Son yıllarda çok moda olmuş PRP tedavisi bir mucize midir?
Öncelikle PRP nedir, nasıl etki eder ve hangi ortopedik hastalıkların tedavisinde kullanım alanı bulmuştur, nasıl uygulanmaktadır bunları anlatarak başlayalım.
PRP tedavisi özellikle son yıllarda giderek artan bir şekilde eklem, kas ve tendon sorunlarının tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır. Bu tedavide, hastanın kendi kanı alınır ve bu kan özel cihazları ile ayrıştırılır. Kanın bileşenlerine ayrıştırılması ile elde edilen az miktardaki plazmanın (PRP), yine aynı kişiye enjeksiyon yoluyla geri verilmesi bu tedavinin temelini oluşturur.
Kanda bulunan trombositlerin asıl görevi, yaralanma sonucu oluşan kanamayı durdurmaktır. Bu amaçla kan pıhtısı oluşturur. Aynı zamanda trombositlerin içinde dokuların onarımı ve iyileşmesine katkıda bulunan çok sayıda büyüme faktörleri bulunmaktadır. Bu trombositler ve içlerindeki büyüme faktörleri hasarlı vücut kısmına dışarıdan verildiğinde (PRP Tedavisi), vücudun kendi dokularını iyileştirme sürecine destek olurlar.
PRP Tedavisi Nasıl Etki Eder?
o PRP yönteminde tedavi edici materyal hastanın kendi kanından elde edilir.
o Bu yöntemi ile elde edilen plazmadaki trombosit yoğunluğu kandakinden 5 ila 10 kat fazladır.
o Hasarlı dokuya verilen trombositler, içlerindeki büyüme faktörlerinin açığa çıkmasıyla yaralanma ve zedelenme oluşan hasarlı yapıların hücrelerini uyararak dokunun iyileşme ve tamir potansiyelini arttırır ve iyileşme sürecini hızlandırır.
PRP Nasıl Uygulanır?
Hastadan damar yolu ile alınan kan PRP tüpüne konulur, 10-15 dakika santrifüj cihazında yüksek devirde çevrildikten sonra içerisinde trombosit hücre yoğunluğu bulunan plazma kısmı enjektöre alınır. Uygulama bölgesi sterilize edilir ve PRP hasarlı bölgeye ulaşacak şekilde doku içine, vücut boşluklarına, ya da eklem boşluğuna enjekte edilir. Ortopedik PRP uygulamalarının çoğu poliklinik şartlarında, kişinin hastanede yatmasını gerektirmeyecek şekilde uygulanabilir. Bazı özel durumlarda ameliyathanede uygulanması gerekebilir. PRP uygulamaları sonrasında özel bir takibe gerek yoktur. Hastalar 24 saat boyunca çok yoğun fizik aktivitelerden kaçınmalıdır ve tedavi süresince antienflamatuar ilaçlar kullanmamalıdır. Uygulama bölgesinde hafif şişme ve ağrı uygulama sonrası ilk günlerde oluşabilir. Bu durumda antienflamatuar özelliği olmayan ağrı kesiciler (parasetamol) kullanılabilir.
PRP hangi sıklıkta uygulanmalı?
Dejeneratif artrit veya kronik tendinit tedavisi için çoğu hastada 2-3 seanslık PRP tedavisine ihtiyaç duyulur. Akut kas yaralanmalarında sıklıkla 1-2 seans yeterli olur. Yaş ihtiyaç duyulan seans miktarını belirleyen önemli bir faktördür. Çünkü yaşlandıkça vücuttaki hücre sayısı azalacağı için tedavi için daha fazla seansa ihtiyaç duyulabilir.
PRP uygulamasının sık tercih edildiği ortopedik hastalıklar şunlardır:
⎫ Kas ve tendon yaralanmaları
⎫ Tendinitler
⎫ Tenisçi-Golfçü dirseği
⎫ Omuz rotator manşet problemleri
⎫ Kas zedelenmeleri
⎫ Topuk dikeni
⎫ Menisküs ve bağ yaralanmaları
⎫ Eklem kıkırdak hasarlanmaları ve erken evre kıkırdak hastalıkları (kondromalazi)
⎫ Erken evrelerde eklem kireçlenmesi
⎫ Kırık iyileşmesine yardımcı olmak amaçlı
⎫ İyileşmeyen kronik yara tedavileri
Peki PRP tedavisinin diğer tedavilerden farkı nedir?
PRP yönteminin en önemli özelliği biyolojik ve hastanın kendi dokularından hazırlanan bir materyal kullanılmasıdır. Çünkü PRP kimyasal bir ilaç değildir, doğal olmayan maddelerden yapılmış bir tedavi materyali değildir. PRP kişinin kendi kanından yapılan biyolojik bir ilaçtır. Bu nedenle özenli şartlarda uygulandığında hemen hemen yan etkisi olmayan bir tedavi yöntemidir, iyileşmeyi arttırıcı ve hızlandırıcı bir tedavidir. .
PRP’nin içerdiği trombositler ve onların da ortama salgıladıkları iyileştirici büyüme faktörleri ve hormonlar sayesinde dokuları iyileştirici etkisi vardır.
PRP tedavisi ile eklem, kas , tendon ve bağ sorunlarının önemli bir kısmı doğal ve ameliyatsız bir şekilde tedavi edilebilmekte hastaların şikayetleri azaltılmakta ya da yok edilebilmekte, ameliyat ihtiyacı geciktirilebilmektedir.
PRP ve Kök Hücre Aynı mıdır?
PRP ve kök hücre benzer sorunların tedavisinde kullanılsalar da aynı şey değildir. PRP tedavisi, özellikle son 8-10 yıldır giderek artan bir şekilde çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlanmış görece yeni bir yöntemdir. Bu yöntemde ilaç hastanın kendi kanından hazırlanmaktadır. Kök hücre yöntemi ise çıkışı PRP ile aynı zamanlara gelse de son birkaç yıldır daha popüler olmaya başlamıştır. Burada daha çok yağ dokusundan daha az da kemik iliğinden ve diğer bazı dokulardan alınan kök hücreler tedavi amaçlı kullanılmaktadır. Kök hücre yöntemi de, aşağı yukarı PRP ile benzer hastalıkların tedavisinde kullanılmaktadır. Kök hücrelerin ayrıştırılması PRP ye göre daha pahalı ve daha karmaşık bir işlemdir.
Son olarak peki PRP ameliyat ihtiyacını ortadan kaldırabilecek mucize bir tedavi midir?
PRP ve Kök Hücre mucizevi tedaviler değildir. Ameliyat ihtiyacı olan hastalarda ameliyat ihtiyacını mutlak ortadan kaldırmazlar. Bu konuda uzmanlaşmış hekimler tarafından, doğru endikasyonla, doğru hastaya, doğru sayıda, doğru teknikle yapılırsa hastaya yararlı olabilecek bir yöntemlerdir.
Kısacası günümüzde pek çok hastalığın tedavisinde uygulanmakta ve denenmekte olan bu biyolojik ve rejeneratif tedavi yöntemi, yapılacak geniş biilimsel çalışmalarla gelecekte standartizasyonların ve uygulama esaslarının daha net belirlenmesi ile daha yaygın kullanım alanlarına sahip olabilecek umut vaat eden bir yöntemdir. Sağlıklı günler dilerim.