Danıştay, Bodrum Kent Konseyi Çevre Grubu’nun Aspat’taki “Turizm Konaklama Tesisi ve Toplu Konut Proje Revizyonu İle Yat Yanaşma Yeri ve Mahmuz” projesine ilişkin ÇED Kararı’nın iptali için açtığı davayı süresi yönünden reddeden Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu.
Danıştay, Bodrum Kent Konseyi Çevre Grubu’nun Aspat’taki “Turizm Konaklama Tesisi ve Toplu Konut Proje Revizyonu İle Yat Yanaşma Yeri ve Mahmuz” projesine ilişkin ÇED Kararı’nın iptali için açtığı davayı süresi yönünden reddeden Muğla 3. İdare Mahkemesi’nin kararını bozdu. Hukukçu Mehmet Çilsal “Şirketin projesi yargı kararıyla iptal edildiği halde yatırım, inşaat ve işletme süreçleri hiçbir şey olmamış gibi devam etti. Yaptım oldu projesi ortaya çıktı İdare ve sermaye işbirliğinin hukuk düzenimizden güçlü olduğu süreç ne yazık ki ülkemize zarar veriyor.” dedi.
Bodrum’a bağlı Akyarlar Mahallesi’nde birinci derecede doğal ve arkeolojik sit alanı olan, türkülere konu olan dünyaca ünlü Aspat Kalesi’nin bulunduğu koya kanal, marina ve milyonluk villalar yapıldı. Bodrum Kent Konseyi, STK’ler ve çevreciler doğa ve tarih katliamını önleyebilmek için defalarca hukuk yoluna gitmiş dava açmışlardı.
Hukukçu Mehmet Çilsal açtıkları davalardan birinde Danıştay’ın projeye dur dediğini belirterek şu açıklamalarda bulundu.
ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR KARARININ İPTALİ İÇİN AÇTIĞMIZ DAVADA DANIŞTAY ÇEVRECİLERİ HAKLI BULDU
Çilsal açıklamasında şunları söyledi:
Bodrum Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyeleri Mirbahattin Demir, Güney Şirin, Nihat Koyuncu ve gönüllü çevre hukukçusu olarak ben, davacılar olarak
Akyarlar Mahallesi, Tuzla Aspat Mevkii, 404 ada, 1 parsel, 407 ada, 2, 4, 6 parsel sayılı taşınmazlarda gerçekleştirilmesi planlanan “Turizm Konaklama Tesisi ve Toplu Konut Proje Revizyonu İle Yat Yanaşma Yeri ve Mahmuz” Projesi’ne ilişkin olarak Muğla Valiliği tarafından verilen “02/01/2023 tarih ve 20237 sayılı Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Gerekli Değildir” Kararı’nın iptali istemiyle açtığımız davaya bakan Muğla 3.İdare Mahkemesi, 06/11/2023 tarih ve E:2023/2764, K:2023/2278 sayılı Kararıyla dava dilekçemizi SÜRE yönünden reddedince, temyiz yoluna gitmiştik. Dosyayı inceleyen Danıştay, konuyla ilgili yaptığı hukuki değerlendirme sonucunda “ilan yolu ile yapılan tebliğlerde, ilanın süresiz olması halinde, ilgili idarelerin her an dava tehdidi altında bulunmasının, idari istikrar ve hukuki güvenlik ilkelerinin ihlaline yol açabileceği ve kamu hizmetlerinin aksamasına neden olabileceği dikkate alındığında, açılacak davalar için bir süre sınırlaması getirilmesinde kamu yararı bulunduğu, ivedi yargılama düzenlemesine de uygun olarak, ilan yolu ile yapılan tebliğlerde ilanın süresiz olması halinde, ilan süresinin ivedi yargılama usulündeki dava açma süresine paralel olarak 30 gün olarak belirlenmesinin kamu hizmetlerinin aksatılmadan yürütülebilmesi ve muhatabın haklarını kullanmasını sağlayacak yeterli ve makul bir süre olduğu, bu nedenle davanın süresinde açılıp açılmadığının, bu süreye göre belirlenmesi gerektiği” sonucuna varmış ve Muğla 3.İdare Mahkemesi’nin süre aşımı nedeniyle davanın reddi yolunda verdiği kararda hukuki isabet görmemiştir.” İfadelerini kullandı.
İDARE VE SERMAYE İŞBİRLİĞİ HUKUK DÜZENİMİZDEN GÜÇLÜ OLDUĞU SÜRECE ÜLKEMİZE ZARAR VERİYOR
Çilsal “Bu nedenle yaptığımız temyiz başvurusu Danıştay tarafından kabul edildi ve Temyize konu Muğla 3. İdare Mahkemesinin 06/11/2023 tarih ve E:2023/2764, K:2023/2278 sayılı kararının bozulmasına oy birliği ile karar verildi. Şirketin projesi yargı kararıyla iptal edildiği halde yatırım, inşaat ve işletme süreçleri hiçbir şey olmamış gibi devam etti. İdare ve sermaye işbirliğinin hukuk düzenimizden güçlü olduğu süreç ne yazık ki ülkemize zarar veriyor. Aspat, mahkeme kararlarına rağmen hukuktan nasibini alamamış olanları elinden kurtulamamıştır. Yinede doğa tarih ve kültürü kurtarmak amacıyla hukuksal mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye’de birçok projede olduğu gibi ben yaptım oldu örneklerinden birini yaşıyoruz, bölgeye geri dönülemeyecek şekilde zarar verildi” dedi.
ASPAT’A YAZIK OLDU
Çilsal açıklamasını “Çok geç gelen adalet, ne yazık ki tarih ve tabiat katliamını eski hale getirmiyor. Karya’nın antik Termerası, Bizans’ın Strobilosu, Osmanlı’nın Sıravolos’u olan günümüzün Aspatı’na çok yazık olmuştur” ifadelerini kullandı.