Muğla’nın Ula ilçesinin Kavakçalı köyünde izinsiz faaliyete başladığı iddia edilen taşocağı köylüleri isyan ettirdi. Ula Kaymakamlığı ve Muğla valiliğine müracaat eden defalarca şikayet eden köylüler çözüm bulamayınca çevre örgütleri ile birlikte olay yerinde eylem ve basın açıklaması yaptı.
Köylüler çevre örgütleri ile birlikte yaptıkları ortak açıklamada şunları belirtti.
***Köyümüz sınırlarına yaklaşık 1 km mesafede izinsiz başlatılan bir taş ocağı çalışmasını tespit ettik. Ula Kaymakamlığı’na ve Muğla Valiliği’ne imzalı dilekçelerle, fotoğraflarla itirazlarımızı ilettik.
TARIMI MÜDÜRLÜĞÜ ZEYTİNLİK ALANADİK OCAĞA SAKINCA YOKTUR YAZISI VERDİ
***Muğla İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, 03.06.2024 tarihli resmi yazısıyla, projenin 3573 sayılı Zeytincilik Kanunu’na uygun olmadığını, tozunun arıcılığa zarar vereceğini, bölgede Basra böceği riski bulunduğunu belirterek Olumsuz Kurum Görüşünü bildirdi. Bu yazıyı alınca, hukukun ve kurumlarımızın işlediğini, köyümüzün haklı davasının kazandığını düşündük. Ancak, 10 Eylül 2024 tarihinde, aynı bakanlığa bağlı Muğla İl Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nden gelen ve ÇED dosyasına giren bir yazı, açık bir çelişki yarattı. Bu yazıda, ‘3 km çevresinde zeytinlik alan bulunmadığı’ ve ‘faaliyetin sakınca oluşturmadığı’ ifade ediliyordu. İki resmi kurum görüşü arasındaki bu çelişki kabul edilemezdir; kim görüş verdi inceleme yapılmadan, masa başında verildiği açıktır. Daha önceki tespitleri görmezden gelmektedir.
***Taş ocağı projesi zeytinciliğe ve arıcılığa, su kaynaklarının devamlılığına büyük tehdit oluşturuyor.
KÖYE VE ZEYTİNLİKLERE 800 METRE MESAFEDE
***Proje alanı, köyümüzün zeytinliklerine 800 m mesafededir. Çıkarılacak kaya tozu, hem zeytin ağaçlarının verimini düşürecek hem de bölge halkının temel geçim kaynağı olan bal üretimini bitirecektir. Bölge, tamamen kızılçam ormanları ve arıları hayati önemdeki soğuk su pınarları ile çevrilidir. Sahip olduğu ekolojik zenginlikler, Orman Katliamı 17.5.322 m²’lik ÇED alanı tamamen kızılçam ormanıdır. 250 ağacın kesileceği söyleniyor; patlatma ve toz etkisi ile etkilenecek ağaçlar ve ekosistemin yok olması demektir. Su kaynakları ve deprem riski: Proje patlatmalı işletme durumundadır. Bu patlamalar, yeraltı sularımızı ve kuyularımızı etkileyecek, üstelik deprem fay hattı üzerinde bulunan
***Nakliye için kullanılacak ağır tonajlı kamyonlar, köyümüzün içinden geçecek; gürültü, toz, titreşim ve trafik tehlikesi yaratacaktır. Köyde sağlık bir yaşam imkânı kalmayacaktır.
***Koruma Alanlarına Yakınlık: Proje alanı, Yılanlı Yaban Hayatı Koruma Alanı, Sandras Dağı Kartal Gölü Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Sandras Önemli Doğa Alanı gibi hassas bölgelerle çok yakındır. Yaban hayatını koruma görevi olan kurumlarımızın bölgemizde patlatmalı yapılan bu projeye izin vermeyeceğini düşünmüştük.
***Yetkililere son uyarımızdır: Bu projeden derhal vazgeçilmelidir. Aksi takdirde, tüm hukuki ve demokratik haklarımızı kullanarak mücadelemizi sürdüreceğiz. Köyümüzün, ormanlarımızın, zeytinlerimizin ve arımızın; sağlığımızın, köy huzurumuzun bozulmasına izin vermeyecek, yere yaşam alanlarımızı savunmaya devam edeceğiz.
