B.B ve Bodrum Belediye Başkanlarımızın reklam panolarındaki duyurularını görünce merak ettim; Bodrum altyapının neresinde? Altyapı deyince ne anlıyoruz?
Sezon ortasında karşılaştığımız sektörel ve yaşamsal mağduriyetlere ve zamanlama hatalarına rağmen iyi niyetli çabaları elbette görüyoruz ve bu mutluluğun billboardlara yansımasını anlıyoruz ama cadde ve sokakların her yıl kazılma nedenini bir türlü anlamış değiliz. Adını ister sistem deyin, ister plan-proje deyin, isterseniz öngörü deyin ama bilinen gerçek şu ki; bir şeyler yanlış gidiyor. Değilse cadde ve sokaklar yıllardan beri defalarca niçin kazılıyor? Bu israfı, plansızlığı ve kayıpları neyle izah edeceğiz? Daha kalıcı ve kapsamlı çözümler üretmemiz gerekmez mi?
Doğru teşhis ve isabetli analiz yapabilmek için öncelikle altyapının ne anlama geldiğine bakmamız lazım. Google amcaya sorduğumda yanıt gayet net ve açık; “ Bir yapı (ev, işyeri, kurum, avm… vs), bir kent ve ülke için gerekli olan YOL, SU, ELEKTRİK, GAZ, KANALİZASYON, TELEFON, İNTERNET, PEYZAJ, ÇEVRE ve ULAŞIM gibi tüm donanımlar ve bunların dolaylı bileşenleri altyapı kapsamına girer.”
Demek ki altyapı, “ karındeşen Jack” gibi her yıl yolları kazıp kapatmak değilmiş. Altyapı; organizasyon becerisi isteyen, tüm bileşenleriyle birlikte senkronize ve örgütlü müdahale gerektiren bir sektör. Onun içindir ki altyapı mühendisliği denen bir şey var ama Bodrum’da bundan kaç kişinin haberi var?
Günü kurtarmak için palyatif önlemlerle doldur-boşalt, aç-kapa ile altyapı sorunlarını çözmenin mümkün olmadığını gördük. Bu şekilde kendinizi ve size umut bağlayanları kandırmış olursunuz. Bodrum’un kaderi bu olmamalı, diye düşünüyorum. Daha güzel şeyler niye yapılmıyor? Anlamış değilim.
Senkronize ve organizasyon dedim. İşte bu ciddi ve kalıcı operasyonların orkestra şefi altyapı mühendisidir. Böyle bir bakış açısının ve yol haritasının varacağı nokta Bodrum altyapısının uluslararası standartlara, “ Kalite Yönetim Sistemi” ‘ne kavuşmasıdır. Olması gereken de budur.
Tekrar başa dönelim. Bodrum’da altyapı ne durumdadır? Bodrum’un altyapı sorunu yoktur veya kalmamıştır diyebilir miyiz? Heba olan bunca yıldan sonra, şayet diyemiyorsak, yaz-boz tahtasına dönen Bodrum’un kaybolan yıllarının, kaçan fırsatların hesabını kim, kime nasıl verecek?
Kafanız karışmasın. Bu sorunun basit ve net cevabı var; SİL BAŞTAN. Eğri oturup doğru konuşalım, dokuz köyden kovulmak pahasına da olsa belirtmemiz gerekiyor ki; Bodrum’un altyapı sorunu, hiç yokmuş gibi yeniden yapılandırılmalı, reforme edilmelidir. Belediyemizin bütçesi bu projeyi bırakın bitirmeyi, başlamaya bile yetmez. Dolayısıyla Ankara ile birlikte çalışma zorunluluğu kaçınılmazdır.
Hadi diyelim ki, bunu da aştık. Yol haritası ne olacak? Birinci aşama; tüm Yarımada altyapısının öncelikle su, kanalizasyon, elektrik ve telekomünikasyon röntgeni ve alt yapı hali hazır planları hazırlanacak. Ancak eminim ki bu bile el yordamı veya tahminleme yöntemiyle olmak zorunda. Çünkü, neyin nereden geçtiğini net olarak bilen yok. Bu haliyle altyapımız yamalı bohça. Birçok şey kepçeyi vurduğumuzda ortaya çıkacak.
Eğer bu çalışma yapılmayacaksa, emeklere yazık olur. Eski tas-eski hamam yap-boz devam ederiz.
Tabii ki, bu altyapı planlamasına başlamadan önce, elimizde en azından gelecek 50 yılın şehir planlamaları, çevre düzeni planı, master plan, yatırım planları… gibi gelecek vizyonumuza, Bodrum’u salimen yanaştıracağımız güvenli limana ışık tutacak ve Ankara’dan Bodrum’a, Bodrum’dan mahallelere kadar tüm paydaşların ortak eseri olacak “stratejik plan”ın hazırlanması gerekir.
İşte o planda önce aşağıdaki soruların doğru ve bilimsel cevaplarını bulmalıyız ki, sonra altyapıya geçebilelim. Bu işin siyaseti olmaz. Bodrumluların ve yazlık-kışlık tüm misafirlerin geleceğe dönük yaşam kalitesini arttıracak ve gelecek nesillere iftiharla, alnımızın akıyla devredebileceğimiz bir Bodrum için köklü ve bütüncül bir “ALTYAPI DEVRİMİ” kaçınılmazdır.
a) Hangi sektörün( eğlence, konaklama, tarım, eğitim, geleneksel zanaatlar, ticaret, üretim, denizcilik, arkeoloji, kültür… vs). Yarımada’nın neresinde gelişmesi öngörülüyor? Yoksa şimdiye kadar olduğu gibi Bodrum’u “saldım çayıra, Mevlam kayıra” türünden bir keşmekeşliğe mi teslim edeceğiz?
b) En azından önümüzdeki 50 yıl içinde Bodrum’un nüfusu ve yapılaşma ne kadar olmalı? İnsanca ve medenice yaşam standartlarına göre Yarımada’nın TAŞIMA KAPASİTESİ nedir?
c) Bu yeni konseptte doğa, çevre, kültürel değerler ve arkeolojik edinimler nasıl korunacak, aslına uygun olarak nasıl geliştirilecek?
d) Turizm çeşitliliği ile ilgili beklenti ve planlar nelerdir?
e) Koruma-kullanma dengesi, sürdürebilirlik ve taşıma kapasiteleri açısından Bodrum’un geleceğini tahrip etmeyecek önlemler nelerdir?
f) Önümüzdeki 10,20,30 ve 50 yıl sonra Yarımada’da ağırlanacak turist sayısı
(mavi yolculuk dahil) öngörülüyor mu?
g) Son olarak, belki en önemli soru; Bodrum erkinin böyle bir derdi, fikri ve niyeti var mı?
Bu ve benzeri ön etüdler yapılmadan, değişim ve yenilenme kararlığı oluşmadan alınan sezonluk ve palyatif tedbirler ve müdahaleler beyhude çırpınışlardan ibarettir.
Farz edelim ki, aklıselim kazandı ve altyapıya neşter atma vakti geldi, tüm ön çalışmalar, etüdler, analizler yapıldı, planlar hazırlandı ve yol haritası çıktı. Kamuoyunun bu büyük devrimi sahiplenmesi için şunu bilmesi gerekir; artık özgün doku korunarak yapılacak ve muhtemelen 10 yıl sürecek bu asrın operasyonuyla, Bodrum’un cadde ve sokakları en az 50 yıl boyunca bir daha kazılmayacak. Özellikle trafik sorunu bu proje ile birlikte tarihe karışacak.
Öyle bir operasyon ki, ana arterler başta olmak üzere tüm cadde ve sokaklar metro mantığı ile alttan birbirine bağlanacak, tüm altyapı hatları bu tünel içine alınacak ve bir arıza durumunda müdahale mini elektrikli araçlarla yapılacak.
Büyük düşünmekten korkmayın, inanırsanız mutlaka başarırsınız. Yeter ki vizyonumuz ve elimizde eylem planımız, yol haritamız olsun. Tabii ki bütçe çok önemli. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmezmiş, onu da bir zahmet Ankara ile çözüverin gari.
Düşünebiliyor musunuz? Elektrik, kanalizasyon, su, trafik, peyzaj, doğal gaz, telekomünikasyon… Tüm altyapı aparatları tünel içinde görünür olacak. Arızaları sinyalizasyon sistemi tespit edecek. Böylece Bodrum’un cadde ve sokakları aylarca delik deşik edilmeyecek, zaman ve milli servet boşa gitmemiş olacak.
Bodrum’un kazanacağı imaj ve yaşam konforu sayesinde yatırımlar kısa zamanda turizmden amorti edilecek.
Zaten bu işin başka bir yolu da yok. Şayet çağdaş ve markalaşmış bir BODRUM istiyorsak tek yol bu, yani köklü bir altyapı devrimi şart. Kısaca “ tek yol devrim.”
Yüreğiniz ve vizyonunuz yetiyorsa buyrun! Topyekün bir seferberlik ruhuyla işe başlayalım, gelin bu öneriler kağıtta sözde kalmasın, bir yerden başlayalım. Gelecek 50, hatta 100 yıl sonrasının ihtiyaçlarına cevap verecek emsali görülmemiş öyle bir altyapı yapalım ki tüm turizm kentleri sizi örnek alsın. Sadece Bodrumlu değil, tüm dünya sizi alkışlasın ve adınız tarihe geçsin.
Sevgili Başkanlarım sizleri bu büyük altyapı devriminin müjdesini veren ilanlarınızla billboardlarda görmek istiyoruz. İş bilenin, kılıç kuşananın, hadi hayırlısı.
Hoşça kalın.