6 Şubat depreminde Hatay’da yaşamını yitiren 72 şehit için soruşturma izni vermeyen Hatay Valisi Mustafa Masatlı’ya Muğla’dan 72 kefen gönderildi.
BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu) ve Birlik Sağlık Sen Muğla İl Temsilcisi Abdullah Gül, “ 72 şehidimiz için adalet yolu açılmadı. 72 şehidimizin temsili kefenlerini sizlere gönderiyoruz. Sizi, kefensiz yatan 72 şehidimizin kefenleriyle ve de vicdanınızla baş başa bırakıyoruz. Biz, adalet mücadelemizi vermekten asla vazgeçmeyeceğiz. Ta ki, canlarımızdan bizi ayıranlar adalet önünde hesap verene kadar “ dedi.
BASK (Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu) ve Birlik Sağlık Sen Muğla İl Temsilcisi Abdullah Gül 6 Şubat gecesi, saniyeler içinde yıkılan Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Hizmet Binası, 8’i sağlık çalışanı olmak üzere, 72 vatandaşa mezar olduğunu ve bu konu ile ilgili Hatay Valisi Mustafa Masatlı’nın soruşturma izni vermediğini belirterek veliye bugün kargo ile ölen 72 kişinin ismini yazılı bulunduğu 72 kefen gönderdiğini söyledi.
VALİLİK BAKANLIĞA GÖNDERDİ, BAKANLIK BİZİ AŞAR DEDİ
Abdullah Gül yaptığı açıklamada “Hakkında yıkım kararı olmasına rağmen, dönemin bürokratlarının ‘siyasetçilerin ve esnafın gönlünü hoş tutma uğruna’ açık tuttuğu ek hizmet binası, onlarca vatandaşımızın son nefesi oldu. Şehitlerimiz için başlattığımız hukuk mücadelesi kapsamında, Cumhuriyet Savcısı, Hatay Valiliği’nden, suçluların yargılanması için 7 Şubat’ta izin istedi. Delillerini de ekte sunarak!Peki, Hatay Valiliği ne mi yaptı? Bu talebi, 3 ay çekmecesinde bekletti! Ardından, ‘Biz araştıramayız, Sağlık Bakanlığı araştırsın’ dedi. İki ay kadar da Bakanlığın çekmecesinde bekleyen izin yazısı, tekrar Hatay Valiliği’ne iade edildi. ‘Bizi aşar, Bakanlık araştırsın’ diyen Valilik, izin isteme tarihinden 5 ay sonra soruşturma başlattı. Üstelik 4483 Sayılı kanunun 7. Maddesi Yetkili merci, soruşturma izni konusundaki kararını suçun 5 inci maddenin birinci fıkrasına göre öğrenilmesinden itibaren ön inceleme dahil en geç otuz gün içinde verir. Bu süre, zorunlu hallerde onbeş günü geçmemek üzere bir defa uzatılabilir” demesine rağmen. Her şeyin açık ve net olduğu olaylarda, soruşturma iki ay daha sürdü.” İfadelerini kullandı.
72 ŞEHİDİMİZ İÇİN ADALET YOLU AÇILMADI
Gül açıklamasında “ Kanunun en fazla 45 günde cevap verdiği olayı kanunları hiçe sayarak tam 195 gün oyaladılar. Sonuç mu? 72 şehidimiz için adaletin yolu açılmadı! Aksine, Cumhuriyet Savcısı’nın, delilleriyle ‘ihmali olanların’ soruşturulması talebine ‘hayır’ dedi, Hatay’ın Valisi. Oysa ki, 2011 Eylül ayında, Başhekim, Sağlık Müdürü’ne, ‘Hastanemiz dayanıksız, önlem almalıyız’ demiş, 6 Şubat’tan tam bir yıl önce de Sağlık Bakanlığı, ‘hastanenin tüm blokları depreme dayanıksız, depremde yıkılır’ şeklinde, Hatay İl Sağlık Müdürlüğü’nü uyarmıştı. Sağlık Müdürü ne mi yaptı? ‘Esnaf var, siyasetçi var! Bana sorun olur, kapatamam’ dedi. Bakanlık, Nisan 2022’de, ‘Döner sermayenden çalışmaları başlat’ dedi ve bir kez daha uyardı! Ne mi yaptılar? Hiç bir şey. Ta ki, 6 Şubat gecesi hastane yıkılıp, enkazı 72 vatandaşımıza mezar olana kadar!Hatay’ın Valisi diyor ki, ‘İl Müdürü, sorumluluğunu yerine getirmiştir. Kapatmak, İl Sağlık Müdürü’nün yetkisinde değil.’ Peki, Sayın Vali, size soruyoruz… Siz, çocuklarınızı, depreme dayanıksız bir evde uyumasına izin veriri misin? Soruyoruz, çünkü bu insanlar, depreme dayanıksız bir hastanede çalıştırıldılar ve hayatlarını kaybetmesine vesile oldular. Üstelik Bakanlık, 2 Şubat 2022’de uyarıyor da, ‘bizdeki raporlara göre yıklır, güçlendirme veya yıkma projesi hazırla’ diye. Sonra, Nisan 2022’de ise ‘projeni döner sermayenden hazırla’ diye. Buradan soruyoruz Vali Bey’e… İl Müdürlüğünün önlem alması için daha ne yapılması gerekiyordu? Bakanlığın yeni yaptığı hastane varken, neden bu hastaneyi açık bıraktılar? ‘Günün şartları için’, demişsiniz yazınızda. Günün şartları, bir insanın canından kıymetli mi?” dedi.
72 ŞEHİDİMİZİN KEFENLERİNİ SİZLERE GÖNDERİYORUZ
BASK Temsilcisi Abdullah Gül açıklamasını şu sözlerle bitirdi.
“Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz, bugün, İsrail’in Filistin’de katlettiği canlar için uluslararası alanda adalet ararken, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Hatay’da en yüksek temsil makamı olan Valiliğin, 72 şehidimizin hukuk mücadelesinin önüne engel olmasına anlam veremiyoruz. Cumhuriyet Savcısı, ‘İhmallerde adı gecen şahısın sorumluluğu bulunmuştur ve delilleri ekte’ derken, sizin, bu insanları masum bulmanızdaki sebep nedir?
72 şehidimizin temsili kefenlerini sizlere gönderiyoruz. Sizi, kefensiz yatan 72 şehidimizin kefenleriyle ve de vicdanınızla baş başa bırakıyoruz. Biz, adalet mücadelemizi vermekten asla vazgeçmeyeceğiz. Ta ki, canlarımızdan bizi ayıranlar adalet önünde hesap vermene kadar…”