Henüz sezon başlamadığı halde bayramda gördük ki, yaz boyu trafik çilesini hep beraber yaşayacağız. Korkunun ecele faydası yok. Su sorununa trafik de eklenecek. Bu durumda Bodrum nasıl bir tatil cenneti olacak artık siz düşünün. Haa! Unutmayalım, yapılaşma yoğunluğunun getirdiği keşmekeşlik de işin cabası.
İnşallah, yanılmış olmayı çok ümit ediyorum ama acı gerçekle yüzleşmeye hazır olun, sinir sistemimizin, sabrımızın dayanma katsayısını şimdiden arttırın. Bu yaz sezonunda hepimizi yoğun bir trafik çilesi bekliyor.
Görünen köy kılavuz istemez. Hepimiz sezon başlamışken Bayram tatilinde trafik çilesi ile çoktan karşılaştık bile. Kapımıza dayanan bu katmerli çileyi görmek ve yaşamak için müneccim olmaya gerek yok. Vaziyet meydanda. Aksini iddia eden varsa, ikna olmaya hazırım.
Velhasıl Bodrum’u elbirliği ile adım adım tatil cenneti turizm beldesi olmaktan çıkarıyoruz.
Bodrum, toplu konut kenti olma yolunda tam gaz ilerliyor. Bir başka deyişle BODRUM eşittir KÜÇÜK İSTANBUL. Geldiğimiz nokta burası olmamalıydı. Taşıma kapasitemizin üstüne çıkmamalıydık.
İnsanlar niye tatile gelir? Niçin tatil bütçesi yapar? Niçin Bodrum’u seçer? Kentin zorlu yaşam koşullarından trafik çilesinden, yoğun iş temposundan kurtulup ruhen ve bedenen dinlenmek ve huzur içinde eğlenmek için. Yoksa yollarda trafik çilesi çekmek için değil. Turist tatile geldiği yerde de aynı kent yaşamıyla karşılaşacaksa niye Bodrum’a gelsin ki?
Kısacası Bodrum diğer çevresel, yapısal ve altyapı konularında olduğu gibi trafikte de kan kaybediyor.
Bu ülkede TRAFİK uzmanı üniversite hocaları, çevre mühendisleri, şehir plancıları var. Gelin oturalım, şu Bodrum’un trafik çilesine bir çözüm üretelim deseniz inanın koşa koşa gelirler. Ancak ne demişler; ağlamayan çocuğa emzik verilmez. Ağlamasını, talep etmesini, istemesini sonra da kriz ve proje yönetmesini bileceksiniz. Liderlik burada belli olur.
20 yıl önceki bir yazımda Torba kavşağını Ortakent kavşağına bağlayan bir çevre yolu önermiştim. Neymiş efendim yol geçen yerlerde rant oluşurmuş. Sanki şimdi oluşmadı mı? Bu proje tekrar ele alınıp canlandırılır ve gerçekleştirilirse eminim ki Bodrum’un trafik yoğunluğu en az %40 oranında azalacaktır. Umarım bu önerim dikkate alınır da hiç olmazsa önümüzdeki yıllarda trafik çile olmaktan çıkar.
Aksi takdirde acilen el atılmaz ise Bodrum’un trafik sorunu çözümsüzlüğe doğru koşuyor. Artık bu acı gerçeği görmemiz lazım. Turizme daha fazla zarar vermeden lütfen bu işi masaya yatıralım. Göreceksiniz bu yaz bile işten eve, evden işe, otelden çarşıya gidemez hale geleceğiz. Artık daha sonraki yılları düşünmek bile istemiyorum.
Peki, uyarılarım, önerilerim kime?
Karayollarından, Mülki amirlere, Belediye Başkanlarından… İlgili kim varsa herkese. Bildiğim ve gördüğüm tek şey var; Bu işin şakası yok, ihmale gelmez. Hep beraber kolları sıvayalım, köklü projelerle trafik çilesine son verelim.
Hoşça kalın, trafikte kalmayın.