Avustralya’da bir kadın, farkında olmadan başka bir çiftin çocuğunu dünyaya getirdi. Kan bağı olmayan bir çocuğu dünyaya getiren anne ve aileler ise ne yapacaklarını şaşırdı. Hatalı tüp bebek operasyonu, ülkede benzeri görülmemiş bir hukuk ve etik krizine yol açtı. Çocuğu doğuran anne ve embriyonun asıl sahipleri arasında, tazminat ve ebeveynlik hakkı gibi konuların nasıl çözüleceği belirsizliğini koruyor.
Avustralya’da eşi benzeri görülmemiş bir skandal yaşandı. Tüp bebek kliniğinde bir kadına, başka bir çifte ait embriyo transfer edildi. Talihsiz kadın, 9 ay boyunca başka bir çiftin bebeğini karnında taşıdı.
Brisbane kentindeki Monash Tüp Bebek kliniğinde gerçekleşen olayda kadın, doğurduğu çocuğun genetik annesi olmadığını öğrendi. Klinik, bunun insan hatasından kaynaklandığını söyledi. Daha önce böyle bir hatanın yapılmadığının altını çizdi.
Hukukçular, çocuğun ebeveyninin kim olduğuna karar vermenin aile hukuku kapsamında olduğunu söylüyor. Ancak mağdur ailelerin kafası bu konuda son derece karışık.
HUKUKİ VE AHLAKİ BİR TRAJEDİ
Avukat Frances Bertram’a göre biyolojik ebeveynler ile doğumu gerçekleştiren kadın arasında hukuken karmaşık velayet meseleleri doğabilir. Ancak başka bir çiftin çoğunu doğuran anne, bebekle bağ kurmuş halde.
Bertram, “Ebeveynin kim olduğunu sorgulamaya başladığınızda bu, çocuğun kim tarafından büyütüleceğine kadar uzanacaktır. Bu tam bir hukuki kabus” dedi.
Bu gibi vakalarda aile üyelerinin yüksek tazminat talep edebileceğini, duygusal etkilerin ise ölçülemeyecek boyutta olduğunu ifade etti.
Etik uzmanı Dr. Hugh Breakey’e göre olay ciddi bir düğüm oluşturuyor. Breakey, “Karar nihayetinde ailelere bırakılacak. Umudumuz, bu sorunun dikkatle ve iyi düşünelerek çözülmesi. Ortada haklı görünen iki taraf var ama ikisi birden haklı olamaz. Bu noktada yapılması gereken, kimin ne hak ettiğinden çok çocuğun neye ihtiyacı olduğunu düşünmek” ifadelerini kullandı.
TÜP BEBEK KLİNİKLERİ, HATALARLA DOLU
Doğum yapan annenin rahmine yanlış embriyoyu yerleştiren Monash Tüp Bebek Kliniği, embriyo tahribatı nedeniyle 700’den fazla hasta ile 56 milyon dolarlık bir uzlaşmaya gitmişti.
Benzer sorunların başka çocuklarda da olmuş olabileceğini belirten uzman Katherine Dawson, tüp bebek yoluyla doğan her 18 çocuktan biri için, DNA testleri yapılmasının gerektiğini vurguladı. Monash kliniği gibi kliniklerin binlerce aileyi mağdur etmiş olabileceğini belirtti.
Ülkedeki önde gelen tüp bebek uzmanlarından Prof. Gab Kovacs, yılda 100 binden fazla tüp bebek operasyonunun gerçekleştiğini, nadiren de olsa hata yaşandığını söyledi.
En yaygın hatanın yanlış sperm kullanımı olduğunu belirten Kovacs, tüm işlemlerde ikinci bir personelin onay vermesi gibi güvenlik adımları uygulandığını anlattı.
Kovacs, “İnsanların hata yapabileceğini kabul etmekten başka yapılacak pek bir şey yok” dedi. Monash Tüp Bebek CEO’su Michael Knaap ise olaydan dolayı derin üzüntü duyduklarını, denetimleri artırdıklarını ve vakayı tekil bir olay olarak değerlendirdiklerini açıkladı.