Yunan,
otomatiğe bağladı.
Neredeyse her yıl,
bir adamızı işgal ediyor.
….
“İşgal ediyor”,
birilerine biraz sert kaçabilir,
ancak işin gerçeği bu.
….
Adaya bayrak dikmek.
….
Genelkurmay ve bakanların ziyaretinde sucuk partisi yapmak.
….
Adayı silahlandırmak.
….
Turizme açmak…
…
Bu düpedüz işgaldir.
….
Ülkemizde herkes milliyetçi.
Daha doğrusu,
Milliyetçilik kavramını işine geldiği gibi kullanıyor.
….
Soralım iktidar ortağına,
“İşgal için ne diyorsunuz”
Ya da soruyu değiştirelim,
“İşgale neden tepki göstermiyorsunuz.”
….
Yunan,
uzaklardan gelip, adalarımızı işgal ediyor.
Biz ise,
adalarımıza sahip çıkamıyoruz.
Yunan kadar Milliyetçi,
Yunan kadar kararlı
Yunan kadar cesur olamıyoruz.
….
Acı olan,
Yunan’ın işgalini protesto etmesi gereken,
Turizm Bakanı’nın bu adalara turist göndermesi.
Eski Başbakan ve Gelecek Partisi Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun da bir Türk Adası olan Marathi Adası’na pasaportla girdiğin hatırlamakta yarar var!
Bu arada Birleşmiş Milletler, Türkiye’ye ait olduğu halde Yunanistan tarafından işgal edilen 18 ada ve bir kayalık arasında bulunan Aydın’a ait Marathi Adası’nın tapusunu gönderdiğini bilmesine rağmen, Türk adasına Yunan vizesiyle turist gibi giden bir parti başkanı, ülke yönetimine gelse ne yapar acaba, diye de merak ediyor insan!
….
Eşek adası,
Nergiscik,
Bulamaç,
Keçi,
Koç Baba,
Ardıçcık,
Kandilli,
Kızkardeşler…
Bu adacıkların isimleri Türkçe.
….
Aynı şekilde Koyun Paşa,
Garanti,
Vatan,
Hurşit …adaları da isimlerinden anlaşıldığı gibi Türk adaları idi!
….
Yunan son olarak,
Küçük Çuha adasını işgal etti.
İsmine aldanmayın,
Küçük Çuha adası,
İstanbul’daki Büyükada’nın,
Meis adasının dört misli büyüklüğünde.
….
Adaya inşa edilen kiliselerde Yunan Bayrakları var.
Limanı Yunan şirketler işletiyor.
Ve de adalarda Yunan bayrağı yanında AB bayrağı dalgalanıyor.
….
Küçük Çuha adasının stratejik bir özelliği vardı.
Yunanlılar bu adaya da el koyunca,
Adalar Denizinden Akdeniz’e geçişi sağlayan Kitira Geçiti’de Yunanistan’ın egemenliğine girdi.
….
Yani,
19 Türk adası ve 2 kayalığı bir el silah atmadan işgal eden Yunanistan, Adalar Denizi’ni Yunan Gölüne dönüştürdü.
….
Yunanistan ilk olarak 1996 yılında Kardak adasına bayrak dikerek, işgal etmek istedi.
Ancak, Türk hükümeti ve silahlı kuvvetleri savaşı göze alarak SAT komandolarının operasyonu sonrasında adadan Yunan bayrağını indirip, Türk bayrağı çekti.
Ne Yunanistan ne de hamisi Amerika sesini çıkaramadı.
….
Bodrum’un yüzü aydınlık.
Karanlık bölgesi Karaada!
….
Nedendir bilinmez,
Türkiye, Karaada konusunda tavırsız.
Adada çivi çakmak yasak.
Daha da ilginci kendi adalarımıza ve adacıklarımıza bayrak dikemiyoruz.
Oysa; Yunanistan’ın işgal için fırsat beklediği Karaada’nın, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin de imzası bulunan belgede Türkiye’ye ait olduğu görülüyor.
Nedense, yönetemeyenlerimiz bu belgeyi görmek istemiyor.
Yunanistan’ın tepkilerinden çekiniyor!
Yunan ise, kimseden çekinmeden çivi de çakıyor, askeri yığınak da yapıyor.
….
Bodrum’un tam karşısında ve 4 mil uzaklıkta, tepeleri çam ormanı ile kaplı, yeşil ile mavinin buluştuğu Karaada, 2012 yılında üzerindeki işletmeyle birlikte Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular kapsamında yapılan ihaleyle, özel bir firmaya 99 yıllığına kiraya verildi.
Firma, 10 yıldır Karaada’ya çivi dahi çakmadı.
….
Kleopatra’nın da bir süre yaşadığı içindeki çamurun insanı güzelleştiren, sıcak suyu ise cilt hastalıklarına iyi gelen Güzellik Mağarası ile Karaada, Bodrum turizmine büyük katkı verecek potansiyele sahip iken, iktidar tarafından göz ardı edilip, kaderine terkedildi.
….
Homeros’un,”Ebedi Mavilikler Ülkesi” dediği, Bodrum’a 4 mil uzaktaki, adı kara, yeşil ile mavinin buluştuğu, tarih ve doğa zengini adanın arka yüzünde, mavi tonların dansını yansıtan birbirinden güzel koylar var.
Örneğin, Poyraz Limanı.
….
Adanın turizm potansiyeli yüksek.
İhaleyi alan firma beklemeyi tercih ediyor.
Bir Allah’ın kulu da,
“Kardeşim ne bekliyorsun” diye sormuyor.
….
Adamız var.
“Bizim” diyemiyoruz!
Bayrak asamıyoruz.
Yüksek sesle hakkımızı savunamıyoruz.
….
21 adanın işgaline sessiz kalan yönetenlerimiz suskun!
İhaleyi kazanan Ayhan Yaşar, adada doğa ile barışık, ada yaşantısına bütünleştirici yöntemleri geliştirmeye çalıştıklarını, Bodrumlularla ve derneklerle iç içe uzun vadeli yatırım planladıklarını, söylüyor.
Yaşar; yapacakları projeyle turizmi 12 aya çıkarmayı planladıklarını ifade etmesine rağmen, 10 yıldır neden beklediği konusunda bir açıklama yapmıyor.
….
Yunan Karaada’ya bakıyor.
Karaada bize bakıyor.
….
Bizimkisi karşılıksız aşk!
….
Yazdığı tarih kitapları ile tanınan Osman Öndeş’de Bodrum tutkunu.
Adalarımızın Yunanistan tarafından birer birer işgal edilmesini hazmedemiyor.
Araştırmacı yazar Öndeş,
“Adalarımızda yaşamaya ihanet demeyin, ufkunuz yetmiyorsa hiç olmazsa bir bayrak direği dikin ve orada Türk bayrağı dalgalansın..
Belki bir gün o adalarımıza, adacıklarımıza da sefer yapan feribotlarımız olur.” diyor.
Keşke, diğer yazarlarımız da Osman Öndeş gibi, tarihine ve de topraklarımıza sahip çıksa!