyor. Onardığı su boruları aynı gün patlıyor.
….
Sözün özü;
Bodrum’un su geleceği hiç umut vermiyor.