Haziran 2025, yalnızca küresel çalkantılar ve belirsizlikler yüzünden değil, aynı zamanda ünlü Bulgar kahin Baba Vanga’nın tüyler ürpertici kehanetleri nedeniyle de dikkatleri üzerine çekiyor. İşte astrologları korkutan 2025 kehanetleri ve haziran 2025’in sembolik anlamı…
Astrologları korkutan 2025 kehaneti Haziran ayını işaret etti: Baba Vanga…
Vangeliya Pandeva Gushterova, ya da daha çok bilinen adıyla Baba Vanga, 1911 yılında doğdu ve 1996’da hayatını kaybetti. Görme yetisini genç yaşta yitiren Vanga’nın, bu kaybın ardından sezgisel bir öngörü yeteneği kazandığına inanılıyor. Kehanetleri; doğa olaylarından siyasi gelişmelere kadar geniş bir alanı kapsıyor. Takipçilerine göre, onun söylediklerinin yaklaşık %85’i doğru çıktı. Kehanetleri genellikle alegorik ve şifreli ifadelerle aktarılsa da, pek çok tarihi olayla ilişkilendirilmiş durumda.
MODERN ÇAĞIN DÖKÜM NOKTALARINI HABER VERİYOR
Baba Vanga’nın kehanetleri, modern çağın dönüm noktalarını önceden haber vermesiyle dikkat çekiyor. İşte onun öne çıkan bazı kehanetleri:
11 Eylül Saldırıları (2001): 1989’da dile getirdiği öne sürülen, “Korku! Korku! Amerikan kardeşler demir kuşlar tarafından vurulacak, kan dökülecek” sözleri, 2001 yılında Dünya Ticaret Merkezi’ne uçakların çarpmasıyla ilişkilendiriliyor.
DEAŞ’ın Ortaya Çıkışı: Ortadoğu’da radikal grupların ciddi yıkıma neden olacağını öngörmüş ve bu da birçok kişi tarafından DEAŞ’ın yükselişiyle ilişkilendirilmiş.
Barack Obama’nın Başkanlığı: ABD’nin 44. başkanının Afrika kökenli olacağını dile getirmişti. 2008’de Obama’nın seçilmesi, bu öngörünün gerçekleştiği düşüncesini doğurdu. Ayrıca onun döneminde ekonomik sorunların baş göstereceğini de belirtmişti.
Kursk Felaketi (2000): “Kursk suya gömülecek, dünya gözyaşı dökecek” ifadesi, 2000 yılında batan Rus denizaltısıyla özdeşleştirildi.
ASTROLOGLARI KORKUTAN ÖNGÖRÜ
Times of India tarafından aktarılan bilgilere göre, Haziran 2025’in başında gerçekleşen önemli bir astrolojik geçiş de dikkat çekiyor: Savaş, kargaşa ve rekabetle özdeşleştirilen Mars, ateş elementinin lider burcu olan Aslan’a giriş yaptı. Bu gökyüzü konumu, hem astrologlar hem de spiritüel çevreler tarafından
Astrologları korkutan 2025 kehaneti Haziran ayını işaret etti: Baba Vanga…
Hint astrolojisine göre Mars; saldırganlık, öfke ve çatışmalar üzerinde büyük etkiye sahiptir. Mars’ın, güç ve liderlik ile bağdaştırılan Aslan burcuna geçişi, otorite mücadelelerinin artacağına işaret ediyor olabilir. Özellikle güçlü liderler tarafından yönetilen ülkeler arasında, Haziran 2025 itibarıyla tansiyonun yükselebileceği öngörülüyor.
2025 SONRASI İÇİN ÖNGÖRÜLERİ BULUNUYOR
2025 SONRASI İÇİN ÖNGÖRÜLERİ BULUNUYOR
Baba Vanga’nın 2025 sonrası için yaptığı öngörüler, umut verici olduğu kadar korkutucu yönler de barındırıyor. İşte en dikkat çeken kehanetleri:
Avrupa’da Büyük Bir Savaş: Vanga, 2025’te Avrupa kıtasında geniş çaplı bir savaşın başlayacağını ve bunun küresel çapta bir krize dönüşebileceğini belirtmişti. Bu öngörü, günümüzün jeopolitik krizleriyle bağlantılı olarak değerlendiriliyor.
Yapay Zekada Sıçrama: Makinelerin insan zekasını aşacağı bir dönemin kapıda olduğunu öne sürdü. Günümüzde yapay zekanın hızla gelişmesi, bu kehaneti destekleyen gelişmeler arasında görülüyor
Uzaylı Teması: Vanga’ya göre insanlık, 2025’te dünya dışı varlıklarla ilk teması kuracak. Bu temasın nasıl bir doğada olacağı, yani barışçıl mı yoksa tehdit içerikli mi olacağı ise muallak.
İklim Felaketleri: 2025’in, iklim krizinin etkilerinin daha da belirginleşeceği bir yıl olacağını söylemişti. Artan doğal afetler, kuraklıklar, yangınlar ve fırtınalar bu öngörüyle ilişkilendiriliyor.
Tıpta Çığır Açan Gelişmeler: Umut vadeden bir diğer öngörü ise, tıp alanında—özellikle kanser gibi ölümcül hastalıklarda—önemli buluşların yapılacağı yönünde. Bu, birçok kişi tarafından bilimsel bir devrim olarak değerlendiriliyor.
“İNSANLIK İKİ TEMEL KAMPA AYRILACAK”
Baba Vanga’nın 2025 sonrası için belki de en ilginç kehanetlerinden biri, insanlığın iki temel kampa ayrılacağına dair olanıdır: Bir kesim tamamen teknolojiye entegre, yapay zeka ve dijitalleşme ile iç içe bir yaşam sürecek. Diğer grup ise daha içsel, ruhsal gelişimi ön plana alan, doğayla uyumlu bir yolda ilerleyecek. Bu kehanet, gelecekteki toplumsal ve kültürel bölünmelere dair düşündürücü bir tablo. sunuyor.