Muğla-Aydın arasında bulunan eşsiz doğa ve tarih hazinesi olan Latmos (Beşparmak) Dağları’nda yapılan yeni keşifler sonucu tespit edilen Prehistorik Dönem’e ait kaya resimleri, demirci atölyeleri ve yapı kalıntıları 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı olarak tescillendi.
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) Başkanı Bahattin Sürücü, Latmos (Beşparmak) Dağları’nın Aydın sınırları içerisinde kalan bir bölgesinde, dernek tarafından tespit edilen kültürel varlıkların tescil edildiğini duyurdu.
Yeni Keşifler ve Tescil Süreci
Sürücü, yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Latmos Dağları’nın Aydın ili sınırları içinde kalan bir bölgesinde EKODOSD tarafından tespit edilen Prehistorik Dönem’e ait kaya resimleri, demirci atölyeleri ve yapı kalıntısının tespit ve tescil çalışmaları Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tamamlandı. Kurum görüşmeleri sonucunda; Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü Uzmanlarınca 1. Derece Arkeolojik Sit olarak önerilen ve içerisinde Prehistorik Dönem’e ait 2 adet kaya resmi, demirci atölyeleri ve yapı kalıntısı ile arazi zemininde yer yer yüzey seramik buluntularının olduğu, Prehistorik Dönem’den Geç Roma ve Erken Bizans Dönemlerine tarihlendirilebilecek arkeolojik yerleşimin olduğu sahanın, 2863 Sayılı Kanun’a bağlı yürürlüğe giren yönetmelik gereğince, ‘Sürücü Bölgesi Prehistorik Kaya Resmi ile Demirci Atölyeleri 1. Derece Arkeolojik Sit’ alanı olarak tescil edilmiştir.”
Kaya Resimlerinin Dağılımı ve Koruma İhtiyacı
Sürücü, Latmos’taki kaya resimlerinin genellikle Tekerlek Dağ çevresinde yoğunlaştığını ancak yapılan araştırmalarla Sağlık köyü ve Madran Dağları’nda da yenilerinin bulunduğunu hatırlattı. Son olarak dağın merkezine hayli uzaklıkta üçüncü bir kaya resminin daha tespit edildiğini belirterek, “Bu durum, kaya resimlerinin daha geniş bir coğrafyaya yayılmış olduğunu göstermektedir” dedi. Jeolojik yapının Yatağan, Çine ve Bozdoğan’a kadar uzandığını ve bu alanlarda da kaya resimlerinin bulunduğunu ifade eden Sürücü, keşfedilmeyi bekleyen daha çok eserin olabileceğini söyledi. 8 bin yıllık geçmişe sahip bu eserlerin araştırılması ve korunması için yıllar sürecek uzmanlık gerektiren çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Sürücü, “Latmos’un geçmiş tarihine ışık tutacak kaya resimlerinin araştırılması, korunması ve ülkemizin tanıtımına kazandırılması için bütüncül bir koruma şarttır” ifadelerini kullandı.
Tehditler ve Gelecek Vizyonu
Latmos’un karşı karşıya olduğu tehditlere de değinen Sürücü, “Latmos bölgesi madencilik, RES (Rüzgar Enerji Santrali) ve GES (Güneş Enerji Santrali) projelerinden kurtarılamazsa, lokal olarak sit kapsamına alınan alanlarının dışında kalan bölgeler geri dönülmez biçimde tahrip olacak ve bulunması muhtemel kültür varlıkları da yok olacaktır” uyarısında bulundu. Sürücü, bu tür projelerin başka uygun yerlerde yapılabileceğini ancak benzersiz doğal ve kültürel kaynaklara sahip Latmos’ta kesinlikle yapılmaması gerektiğini savundu. Yurt dışındaki örnekler gibi bölgenin korunması ve turizme kazandırılması gerektiğini belirten Sürücü, son olarak şunları ekledi:
“2009 yılından bu yana Latmos Dağları’nda özverili çalışmalarla dağın korunmasına çok önemli katkılar sağlayan Aydın Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na teşekkür ediyor, aynı duyarlılığın Muğla Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu tarafından da gösterilmesinin dağın bütüncül korunmasına büyük katkısı olacağını düşünüyoruz.”