Muğla’nın Bodrum ilçesine bağıl turistik Gölköy Mahallesi’nde 100 Hektarlık mera alanına kurulan ve ruhsatsız olarak faaliyet gösteren dev beton santraline tepki gösteren Bodrumlular “Ciğerlerimizin Ortasında Beton Santrali İstemiyoruz” eylem ve basın açıklaması yaptı. Nihat Gençosman “Ruhsatı olmayan bu beton santraline Belediye ve Kaymakamlık göz yummaktadır. Bu tesislerin yaşam alanlarımızın ortasından kaldırılması için Belediyemizi ve Kaymakamlığımızı göreve çağırıyoruz. Bodrum’un doğasını, geleceğini ve sağlıklı yaşam hakkını sonuna kadar savunacağız!” diye konuştu.
Muğla’nın Bodrum Mahallesi’ne bağıl Gölköy Mahallesi Kaleyıkığı Mevkii’ndeki mera alanında ruhsatsız çalışan beton santrali için bugün Bodrum Kent Konseyi , TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu ve Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) tarafından ortak eylem ve basın açıklaması düzenlendi. Ellerinde “Ciğerlerimizin Ortasında Beton Santrali İstemiyoruz” yazılı pankart ile beton şirketinin yanındaki meralık alanda eylem ve basın açıklaması yapıldı.
Ortak basın açıklamasını Nihat Gençosman okudu.
BODRUM’UN AKCİĞERLERİNDE BETON SANTRALLERİ FAİLİYEKT GÖSTERİYOR
Gençosman “Bodrum’un en değerli doğal alanlarından biri olan Gölköy sahiline çok yakın mesafede kurulan beton santralleri, kentimizin doğasına ve turizmine ağır darbe vurmaktadır. Bodrum’un akciğeri sayılan ormanlık alanda, masmavi Gölköy Koyu’na yalnızca 2 kilometre mesafede faaliyet gösteren bu tesisler, çevreyi hiçe sayarak çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.
PROJE TANITIM DOSYASINDA GERÇEKLER GİZLENMİŞ
Gençosman açıklamasında “Bu bölgenin 270 metre uzağında yer alan zeytinlikler, beton üretimi ve nakliye kaynaklı yoğun tozlanmaya maruz kalmaktadır. Oysa Zeytincilik Kanunu, zeytinliklere 3 kilometre mesafede yalnızca zeytin işleme tesislerinin bulunabileceğini açıkça belirtmektedir. Ayrıca tesisin 750 metre uzağında doğal sit alanı, sınırında ise arkeolojik sit alanı bulunmaktadır. 100 metre mesafede yerleşim yerleri olmasına rağmen proje tanıtım dosyasında bu gerçekler gizlenmiş, gerekli çevresel değerlendirmeler yapılmamıştır. Bölgede Sarıay Beton (Ege’nin en büyük beton santrali), Grey Beton ve iki adet pasa geri kazanım tesisi bulunmaktadır. Gündoğan-Torba yolu, bu tesislerin faaliyetleri nedeniyle beton tozuna bulanmış, ağır tonajlı hafriyat kamyonları yüzünden tahrip olmuştur. Üstelik pasa geri kazanım tesisleri araziyi vahşice tahrip ederken, beton santralleri betonlu yıkama sularını doğrudan doğaya bırakmaktadır. Yeraltı sularını koruması gereken bu işletmeler, açtıkları sayısız kuyularla su kaynaklarını da tehdit etmektedir” dedi.
Gençosman açıklamasının sonunda ise “99 hektarlık bir alanda “Dekoratif Duvar Taşı Ocağı ve Pasa Geri Kazanım Tesisi” kurmak için proje hazırlanmış, ‘ÇED Gerekli Değildir’ kararı alınmıştır. Ancak o tarihte bölgede zaten iki adet pasa geri kazanım tesisi faaliyetteydi.Daha sonra projede revizyona gidilmiş, pasa geri kazanım tesisi iptal edilerek beton santrali eklenmiştir. ÇED sınırını aşmamak için kapasite 90 m³/sa olarak gösterilmiş, ancak fiili durumda üretim kapasitesi 360 m³/sa seviyesine çıkmıştır. Yani proje dört katına çıkarılmış, yasal boşluklar kullanılarak çevresel etkiler göz ardı edilmiştir.2023 yılında Yatırım İzleme Koordinasyon Başkanlığı, 24 hektarlık alan için dekoratif taş işleme ruhsatı vermiş, Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ise beton santraline yönetmeliklerden muafiyet tanımıştır. ÇED Gerekli Değildir’ kararı mahkeme tarafından iptal edilmiştir. Bilirkişi raporları, projenin maden, çevre, jeoloji, orman, ziraat mühendislikleri ve arkeoloji açısından tamamen uygunsuz olduğunu ortaya koymuştur”dedi.
RUHSATI OLMAYAN BETON SANTRALİNE BELEDİYE VE KAYMAKAMLIK GÖZ YUMMAKTADIR.
Gençosman açıklamasını “Bu örnek, Bodrum’un doğasının nasıl göz göre göre talan edildiğini bir kez daha gözler önüne sermektedir. Kuralsız, özensiz, rant odaklı süreçlerle doğal alanlarımızın nasıl yok edildiğini görüyoruz. Çevreyi bu denli tahrip eden, halk sağlığını hiçe sayan, yaşam alanlarımızı tehdit eden bir üretim anlayışını kabul etmiyoruz. Ruhsatı olmayan bu beton santraline Belediye ve Kaymakamlık göz yummaktadır. Bu tesislerin yaşam alanlarımızın ortasından kaldırılması için Belediyemizi ve Kaymakamlığımızı göreve çağırıyoruz. Bodrum’un doğasını, geleceğini ve sağlıklı yaşam hakkını sonuna kadar savunacağız!” sözleri ile tamamladı.
TÜM KURUMLARIN İHMALİ VAR
Kent Konseyi Başkanı Mimar Gamze Türk Oğuz ise “Belediye ve Kaymakamlık ile birlikte burayı koruması gereken İlçe Tarım, İl Tarım, valilik, Muğla Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, tüm kurumlar burada sorumlu. Herkesin ihmali var burada . Bu alan o kadar kontrolsüz büyümüş ki şu anda bulunduğumuz mera alanı bile bir süre sonra yok olacak. Ülke bu hale gelmiş durumda. Bu nedenle tepki vermek ve kurumların gerekli yasal işlemleri başlatmasını istemek durumundayız” dedi.
Çevreciler eylemi “Havama Suyuma Doğama Dokunma sloganları ile bitirdi.