Bodrumlu kadınların şiddet ve İstanbul Sözleşmesi’nin feshine yönelik sert tepkileri gün boyu süren etkinlik, eylem ve yürüyüş ile devam etti.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği tarafından akşam saatlerinde düzenlenen Feminist yürüyüşe dernek başkanı Figen Erozan ve çok sayıda kadın katıldı.
Tepecik Camii’nden Bodrum Belediye Meydanı’na ellerinde davullar ve düdük çalarak yürüyen ve sık sık “Yaşasın Feminist Mücadelemiz”, “Kadınlar Özgür Olsa Dünya Yerinden Oynar” sloganları attı.
“KADINA YÖNELİK ERKEK ŞİDDETİ VE DÜŞMANLIK GİTTİKÇE ARTIYOR”
Bodrum Belediye Meydanı’nda sona eren yürüyüş sonrası kadınlar adına açıklamayı Avukat Evrim İnan yaptı. İnan, dünya genelinde, kadına yönelik erkek şiddetinin de kadın düşmanlığının da katlanarak arttığının somut bir gerçeklik olduğunu belirterek “Tüm siyasiler ve hükümetler dünya genelinde el birliği ile kadına yönelik erkek şiddetini durdurmamak üzere bir sistemi oluşturmaya ve bu sistemi var etmeye devam ediyorlar. Artarak devam eden bu kadın düşmanlığının odağında, kazandığımız haklarımızın siyasiler tarafından yok edilmesine yönelik her gün yeni bir uygulamanın hayatlarımıza el koyma manevralarına tanıklık ediyoruz. Şimdi sırada, Medeni Kanun’un değiştirilmesi, erken yaşta evliliklerin önünün açılması, Aile Bakanının daha iki gün önce, ‘yuva kurma’ adı altında şiddet barındıran evlilikleri onaylama politikaları sonucu bütçe ve hibeler ile kadınları evlilik birliklerin içerisine hapsetme, çocuk doğurma ve aslında hayatın en önemli tarafında yer almamaya dair politikalar izleniyor” diye konuştu.
“AYRIMCILIK SİYASETİNE MARUZ BIRAKILIYORUZ”
“Kadın olmamızın eşit bir cins olmamız üzerine kurulan ayrımcılık siyasetine maruz bırakılıyoruz.” Diyen İnan “Her ne olursa olsun bizim mücadele edecek gücümüz var, bizim mücadele edecek bilgimiz var, bizim mücadele edecek inadımız, eşit ve özgür bir şekilde yaşamak için politikalarımız var, hayatta kalma irademiz var. Hiçbir iktidar ve hiçbir güç, bunları elimizden alamadı ve alamayacak.. Dolayısıyla, varsın İstanbul Sözleşmesinden dün çekilmiş olunsun, elbette tekrar taraf olacak iradeyi ortaya koyacağız. Nasıl mı? Seçerek değil, siyasette eşit katılım ile yani seçilerek. Çünkü biz kadınlar ne istediğimizi biliyoruz. İstediğimiz hayata nasıl ulaşabileceğimizi de biliyoruz. Dolayısıyla, adımıza değil, odağımızdaki özgür, eşit ve şiddetsiz yaşamı kendimiz kuracağız” dedi.