Türkiye yanıyor…
Yakılıyor.
Geçen yıl ki, “Marmaris yangın faciası” anılardan silinmeden,
Marmaris bir daha yandı.
Yakıldı.
….
Marmaris Hisarönü 96 yılında da yanmış, 7 bin hektar orman kül olmuştu.
3 gün süren yangın sonrasında yetkililerin biraz da zorunluluktan
Türkiye yanıyor…
Yakılıyor.
Geçen yıl ki, “Marmaris yangın faciası” anılardan silinmeden,
Marmaris bir daha yandı.
Yakıldı.
….
Marmaris Hisarönü 96 yılında da yanmış, 7 bin hektar orman kül olmuştu.
3 gün süren yangın sonrasında yetkililerin biraz da zorunluluktan yaptıkları tek doğru açıklama; ” 4500 hektar alan yandı” oldu.
Ne de olsa muhalif belediye yanan alanın ne kadar olduğunu açıklayacaktı!
….
Orman İdaresi’ne sormak lazım,
Hisarönü Milli Parkı’nda yeterli bakım yapılmış mıydı!
….
Yetkililer TV ekranından;
-Yangına 8 dakikada müdahale ettik, dediler.
Bir helikopterin kalkış yapabilmesi için en az 7 dakika ısınma yapması gerekiyor, ayrıca alevlerin büyüklüğü ve hızı göz önüne alındığında, açıklama pek doğru gelmiyor.
….
Yangını çıkardığı iddia edilen kişinin açıklamaları da pek mantıklı değil.
Zira; yangının üç ayrı yerden çıktığı iddia edilirken, sanığın “Ben yaktım, üç ayrı yere sigara izmariti attım” ifadesi biraz muğlak.
….
Orman idaresinin deneyimleri, istihbarat servislerinin uyarıları ile sıcaklarla birlikte orman yangınlarının başlaması bekleniyordu.
Ne yazık ki; Orman İdaresi bir defa daha önlem almakta geç kaldı.
Satın alınan uçak ve helikopter yok.
Kiralanan uçaklar ile pilotların ve de yerden sürdürülen söndürme çalışmalarında koordinasyonun ne kadar yetersiz olduğu görüldü.
Oysa geçmiş yıllarda yaşanan orman yangınlarında ekip, çok deneyimli olduğu, sahayı bildiği, koordinasyonu doğru sağladığı için, bugüne kıyasla uçak, helikopter, arazöz, köpük…gibi malzeme eksikliğine rağmen çok başarılı sonuçlar alınıyordu.
Orman İdaresi ne zamanki siyaseti odağı oldu, acemilik, ilgisizlik, bilgisizlik arttı, orman yangınları büyüdü.
Sayın Cumhurbaşkanı, yangına canını sakınmadan uykusuz mücadele eden orman işçilerini kutladı.
Çok doğru yaptı.
Geçekten de Orman İdaresinin vazgeçilmezi, orman işçileri.
….
Marmaris yangınında kullanılan uçaklar, 3 ton kapasiteli, tarım, zirai ilaçlama uçakları.
Ne yazık ki, bu uçaklar, boşaltma yaptıktan sonra denizden su alamadığından, dolum yapmak için bir alana inmek zorunda.
Yani, bu uçakların kapasitesi saatte 3 ton su atmak!
Acaba bu gerçeği, uçakları kiralayanlar biliyor muydu.
….
4 temmuz tarihi,
Orman İdaresi için, doğal olarak da ülke için çok önemli.
Nedeni; gece görüşlü 10 helikopterin bu tarihte gelecek olması.
Bu sayede, yangınlarda kontrol daha erken sağlanacak.
….
Bilindiği gibi, gece rüzgar daha az oluyor, dolayısıyla gece yapılan soğutma yangını kontrolde çok önemli.
Ayrıca, THK’nun uçakları da devreye girecek.
Ki; alınan doğru bir karar da, işlerine son verilen THK pilotlarının geri alınması.
Türk pilotları ile yabancı pilotları kıyaslamak mümkün değil.
THK nun amfibi, denizden su alan uçakları , 150 litre az kapasiteli olsa da!, devreye girdiğinde orman yangınlarını fazla yayılmadan söndürme şansına sahip olacağız.
….
Orman yangınlarında bilinen bir yanlış ise; yangını suyla söndürmek.
Su, yangını geriletir ancak söndürmez.
Ateşi, ateş söndürür.
Rüzgar kuvvetli olduğu zaman alevler, bir bölgeyi atlayarak diğer bölgeye geçer. İşte bu bölge yakılmazsa yangın sönmemiş olur. Bu nedenle yer ekibinin, alevlerin atladığı yerleri yakması gerekir.
Yanılmıyorsam Ankara’da çıkan bir yangında, orman işçileri, alevlerin atladığı alanı yakarak, yangını yangınla boğmak isterken halkın;
“Orman işçileri ormanı yakıyor” suçlaması ile karşılaşmıştı.
Yani; Orman İşçilerini böylesi korkulardan korumak için halkın da eğitilmesi gerekir.
….
4 temmuz, Orman İdaresi için bir milat olacak.
10 adet gece görüşlü 44 helikopter ile, 14 uçak orman yangınları için devreye girecek.
Ve de bakımı yapılan THK uçakları.
Orman İdaresi’nin acil yapması gereken, THK uçaklarına gece görüş taktırmak.
Ne de olsa, Türkiye bu konuda çok ileride…
….
Her yangın sonrasında yetkililerin;
“Çok şükür can kaybı yok” açıklaması, milyonlarca insanı üzer.
Elbette böylesi bir felakette can kaybı olmaması büyük bir tesellidir, ancak her orman yangınında, nesli tükenmekte olan yaban keçilerinin yanı sıra ayı, karakulak, tilki, sincap, gelincik, porsuk, yaban domuzu, tavşan vb. memeli hayvanların yanarak can verdiğini de unutmamak gerekiyor.
….
Orman yangını sırasında ayağına çizme çekip, ekran karşısına çıkan yetkililer göze pek antipatik geliyor.
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras’da çizme giymeyi, çizmeli poz vermeyi sevenlerden.
Yangını sadece Orman İdaresi söndürmez.
Belediyelere düşen görev, yangın için önlem almak.
Sayın Aras’a kolay soru;
Bodrum’da, özellikle de ormanla komşu kaç otel ya da sitenin yangına karşı aldığı önlem var.
Kaç otelde arazöz, var.
Oteller için birkaç yangın söndürme tüpü, yeterli mi.
Bodrum itfaiyesi, otelleri, büyük siteleri yeterince denetliyor mu.
İtfaiyeyi, orman yangınlarına destek verecek şekilde güçlendiriyor mu.
Orman İdaresi ile koordineli çalışmalar yapıyor mu.
Orman kenarlarının temizliğinde Orman İdaresi’ne yardımcı oluyor mu.
Soru çok.
….
Cevap mı!