8 Mart’a yaklaşırken LGBTİ+’lar ve kadınlar bir araya gelerek “8 Mart’a doğru bir arada olmak” konulu panel düzenledi. Psikolojik Danışman Ada Ümmühan Köse’nin moderatörlüğünde gerçekleştirilen KAOS GL ve Bodrum Kadın Platformu’nun birlikte düzenlediği etkinlikte; Pembe Yakalılar’dan Seçin Tuncel, Disk Basın-İş’ten Ayşe Düzkan, Bodrum Kadın Platformu’ndan Derya Uysal, Kaos-GL ve Büro Emekçileri Sendikası’ndan Remzi Altunpolat konuşmacı olarak katıldı.
Pembe Yakalılar’dan Seçin Tuncel, bulunduğu yapılarda LGBTİ+ lara uygulanan ayrımcılığı ve örgütlenme çalışmalarını aktardı. Tarihsel olarak yaşananları ele alan Seçil Tuncel, sendikalar içerisinde LGBTİ+ ların kazanımlarını aktardı. 2015 yılından sonra LGBTİ+lara dönük saldırıların yoğunlaştığını belirtti. Tuncel, bugün gerçekleştirilen etkinlik ve bu etkinliklerle dayanışmanın arttırıldığını kaydetti.
Remzi Altunpolat, LGBTİ+’ların son dönemde mücadelesinin ve görünürlüğünün daha da arttığını dile getirdi; fakat çoğu dergilerde, gazetelerde, sendika veya siyasi partilerde LGBTİ+ ya da ayrımcılık komisyonlarının bulunmadığını dile getirdi. Altunpolat, bazı alanlarda toplu iş sözleşmelerinde LGBTİ+ları kapsayan hükümleri ele alan kurumların olduğunu da aktardı, bunun mücadele kapsamında gerçekleşebildiğini belirti. Remzi Altunpolat, LGBTİ+ları kapsayan çalışmaların, kişilerin bulundukları kurumlarda bireysel olarak yapılmak zorunda bırakıldığına dikkat çekti. Remzi Altınpolat, LGBTİ+lara dönük saldırıların tarihsel ideolojik bir alt yapısının olduğunu ele aldı. Dünya ve Türkiye ölçeğinde yeni dönemde alevilere, göçmenlere, kadınlara, LGBTİ+lara dönük ırkçı şiddet rejiminin kanıksatılmaya çalışıldığına dikkat çeken Altunpolat, toplumsal muhalefetin bu noktada mücadeleyi yükseltmesi ve dayanışmayı büyütmesi gerektiğini ele aldı. Etkinlikte ortak bir iyinin oluşturulması ve bunun nasıl yapılması gerektiği üzerinde konuşuldu.
Yazar/Gazeteci ve Disk Basın-İş’ten Ayşe Düzkan, Türkiye’de 80 sonrası darbe karşıtı ilk yürüyüşün kadınlar öncülüğünde dayağa karşı yürüyüş olduğunu hatırlattı. Kadınlar ve LGBTİ+’ların aynı patriyarkanın baskısı altında olduğunu dile getirdi. Bugün kadın olmanın yasak olmadığı ama LGBTİ+ olmanın açık bir şekilde dile getirilmesinin daha zor olduğunu belirtti. Ayşe Düzkan, sendikaların özel olarak önemli olduğu bir dönemde olduğumuzu dile getirerek bu örgütlenmelerin ne kadar parçası olabilineceği üzerine aktarımda bulundu. Hem kadınlar hem lubunyalar için sendikalarda farklı hak durumlarının olduğunu belirtti. Kadınlar ve LGBTİ+lar olarak dayanışmayı ve görünürlüğü arttırmak, güvenli alanlar yaratmak için neler yapılabileceği üzerine aktarımda bulundu.
Bodrum Kadın Platformu’ndan Derya Uysal, Bodrum yerelinde kadınlar ve lubunyalar olarak siyasi partiler, sendikalarla bir arada durmanın önemine değindi. Bodrum Kadın Platformu’nun da bu noktada dayanışmanın birlikte örülmesi doğrultusunda ortaya çıktığını kaydetti. Bodrum’da gerçekleştirdikleri ve gerçekleştirecekleri çalışmaları aktardı. Derya Uysal, “Biz ne istiyoruz?” sorusu üzerinde durulması gerektiğini ve tüm kurumların bu soruyla yüzleştirmek gerektiğini dile getirdi. Uysal, son dönemde artan sağ politikalar karşısında birlikte mücadele araçlarının örülebilmesi için dayanışmanın büyütülebilmesi gerektiğini aktardı. Bulunduğumuz alanlarda hem kadınların hem LGBTİ+’ların haklarının bireysel olarak da sorulması gerektiğini belirtti.