Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Bodrum Yarımadası’nda gerçekleştirdiği Yalıkavak ve Mumcular yol ihaleleri ile ilgili olarak “pazarlık usulüyle ihale” tartışmaları büyüyor. Başlatılan savcılık soruşturmasında ihalelerin 21/B maddesi kapsamında mı yoksa ihale mevzuatına aykırı şekilde mi yapıldığı inceleniyor.
Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Bodrum Yarımadası’ndaki Yalıkavak ve Mumcular yol ihaleleri ile ilgili olarak “pazarlık usulüyle ihale” tartışmaları büyüyor. Başlatılan savcılık soruşturmasında ihalelerin 21/B maddesi kapsamında mı yoksa ihale mevzuatına aykırı şekilde mi yapıldığı inceleniyor. Belediye “acil ve kamu yararı vardı” derken, bazı hukukçular ve siyasetçiler Danıştay kararlarını hatırlatıyor.
Yalıkavak ve Mumcular’da yol ihalesi soruşturmalık oldu
Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından Bodrum’un Yalıkavak ve Mumcular mahallelerinde yapılan iki yol projesi ile ilgili olarak savcılık tarafından resmî soruşturma başlatıldı. Kamuoyunda gündem yaratan soruşturmada, her iki işin de Kamu İhale Kanunu’nun 21/B maddesine göre “pazarlık usulüyle” yapılması inceleme konusu oldu.
Söz konusu işler; Yalıkavak Atatürk Caddesi ile Şeyhülislam Ömer Lütfi Caddesi’nde yapılan bitümlü sıcak kaplama (BSK) asfalt çalışması ve Mumcular Mahallesi Menderes Bulvarı’ndaki kaldırım, yol ve altyapı imalatlarını kapsıyor.
Savcılık, iddiaları ihbar kabul etti
20 Nisan 2025 tarihli Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, AK Parti Grup Başkanvekili Duygu Pınar Marçalı Doğru’nun, bazı ihalelerin “pazarlıkla verilmesi”ni ve “kanunun delinmesini” eleştirmesi üzerine harekete geçen Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyu incelemeye aldı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) ekipleri tarafından belediyedeki ilgili birimlerde ve bağlı kuruluş MUSKİ’de dosyalara el konularak inceleme başlatıldı.
Belediye çalışanları ifade vermiş!
Bazı belediye çalışanlarının da etkin pişmanlık hükümleri kapsamında ifade verdiği öğrenildi.
Ahmet Aras: “Mali yük yok, kamu yararı vardı”
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Hamle Gazetesi yazarı Özcan Özgür’e yaptığı açıklamada soruşturmayı doğruladı ve şeffaflıkla süreci izlediklerini söyledi.
Aras, her iki yol yapım işinin turizm sezonu öncesinde trafik güvenliğini sağlamak amacıyla acilen ihale edildiğini belirtti ve şöyle devam etti:
“Yol platformlarının Kurban Bayramı öncesinde tamamlanması zorunluydu. Kazı yapılan alanlarda oluşabilecek trafik kazası riski, yayaların güvenliği ve altyapı çökmesi gibi acil tehditler vardı.”
Başkan Aras, bu ihalelerde idareye hiçbir mali yük binmediğini de vurguladı. Yalıkavak’taki 30 milyon 429 bin TL’lik ve Mumcular’daki 8 milyon 706 bin TL’lik çalışmaların maliyetinin, elektrik altyapısı çalışmaları nedeniyle kazıya neden olan ADM Elektrik ile MUSKİ tarafından AYKOME üzerinden karşılandığını ifade etti.
MUSKİ’nin ana isale hattı da soruşturmalık
Aynı soruşturma kapsamında Bodrum’daki su sorunlarının temel kaynağı olan ana isale hattının yenilenmesine yönelik MUSKİ tarafından yapılan ihale de mercek altına alındı.
Başkan Aras, bu hat üzerinde son 10 yılda 3 binin üzerinde patlama yaşandığını, kazalar meydana geldiğini ve İTÜ’den alınan teknik raporla yenileme zorunluluğunun bilimsel olarak ortaya konduğunu söyledi. İhalenin iptal edilip güncel hale getirildiğini, ardından güvenilir bir firmaya verildiğini aktaran Aras, “Bu projede de kamu zararı yok, teknik zorunluluklar ve can güvenliği var” dedi.
AKP’li meclis üyeleri: “21/B’ye dayanak yok”
Öte yandan eski belediyeci ve kamu ihale uzmanı Tan Karaosmanoğlu gibi bazı uzmanlar, bu tür altyapı ve yol işlerinin mevsimsel gerekçelerle 21/B kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirtiyor. Karaosmanoğlu, Danıştay 13. Dairesi’nin 2019/1037 sayılı kararını örnek göstererek, turizm sezonunun önceden öngörülebilir bir durum olduğunu ve bu nedenle “mücbir sebep” sayılmayacağını ifade etti.
“Bu işler yaz geliyor diye 21/B ile yapılamaz. Kanun, ‘ani ve öngörülemeyen’ durumlar için pazarlık usulü yetkisi verir. Aksi, hukuk dışı olur.”
Şimdi ne olacak?
Savcılığın başlattığı soruşturma kapsamında dosyalar detaylı olarak inceleniyor. Sürecin sonunda savcılık “kovuşturmaya gerek yok” diyebileceği gibi, görev ihmali, usulsüzlük ya da kamu zararına ilişkin bulgular varsa kamu davası da açabilir.
Vatandaşlar ise ikiye bölünmüş durumda. Bir kesim ihalelerin kamu yararına hızla yapıldığını ve turizm sezonu öncesi Bodrum’un ihtiyacına cevap verdiğini düşünürken, diğer kesim bu tür ihalelerin açık ihale yerine istisnai usullerle yapılmasının kamu vicdanını zedelediğini savunuyor.
Bodrum’da başlayan bu tartışma, yalnızca iki ihaleyi değil, belediyelerdeki ihale usullerine dair genel yaklaşımı da yeniden gündeme taşıdı. Kamuoyunun gözü kulağı şimdi savcılıktan çıkacak kararda…