99 İstanbul depremini,
10’nuncu katta yaşadım.
Bina sağlam olmasına rağmen,
depremin, kulakları sağır eden gürültüsü,
tavandan dökülen sıvalar, çatlayan duvarlar, ayakta durmanın mümkün olmadığı sallanma…
….
Gazetecilik hayatımda büyük depremlerin hepsine gittiğim için,
sakin davranıp, evden 3 kedimi de alarak çıktım.
….
Korktum mu.
Evet.
….
Kahramanmaraş merkezli depremin yarattığı etkiyi gördüğümde,
korkumdan utandım.
Odamın sıcağından utandım.
Sevdiğim insanlar yanımda olduğu için utandım.
Güvenli bir evde oturduğumuz için utandım.
İçtiğim çorba boğazıma düğümlendi.
….
Altı binden fazla binanın çökmesi sonucu oluşan,
on binlerce insanı içine hapseden moloz yığınlarına bakınca,
Cehennem’i tasavvur edemedim.
….
Ölen on binlerce canımız,
yaralanan on binlerce canımız,
yersiz yurtsuz soğuk kış günlerinde açıkta kalan yüz binlerce canımız için,
SUÇLUYUZ.
….
Sen,
ben,
biz,
hepimiz suçluyuz.
….
Yaşanan felaketlerden ders almadık
Yönetenler, boş verdi, sessiz kaldık.
İşimize geldiği için imar affına karşı çıkmadık.
Toplanan deprem vergilerinin 5’li çeteye aktarılmasına tepki göstermedik.
AKUT’un iktidar tarafından yok edilmesini engelleyemedik.
Devlet hastaneleri yerine şehir hastaneleri inşa edilmesini sessizce izledik.
Deprem de toplanılacak alanlara, park ve bahçelere AVM yapılmasına direnemedik.
Belediyelerin, deprem de sorun yaratacak evleri tespit etmedikleri gibi kaçak ilavelere ve kaçak inşaatlara rüşvet için göz yummalarına ceza kesemedik.
İktidarın, AKUT yerine, AFAD’ı kurup, İçişleri Bakanlığ’na bağlamasına, ” Olmaz” diyemedik.
….
Suçluyuz.
Deprem’ i ” Kader” olarak görenleri biz seçtik.
Suçluyuz.
Düşünmeyi, sorgulamayı engelleyen bir eğitim sistemine cılız tepki verdiğimiz için,
“Deprem değil, ihmal öldürür” gerçeğini, benimseyemedik.
Suçluyuz.
İktidar, Diyanet’in 2023 bütçesini yüzde 56.6 artırarak, 22 milyar 926 milyon 786 bin liradan 35 milyar 910 milyon 653 bin liraya yükseltip,
AFAD’ın 2023 bütçesini yüzde 33,6 makaslayarak, 12 milyar 161 milyon 792 bin liradan, 8 milyar 75 milyon 405 bin liraya düşürmesine “Hayır, yapamazsınız!” diye sesimizi yükseltmedik.
Suçluyuz.
Eğitimden, JEOLOJİ dersinin kaldırılmasını kabul ettik.
….
Ya gerçek suçlular!
Marketi genişletmek için kolonları kesen AHLAKSIZLAR
Daha çok kar için, demirden çalan NAMUZSUZLAR
Daha ucuz diye, deniz kumu kullanan KALPAZANLAR
Hasar görmüş binaları, sıva boya yenileyen DÜZENBAZLAR.
Ahlaksızları, kalpazanları, namussuzları, düzenbazları denetlemeyen,
RÜŞVETÇİ DENETÇİLER.
….
Başka kimler mi SUÇLU,
BELEDİYELER.
İKTİDAR PARTİSİ.
İktidara söz geçiremeyen, halka gerçekleri anlatmaktan aciz
MUHALEFET PARTİLERİ.
VALİLER.
KAYMAKAMLAR.
ve dahi olup bitene göz yuman MUHTARLAR
….
99 depreminde MEHMETÇİK anında bölgedeydi.
Tek bir yağma, talan haberi duyulmadı.
MEHMETÇİK,
her depremde canla başla görev yaptı.
Can kurtardı,
can ve malımızı korudu.
Nedendir bilinmez,
Deprem oldu,
MEHMETÇİK görülmedi.
Hem de Amerikan Uçak gemisi, “Mehmetçik yoksa Amerikan askeri var”, algısı yaratarak yardım için bölgeye seyrettiğinde.
MEHMETÇİK, deprem bölgesinde günler sonra, yeterli olmasa da görüldü!
….
Deprem yaşanan bölgelerde nüfusun azaldığı bir gerçek.
Yönetenler, bu gerçeği göz ardı eder, Suriyeli göçmenleri memleketlerine ya da sınır dışında kurulacak kamplara göndermezse, nüfus çoğunluğu nedeniyle başta Hatay olmak üzere bazı şehirlerimizi kaybedebiliriz.
….
Ne yazık ki;
şiirlerdeki, şarkılardaki gibi deprem bölgesindeki göçükler üzerinde kara bulutlar dolaşıyor.
Aynen ruhumuz gibi.
Bu defa;
“KADER ” demeyeceğiz.
Aynı acıları bir daha yaşamamak için,
“Kader” diyenlere tepki göstereceğiz.
Suçluların en ağır cezayı alması için mücadele edeceğiz.
Yarınlarımız için, sorgulayıcı ve takipçi olacağız.
….
AHBAP’ı iktidar değil, halk kurdu.
Milyonlar,
AFAD’a ve tarikatların din simsarı derneklere değil,
AHBAP’a güvendi.
AHBAP,
kendine gösterilen sevgi ve güveni suistimal etmedi.
Depremde,
AFAD’dan önce yardıma koştu.
İktidara düşen görev,
halkın oluşturduğu AHBAP’a destek vermektir.
İktidar, beceriksizliğinin acısını AFAD’dan çıkarmak isterse, karşısında milyonları bulur.