Her yıl binlerce flamingo, Milas ilçesine bağlı Boğaziçi Köyü Tuzla Sulak Alanında gökyüzünü pembe kanatlarıyla süslüyor.
Milas ilçesine bağlı Boğaziçi Köyü, mitolojideki adıyla Bargilya, tarihi ve doğasıyla ulusal bir hazine. Bizanslı Stephanus’un aktardığı efsaneye göre, yiğit Bellerofo’nun kanatlı atı Pegasos’un çiftesiyle ölen arkadaşı Bargylos’un adı bu topraklara verilmişti. Bugün Bargilya, mitolojik bir hikâyeden çok daha fazlasını barındırıyor: Türkiye’nin en önemli kuş cennetlerinden birini.
Boğaziçi Köyü’nün hemen yanı başındaki Tuzla Sulak Alanı, 380 hektarlık büyüklüğüyle göçmen kuşların kış aylarında uğrak noktası. Kuzeyde havaların soğumasıyla birlikte Ekim sonunda başlayan göç, Aralık ve Ocak aylarında zirveye ulaşıyor. Şubat sonu ve Mart başında ise kuşlar yeniden kuzeye dönüyor. Bu döngü, Bargilya’yı her yıl yüzlerce kuş türünün buluşma noktası haline getiriyor.
Sulak alanın en görkemli misafirleri hiç kuşkusuz flamingolar. Her yıl yaklaşık 3 bin flamingo, Bargilya göklerinde pembe kanatlarıyla süzülüyor. Tuzla’nın sığ sularında beslenen flamingolar, bölgeyi adeta bir doğa sahnesine dönüştürüyor. Onların dansı, yalnızca kuş gözlemcileri için değil, tüm Türkiye için büyüleyici bir manzara.
2001 yılında IBA (Important Bird Area) tarafından dünyaca önemli kuş alanı ilan edilen Tuzla, 2004’te Ulusal Sulak Alan Komisyonu tarafından koruma kapsamına alındı. Ramsar Sözleşmesi’ne aday gösterilen alan, 118 üreyen kuş türüyle Türkiye’nin en zengin ekosistemlerinden biri. Pelikan, boz ördek, yeşilbaş, sakarmeke, balıkçıl ve kaz gibi türler de flamingolarla birlikte Bargilya’nın misafirleri arasında.
Bargilya’nın flamingoları, yalnızca Muğla’nın değil, Türkiye’nin ortak mirasıdır. Bu eşsiz kuş cenneti, gökyüzünü süsleyen pembe kanatlarıyla doğanın en görkemli armağanlarından birini sunuyor. Bargilya, mitolojiden günümüze uzanan hikâyesiyle hem tarih hem de doğa tutkunlarının gözdesi olmaya devam ediyor.


































