Kıyıkışlacıklıların eylem yaparak sondaj makinelerini mahalleye sokmamalarının ardından sondaj çalışmalarını denizden başlatan firma faaliyetlerine karşı mücadele başlatan İasos Mahalle Meclisi, mücadelelerinin yalnızca bu bölge için değil, gelecek nesiller ve ülke ekonomisi için büyük bir anlam taşıdığını belirtti.
GÜLLÜK KÖRFEZİNİ CEHENNEME ÇEVİRECEK PROJEYİ İSTEMİYORUZ
İasos Mahalle Meclisi Derneği Başkanı Hülya Scobie Vahşi bir proje diyerek projenin Güllük Körfezi ve Antik kente vereceği zararları teker teker açıkladı.
Scobie “Bu proje hayata geçerse Güllük Körfezi’nde coğrafyanın yapısını geri dönülmez bir şekilde bozarak tahrip edecek, Antik Kent İasos’a yapılmak istenen körfezin 2. Maden Limanı davasında ÇED OLUMLU davasını kazanmıştık. Proje o kadar vahşi ki, draftı büyük gemiler yanaşabilsin diye liman çevresi 65 bin metre kare deniz alanı -14 metre kazılacak, çıkan hafriyat da Güllük Dökü denilen Türkbükü açıklarındaki yere dökülecek. Zaten can çekişen körfez denizi alabora edilecek. Turizm, balıkçılık ve zeytincilik direk etkilenecek. Ancak karşı taraf Danıştaya gitmiş Danıştay aleyhimize hüküm karar vererek Muğla İdare Mahkemesinin kararını bozmuştu.
ÇED OLUMLU kararı da tekrar aktif hale gelmişti. Danıştay tüm yargılama giderleri ve avukatlık ücretlerini de üzerimize bırakmıştı. Gerekçeli karar daha yeni çıktı. Karar henüz imzalanmadığından ödeme emri bize tahakkuk ettirilmedi. Ödeme emri gelir gelmez, icraya düşmeden, üzerimize bırakılan masrafları ödeyeceğiz.Danıştayın kararına itiraz ederek Anayasal haklarımızı aramak ve ÇED OLUMLU kararının İPTALİ için Anayasa mahkemesine gitmiştik. Bu dosyamız hala AYM’de Diğer taraftan, karada (ofis binaları) ve denizde yapılacak (liman) inşaatları için Muğla Büyükşehir ve Milas Belediyelerimizin ilgili bölgede, imar olmadığı ve ayrıca alt yapı yetersizliği gibi çoklu nedenlerle vermediği inşaat ruhsatlarını, firma haksız hukuksuz olarak, koruyucu kanun ve yasalara rağmen Muğla Valiliği’nden almıştı. Kanun ve yasaları hiçe sayan bu duruma itiraz etmiş ve ruhsatların ayrı ayrı iptalleri için de davalar açmıştık. ÇED olumlu kararının Muğla İdare Mahkemesinde iptaliyle, açmış olduğumuz ruhsat davaları da konusuz kalmıştı. Fakat kararın Danıştayda bozulmasıyla hem ÇED olumlu kararı hem de ruhsatlar tekrar aktifleşmişti. Buna itiraz etmek için de Danıştaya gittik” ifadelerini kullandı.
FİRMA SONDAJ ÇALIŞMALARINI BAŞLATTI
Scobie açıklamasının devamında ise “Limanı yapmak isteyen Ayıldız firması denizde sondaj yapmak üzere sondaj platformunu Kıyıkışlacık’tan denize indirmek istemişti. Halk bariyeri oluşturarak bunu engellemiştik. Firma (Ayıldız Ltd Şti) Kıyıkışlacık’ta, insan bariyerini aşarak karadan denize sondaj platformunu indiremeyeceğini anlayınca, bir kaç gün sonra, platformu denizden, Güllük tarafından liman yapılacak koya getirerek sondaj çalışmasını yapmıştı.02.12.2024 tarihinde kara ve deniz inşaatları için düzenlenen ruhsatların iptali istemiyle haklarımızın ihlal edildiğini beyan ederek Anayasal haklarımızı aramak için AYM’ye taşımış bulunmaktayız.Dayanışmamızın sonucu olarak 3 dosya da şimdi AYM’de. Hem ÇED Olumlu kararının iptali, hem de ruhsatların iptali için ayrı ayrı gittiğimiz Yüce Anayasa Mahkemesinden haktan, halktan, kanun ve yasalardan yana karar çıkmasını bekliyoruz. Sadece biz beklemiyoruz, 5000 yıllık tarihe sahip bu kadim topraklar bekliyor, bu coğrafyada tarım ve turizmden ekmek yiyen küçük, büyük işletmeleriyle ülke ekonomisine milyonlarca dolar kazandıran koskoca bir endüstri bekliyor, habitat bekliyor, ekolojinin parçası olan kara ve deniz canlıları bekliyor, zeytin bekliyor, balık bekliyor, hava bekliyor, su bekliyor, gelecekteki nesiller bekliyor..” ifadelerini kullandı.
Kıyıkışlacık ve Muğlalılar İasos Antik Liman’da defalarca eylem yapmış projeye tepki göstermişlerdi.