“Bodrum”, deyince akla; “Deniz” gelir.
“Deniz” deyince; ilk düşünce “Balık” olur.
….
Fakirin aklına düşse de balık sofrasına küstü.
Zengin, balık sofrasının müdavimi olduğu için,
“Deniz” i teknesiz düşünmez.
İlk fırsatta;
tekne/yat satın alır.
….
Bodrum,
betonla çevrildikçe,
zenginleşen müteahit sayısı artar.
Müteahhit/zengin sayısı arttıkça da,
kıyılarda demirleyen tekne/yat sayısı katlanır.
….
Müteahhit/zenginin,
tekne/yat hevesi,
maviye olan aşkından değil.
….
Tekne/yat model ve büyüklüğü,
Denize açılma tutkusu(!)
kazandığı para ve çevresine göre değişkenlik gösterir.
….
Müteahhit,
Bodrum’da
paradan para kazanır.
….
Bir büyüğüm;
“Para kazanmak kolay, parayı korumak zordur” derdi.
….
Müteahhit için para kazanmak kolay.
Kazandığını korumak için de bulduğu basit çözüm;
Tekne almak.
….
Neden tekne?
Parasını korumak için.
…..
Bodrum’da lüks bir villanın fiyatı 2-5 milyon Avro arasında değişir.
Elbette daha ucuz ve pahalı olanı da var.
2.5 milyon Avroluk villanın Türk Lirası değeri, yaklaşık 88 milyon lira.
Müteahhit birden çok villa yapıyor.
Yani;
10 villa yapsa, 880 milyon lira eder.
….
Villanın belediyede satış değeri 3-5 milyon lira görülüyor.
Aradaki fark elden alınıyor.
….
Müteahhit satışı tam gösterse ,
kazancın yarısı vergiye gider.
….
Satışı az gösterdiğinde ise,
bankalara yatıramadığı için,
evinde büyük kasalarda sakladığı onlarca milyon lira birikir.
Ki; bu da çok sakıncalı.
….
Müteahhit kolay yolu seçer.
Bir tekne alır.
Hem hayatın tadını çıkarır,
hem de evde sakladığı paraları tekne ile Yunan adalarına götürür.
….
Adalardaki tatili bittiğinde de,
paraları Bodrum’a getirirken;
“Ülkeme şu kadar para sokuyorum” der.
….
Tekneyi marinaya yanaştırdıktan sonra da aklanan paraları bankaya yatırır.
….
Hem belediye, hem devlet çok ciddi vergi kaybına uğrarken,
müteahhit vergisiz kazancın keyfini teknede sürer.