Okullar açıldı. 2023-2024 Eğitim –Öğretim yılı, ilk kez okula gidecek olan minikler ve bir üst kademeye geçen ortaokul ve liseliler için “Uyum Haftası” ile başladı.
Uyum haftasında öğrenciler kadar ebeveynler de “Yaz tatili bitti artık daha yoğun bir dönem başlıyor” mesajını aldılar.
Tatil boyunca esnek uyku saatleri, yemek düzeni, teknolojiye ve oyunlara ayrılan sürelerdeki artış ve aile bireyleriyle daha fazla zaman geçirmek , yerini zamanı daha sınırlı kullanmaya ve planlanmış kurallar yumağına bıraktı.
Sadece okula yeni başlayanlar değil bir üst sınıfa geçen ara seviyelerdeki öğrenciler ve onların velileri de bu sürece alışmakta zorluk çekiyorlar..
Veliler, artan kırtasiye , ulaşım, yemek, kitap ve özel okul fiyatları gibi eğitim giderlerinin yarattığı karamsarlığı geride bırakıp , çocuklarının okula başlamasıyla birlikte; hem sosyal hem akademik anlamda sorumluluğu okula devrederek rahat bir soluk aldılar.
Okula, eğitime, öğretmene güvenmek elbette ki çok önemli ancak bazı velilerin okuldan beklentileri fazla abartılı olabiliyor.
Çocuk, güvenmeyi, sevmeyi, kendisini ifade etmeyi, beklemeyi, dinlemeyi kısacası kişiliğini oluşturan en temel alışkanlıkları ailesinden alır, evde öğrenir.
Okul çocuğun kendisini sosyal bir ortamda ifade edeceği, oradaki düzene uyum sağlayacağı ve kendi kapasitesini, yeteneklerini ortaya çıkaracağı bir eğitim yuvasıdır.
Çocuklar, yeni arkadaşlar edinmeyi, öğretmenlerle bağ kurmayı, iletişim becerilerini kullanmayı, dinlemeyi, sebat göstermeyi, tıpkı bir merdiven basamağından çıkar gibi zamanla geliştirir, kazanır.
Her çocuğun gelişim hızı, doğuştan getirdiği kapasitesi, aile ve çevresel uyaranlara verdiği tepkiler ve yaşantıları farklıdır. Okul tüm bu bireysel farklılıklara rağmen bir arada, uyum ve düzen içinde sınırlı bir zaman ve mekanda bireylerin gelişebilmesini sağlayan yegane ortamdır. Çocukların kendilerini bu ortamda rahat ve güvende hissetmeleri, aidiyet duygusu geliştirmeleri de son derece sağlıklıdır.
Motivasyon yaratan bir eğitim ortamı çocukları sağlıklı bir şekilde ve tam kapasiteyle geliştiren sihirli değnektir . Sınıfta parmak kaldırma cesaretini kazanmış , can kulağıyla derse katılan, ödevlerini kendisi zamanında ve hatırlatmadan yapan, zorlansa da vazgeçmeden tamamlayan bir öğrenci eğitimde engel tanımaz.
Sonuç olarak; ebeveynler olarak çocuklarımızın eğitim sorumluluğunu sadece öğretmenlere bırakmadan bir kez daha düşünelim. Kendimize “Çocuğumuz ve biz okula hazır mıyız?” sorusunu soralım.
Çocuklar her şeyimizdir, onlara her şeyin en iyisini verelim, ancak onlara öncelikle okul kapısından girebilecek gücü ve inancı aşılayalım. Bunu yaptığımızda çocuklarımız eğitim basamaklarını rahatlıkla ve güvenle tırmanırlar.