Yapılan açıklamada şunlar denildi:
***Suyun yaşamsal öneminin Bodrum’da yıllardır yaşanan su sıkıntısı dolayısı ile artık herkesin güncel konusu – sorunu haline geldiği bir dönemde, bu konuyu ele alan bir toplantının düzenlenmesi tabii ki çok yerinde. Lakin toplantıyı düzenleyenlerin, katılımcı – konuşmacıların bileşimine bakıldığında da bu konuda yaşanan sıkıntının asıl nedeninin suyun azlığı değil, bölüşümünün, bu konuda verilen kararları kimin hangi öncelik kıstaslarıyla verdiğinin olduğunu da görüyoruz.
***Ayrıca konunun ciddiyetini de sulandıran, suyu ticari bir meta olarak kabul edip “altın” olarak nitelendiren bir organizasyondan söz ediyoruz. Muğla – Bodrum’da “biz”im önceliklerimizi, çıkarlarımızı gözetsinler, bu yönde politika oluştursunlar, yürütsünler diye seçtiğimiz yerel yönetimlerimizin böylesi can alıcı bir konuda kimlerle ortaklaştıklarını, kimlere söz hakkı verip kimleri konudan haberdar dahi etmediklerini görmek gerçekten acı vericidir. Paydaş olarak STK lara yaklaşımın ötesinde, konuşma başlıklarına bakıldığında yaşam hakkı olan suyun termik santrallere tahsis edilmesine, termik santrallerin ve onlara yakıt sağlamak için açılan kömür ocaklarının su havzalarını kirletmesine, yok etmesine programda yer verilmediği de dikkatimizi çekmiştir.
*** Önümüzdeki süreçte bu konunun takipçisi olacağımızı, bu yaklaşımın sürmemesi, halkın, demokratik kitle örgütlerinin karar süreçlerinde “ciddiye alınması” için mücadelemizi güçlendirerek sürdürmek konusundaki kararlılığımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.