Soruşturma sürecinde aileyi ‘muteber aile zırhı’ mı korudu?”
Acılarını ve öfkelerini Narin için, çocuklar için adalet mücadelelerinin ateşi kılmaya devam edeceklerini ifade eden Özcan, “Bir çocuk cinayetinin etrafında bazı siyasi figürlerin, bazı kamu görevlilerinin, olayın üstünü örtbas etmek için yayın yasağı getirenlerin, gazetecilerin köye giriş ve çıkışlarına kısıtlama getirenlerin, aileden olup da kendi evlatlarına kıyan kimselerin girift ilişkilerine ne yazık ki şahit olduk.
Evet, pis bir cinayetin içimize yarattığı bu kusma duygusunu hep beraber yatıştırmaya çalışıyoruz. Halen nasıl oluyor da bir milletvekili ‘Bazen bilip söylememiz gereken şeyler var. Aile bizim dostlarımız.’ cümlesini kurabiliyor bunu anlamaya çalışıyoruz. Bu açıklamanın en başta aile üzerine “muteber bir aile” zırhı geçirmeye sebep olacağı nasıl hesaba katılmaz?
Soruşturmanın ilk haftasında katil şüphesiyle tutuklanan amcanın, arama çalışmalarında aktif rol alıp yanlış yönlendirmelere girişmesi engellenmedi. Kolluk kuvvetleri neden oradaki herkesi şüpheli olarak görüp o şekilde muamele etmediler? Buraya siyasi bir etki oldu mu? Aileyi, muteber aile zırhı korudu mu?
“Acımızı ve öfkemizi Narin için, çocuklarımız için adalet mücadelemizin ateşi kılmaya devam edeceğiz”
Ailenin kendilerine önerilen bir adli tıpçıdan görüş alıp almadığı tespit edildi mi? İlk akla gelen cesedi gömme iken, delillerin yok olması için çocuğun o şekilde suya gömülmesi, üzerine taş koyulması önemli bir ayrıntı; bunların üzerine gidildi mi? Cinayet soruşturmasında kırk gün geride kalmasına rağmen halen ifade işlemleri, delil toplama işlemleri sürüyor. En son Narin’in evindeki halıya kriminal inceleme yapıldı, el konuldu. Neden bu kadar geç kalındı? Bizler için bu soruları sormak evlatlarımızla, Narin’imize borcumuzdur. Acımızı ve öfkemizi Narin için, çocuklarımız için adalet mücadelemizin ateşi kılmaya devam edeceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.