SOLTV yazarı Can Kuyumcuoğlu’nun haberine göre Bodrum’da üniversite öğrencileri depremden bir hafta sonra, giysileri çöp torbalarına doldurulup apar topar kovuldu. Ancak Müdürlük, yurtlara iki ay daha para ödemeyi sürdürdü.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin depremin ardından uzaktan eğitim sebep gösterilerek kaldıkları yurt otellerden çıkarılmaya çalışılması Nisan ayında gündem olmuştu.
Olayla ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. SOLTV yazarı Can Kuyumcuoğlu’nun haberine göre, öğrenciler 11 Şubat tarihinde, yani depremden bir hafta sonra, yurt olarak kullanılmak üzere sözleşme yapılmış olan otellerden çıkarılmak istendi. Öğrencilere Şubat tatilinde aileleriyle birlikte oldukları dönemde yurttan ayrılmaları için baskı yapıldı, geride bıraktıkları kıyafetleri çöp torbalarına atıldı.
11 Şubat itibariyle erkek ve kız öğrencilerin ayrı olarak ikamet ettikleri iki otelde kalan toplam 170 öğrencinin 140’a yakınının otelden çıktığı öğrenildi. Geriye kalan öğrencilere de mobbing uygulanmaya devam etti.
Karşı çıkan öğrenciler kötü bir otele yerleştirildi
Bu süreçte yurtlarda kalmaya devam eden öğrenciler, barınma hakları için avukatları aracılığıyla Bodrum Belediyesi’yle görüştü. Belediye, bunun üzerine öğrencileri sosyal yardım olarak kullanılan başka bir otele yerleştirdi.
“Çıkın” ısrarına direnince başka otele yerleşen öğrenciler, buradaki otelde de şartların çok kötü olduğunu ve okula ulaşımda sıkıntı çektiklerini aktardı. Otelde bulunan 2 kişilik odalarda 5 kişi kalmaya zorlandıklarını ifade eden öğrenciler, odaların hijyenik olmadığına da işaret etti.
Fesih tutanakları 3 Nisan’da gönderildi
Şubat ayında otelden çıkarılması istenen öğrenciler için Bodrum Gençlik ve Spor Müdürlüğü’nün otellerle imzaladığı yurt hizmeti sözleşmesinin bittiğine dair fesih tutanakları ise 3 Nisan’da gönderildi. Avukatlar aracılığıyla sözleşme araştırıldığında, öğrenciler için otellere günlük 135 TL ödendiği öğrenildi. Yani bu süreçte oteller, çıkarılan öğrenciler üzerinden 2 ay daha fazladan para almış oldu.
Konuyla ilgili konuşan veliler, konuya ilişkin CİMER’e şikayette bulunduklarını, ancak hiçbir yanıt alamadıklarını kaydettiler. Öğrenciler konuya dair kaymakamlığa, Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne ve dekanlığa da üç defa yazı yazdığı ama hiçbir yanıt gelmedi.
Oteller başka müşterilerle çifte kazanç mı sağladı?
Diğer yandan, otellerden çıkarılmaya çalışılan öğrencilere bu otellere depremzedelerin geleceğinin söylenmesine karşın erkek öğrencilerin kaldığı otele hiç depremzede gelmediği öğrenildi. Bazı öğrenciler, bu otellere günübirlik müşteri de geldiğini belirtti. Kız öğrencilerin kaldığı oteleyse, otel personelinin akrabası olan 5 depremzedenin geldiği öne sürüldü.
Buna göre, bu süreçte yurttan çıkarılan öğrenciler için otellere günlük 135 TL ödendiği hesaba katıldığında, oteller yeni müşteriler üzerinden çifte kazanç da sağlamış oldu.
Belediyenin gönderdiği çamaşır makineleri çocuklara ücretli verilmeye çalışıldı
Öğrencilere dönük zorbalık yurttan çıkarmayla kalmadı.
Bodrum Belediyesi’nin, otellere gönderdiği çamaşır ve makinelerinin, çocuklara ücret karşılığında kullandırıldığı öğrenildi. Öğrencilerin ve velilerin tepkileri sonucunda otel müdürü bu konuda geri adım atmak zorunda kaldı.
‘Anlamsız bir durum yaşadık, hakkımızı aradık’
Barınma hakkı için hukuki mücadele veren öğrencilerden biri, yaşadıklarını soL’a değerlendirdi.
Zorlayıcı bir dönemde hakları için mücadele ettiklerini vurgulayan öğrenci, otellerin öğrencileri çıkarma kararına dair resmi yazıyı göndermekle yükümlü olmadıklarını söylediğini aktardı.
Öğrenci, şöyle konuştu:
“Biz orada kalırken süreç zaten belirsizdi. İnsanlar o kadar deprem felaketiyle boğuşurken, bizler deprem bölgesi için seferber olmuşken devletin saçma sapan politikalarına maruz kaldık. Bize ‘Siz çıkarılacaksınız’ dendi. Resmi yazıyı istedik, öyle bir yükümlülüklerinin olmadığını iddia ettiler, biz de dilekçe gönderdik.
“Sonrasında Nisan’da bize ‘Mücbir sebeplerden dolayı sözleşme feshedilmişti’ diye bir yazı geldi. Biz bu mücbir sebebin ne olduğunu anlamadık. Burası sonuçta bir deprem bölgesi değil. KYK yurdunda da değildik. Burada bir de hibrit eğitim seçeneği söz konusuydu.
“Çok zorlayıcı, anlamsız bir durum yaşadık, aklımız ermedi. Avukat arkadaşlarla görüşüp hakkımızı aradık. Sonrasında belediye başkanı, okulumuz yakınında bir sürü seçenek olmasına rağmen bizi koşulları çok kötü olan bir otele yerleştirdi.
“O dönem derslerimiz vardı, tam vize zamanıydı. Zorlayıcı bir dönemde mücadele ettik bu durumla. Çok çaresiz bir duruma getirildik.”