Yaz ayları süresinde bir dizi kültür sanat ve eğitim etkinliği düzenleyen Akademia Vakfı, vakfın eşsiz bahçesinde Bodrumluları Prof. Dr. Zeliha Büyüközer’le bir araya getirerek Herakleia sunumuyla buluşturdu.
Milas ilçesindeki Herakleia Antik Kenti’ndeki kazılar, Athena Tapınağı’nda devam ediyor.
Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Latmos ve Herakleia Kazısı Başkanı Prof. Dr. Zeliha Gider Büyüközer sunumunda kazılarda ortaya çıkarttıkları 7 mekândan oluşan yapı kompleksini detaylarıyla anlattı. Kentin en önemli yapılarından biri olan ve MÖ 3’üncü yüzyılda kentin en yüksek noktasındaki kayalık alana yapılan Tanrıça Athena’ya adanmış tapınakta kazı çalışması yürüttüklerini ve kazı çalışmaları sırasında keşfettikleri, doğal akıntılarla tapınaktan aşağıya düşen heykellerin görsellerini katılımcılarla paylaştı.
Tapınağın 9 metreye 16 metre ölçülerinde küçük bir yapı olduğunu dile getiren Büyüközer sunumunda, “Tapınağın bu kadar küçük olmasının sebebi, tamamıyla topografya ile alakalı. Çünkü inşa edildiği alan çok küçük bir alan ve diğer yapılardan farklı olarak dönemin körfezi olan göle doğru değil tam tersi yöne, dağa doğru bakıyor. Mermer duvar blokları üzerinde yer alan yazıtların bir bölümünü bu yıl bulduk. Pek çok sorunun cevabını buradan alabileceğimizi düşünüyoruz. Tapınağın kuzey ve güney duvarlarının başlangıcını oluşturan mermer bloklar üzerinde Herakleia meclisine ve halkına yazılan mektuplar bulunuyor. Seleukos Kralı III. Antiokhos’un valisi Zeuksis’in Herakleia meclisi ve halkına yazdığı bir mektup da yer alıyor” dedi.
Antik Çağ’da bir liman kenti olan Herakleia Antik Kenti’nin Roma döneminde körfezin kapanmasıyla Bafa Gölü’ne dönüşen gölün kenarında konumlandığını belirtti. Zamanla Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlarla körfezin ağzı kapanınca Herakleianın da liman kenti vasfını yitirerek zamanla kentteki yerleşimin azaldığını anlatan Büyüközer, 13’üncü yüzyılın ortalarına kadar uzun süreli yerleşimin ise devam ettiğini kazı çalışmalarında da buna dair veriler elde ettiklerini kaydetti.
Herakleia’da kazı çalışmalarına devam eden Büyüközer, “İlk inşa evresi milattan sonra 4’üncü yüzyıl. Özellikle Hristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinin hemen akabinde iki kutsal alan arasındaki bu alana bir konut yapısı inşa edilmiş. Zamanla yaşanan tahribatlarda yapının enkazı düzlenmiş, üzerine tekrar tamiratlarla yeni duvar eklemeleriyle yapı kullanılmaya devam etmiş ve şu andaki verilere göre 6’ncı yüzyıla kadar da bu yapının kullanımının devam ettiğini biliyoruz.” dedi.
Jeolojik oluşumlarıyla adeta bir kaya deryası olan Latmos Dağları’nın güney eteklerine kurulu olan Herakleia Antik Kentinde kazı çalışmalarına devam eden kazı ekibi ve Prof. Dr. Zeliha Büyüközer’e büyük ilgi gösteren Bodrumlular, sunum sonrasında Büyüközer’le birebir sohbet edip fotoğraf çektirdi.