Parti içi ve partiler arası dengeler açısından, Bodrum adayları henüz netleşmemiş olsa da siyaset arenası fısıltı ve üfürüklerle ısınmaya başladı. Beklentiler ve duyumlar, hafta içinde kozların paylaşılacağı yönünde. A partisi, B partisi demeden Bodrum için hayırlısını, faydalı olanı temenni edelim.
Ancak, daha adaylar netleşmeden bile karalama kampanyaları, ideolojik ötekileştirme taktikleri ve algı operasyonları çoktan başladı bile. Aslında bu Bodrum için üzücü bir durum. Özellikle çağdaş, modern ve kültürlü kesimin bu tür ucuz yollara tevessül etmesidir üzücü olan. Hoşgörü, tolerans ve sevgi dili siyasetçinin vazgeçilmezi olmadıkça toplumsal barışı sağlayamayız.
Hele Atatürk, laiklik, din ve yaşam tarzı üzerinden ötekileştirme, kutuplaştırma taktikleri ne demokrasiye sığar, ne de insani etik değerlerle bağdaşır. Bu olsa olsa, emperyalistlerin iki yüz yıldır üzerinde denedikleri “ kutuplaştır, çatıştır, parçala ve yut” taktiklerinin bir parçası olabilir.
O halde ortak paydalarımız etrafında kenetlenip seçimleri projelerin yarıştığı bir şölene çevirmek varken bu kavga niye?
“Dedikodu yok, iftira-çamur yok, algı yok, kutuplaşma yok… O yok, bu yok, peki biz nasıl seçmeni ikna edeceğiz? “ diye sorduğunuzu duyar gibi oluyorum. Çok basit; projeler, tatlı dil ve güler yüz yarışacak, nefret, iftira ve boş vaadler değil.
Bodrum’a 30-40 yıldır kaybettiklerini geri kazandıracak ayağı yere basan gerçekçi ve kaynağı saptanmış projeler lazım.
Peki nedir bunlar?
1- Her şeyden önce tüm altyapı sorunlarını en az 40-50 yıllık nüfus ve imar projeksiyonuna göre çözecek açık ve net projesi olmayan bir kişi ne aday yapılmalı, ne de ona oy verilmeli. Bodrum deneme tahtası değildir. Yeter artık. İşi bilen gelsin. Gelsin de artık Türkiye ve dünya Bodrum’un güzelliklerini konuşmaya ve yazmaya başlasın.
Alt yapının detaylarına haftaya değinelim.
2- Alternatif turizm kapsamında turizmi en azından 10 aya çıkaracak, iç turizmi dört mevsim Bodrum’a çekecek ”devrim” niteliğinde projeleriniz var mıdır?
Bu konuyla ilgili önerilerimize daha sonraki yazılarımda değineceğim.
3- Çalışan memur ve işçiler için “ her mahalleye bir kreş” açma gibi bir derdiniz veya sorumluluğunuz var mı? Ada ve parsel bazında yer tespitleri yapılmış ve projelendirilmiş olarak açıklayabilir misiniz?
4- Aynı şekilde memurlar için( öğretmen, polis, yargı personeli, sağlık grubu… gibi) Yarımada’da lojman yapımı için Belediye olarak sunacağımız imkanlar nelerdir?
5- Gelelim en netameli soruya. Rant ve kaçak yapı cenneti haline getirilen Bodrum’un taşıma kapasitesinin ve koruma kullanma dengesinin yeniden rayına oturtulması için çarpık ve aşırı yapılaşmaya bir süreliğine dur diyebilecek cesaretiniz var mı? (Bugüne kadar böyle bir babayiğidi görmedik de)
İşte ilk etapta adayların ve partilerin sunacağı, seçmenin de değerlendireceği konular bunlar.
Çağdışı kalmış ideolojik ezber ve sloganlardan hala medet ummak acizliktir, çaresizliktir.
Bodrumlunun karnı boş laflara tok. Bodrum seçmeni artık kalıcı proje, yatırım ve icraat istiyor.
Gelin bunları konuşalım. Hak eden kazansın, işinin ehli olana yol verilsin, o kadar!
Hoşça kalın.