Geçen hafta, kadın cinayeti daha bundan birisi daha karara çıktı. Hukuk garabeti olarak nitelendirilebilecek bir gerekçeli kararla daha karşı karşıya kaldık. Hukukçuların genel prensibi olan aslen dosyayı incelemeden, hukuki yorum yapmamaktır. Ancak bu yargılamada, hukuk dünyasını yıkıcı öyle hükümler uygulanmış ki; tüm dosyayı görmeye gerek dahi kalmadan, gerekçeli kararın lafzından, tüm dosyanın külliyen bir hukuk garabeti olduğunu algılayabiliyoruz.
Bu karar ile ilgili en eleştirilecek nokta haksız tahrik indiriminin uygulanmış olması. Bu konuda, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı dahi, haksız tahrik hali uygulanmasının uygun olmadığını, çünkü haksız tahrik indiriminin failleri cesaretlendirdiğini belirten bir beyanda bulunmuşken, toplumun bu kadar hassas olduğu bir davada, haksız tahrik indiriminin uygulanmış olmasını kabullenmek güç. Dava dosyasında neler bulunduğundan bağımsız olarak, böyle bir olayda yani maktulü henüz ölmediği esnada, canlıyken yakarak cesedi yok eden bir failin, haksız tahrik ile yakma eylemini gerçekleştirdiğine inanabilmek ve bunun gerekçeli karara haksız tahrik indirimi olarak yansıtılması kabul edemez.
Bu noktada, her kim haksız tahrik etkisi altında bir canlının canına kıymaya kalkışmışsa da, henüz canlıyken cesedin yok edilmesi için yakılması fiilinin seçilerek ve uzunca bir sürede yapıldığı da açıktır. Yani öldürme eyleminden bağımsız olarak ayrıca bir yakma eylemi olmuştur. Dolayısıyla bir an için olayın akışında öldürmenin haksız tahrik ile yapıldığı kabul edilse bile, öldürmeden bağımsız olarak yakma eylemi seçilerek gerçekleştirildiğinden, bunun cezaya haksız tahrik indirimi olarak yansıtılabilecek bir tarafı bulunamaz.
Cezai yargılamada, ceza indirim sebeplerinden bazıları, mevzuattan kaynaklı olarak zorunlu uygulanabilirken, haksız tahrik olgusunun varlığı ve indirim sebebi olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hakimin takdir yetkisinin içerisindedir. Tam da burada, takdir yetkisini toplum vicdanına yönelik kullanacak olan hakimler istiyoruz. Bundan da fazlası, artık özellikle kadına yönelik şiddet ve devamlı cinayet davalarındaki kararlara artık şaşırmak istiyoruz. Demokratik, hukuk devletlerinde olan ve olması beklenen hukuk kriterlerinin uygulandığı bir sistemde, toplum vidanını zedeleyen, hukuk garabeti bir karar açıklandığında, şaşırmak istiyoruz. Çok uzun zamandır, hiç şaşıramıyoruz.