Halikarnas Balıkçısı belki de ilk peyzaj mimarlarımızdan. Ağaçları gelişigüzel dikmiyor. Büyüdüklerinde nerede, ne işe yarayacaklarını, nasıl süsleyeceklerini hesap ediyor. Kalıcı olmaları için takip ediyor onları. Gümbet’teki Halikarnas Müzesine biliyorsunuzdur. Balıkçı’nın mezarının olduğu yer. Mezarlık değildir orası. Bodrum’un en güzel üç koyunu aynı anda gören tek tepedir, Balıkçı bu yüzden oraya gömülmeyi istemiştir. Müzenin bahçesine adım attığınızda sizi ilk karşılayan tabelada tam 72 adet ağaç ve bitkinin adı listelenmiştir. Bu bahçe küçük bir arboretum gibidir. Fark etmeyiz ama Bodrum’da varolan ağaç ve bitkilerin sayısı bundan çok fazladır.
Demir Ağacı
Demir ağacı yeryüzünün nadir ağaçlarındandır. Anayurdu Avustralya’dır. Diken yapraklarından dolayı çam ağacı ile karıştırılmaktadır. 40 metreye kadar boylanabilen, her dem yeşil olan, sıcak iklimi seven ağacın hafif eliptik, bilye gibi kozalakları vardır. Bodrum merkezde Belediye’nin yan tarafında ve pek çok başka yerde görülebilir. Avustralya çamı, atkuyruğu ağacı gibi başka isimleri de vardır.
Pırnal Meşesi
Endemik ağaçlardandır. Meşe ağaçlarının bu türü yaprak dökmez, her dem yeşildir.
Öztürkçede meşe ağacının adı kabaağaçtır. Meşeler yüzlerce yıl yaşayabilir. Hatta yaşı yedi yüzden fazla olan neşe ağaçları vardır. Dünyada 450 türü ülkemizde ise 18 türü vardır. Türlerine göre yaprak formları farklılık göstermektedir. Meyvesi bir yılda olgunlaşır ve pelit ya da palamut denir.
Bu meyve silindirik bir şekle sahip olup, kadehe benzer bir yapı içerisindedir.
Pırnal meşesi 20 metreye kadar boylanabilir.