Tarihin en zengin insanları arasında isimleri sıkça anılan Elon Musk ve Jeff Bezos, modern dünyanın en büyük iş insanları olarak tanınsalar da, geçmişte yaşamıi birinini servetinin daha fazla olduğu bulundu. Tarihçilerin hesaplamalarına göre 14. yüzyılda Mali İmparatorluğu’nun hükümdarı olan Mansa Musa’nın serveti 400 milyar doları aşıyor.
14.yüzyılda Mali İmparatorluğu’nun hükümdarı olan Mansa Musa, tarihin gelmiş geçmiş en zengin insanı olarak kabul ediliyor. 1280 yılında doğan ve 1312’de tahta çıkan Musa, 1337 yılına kadar hüküm sürdü. Modern ekonomistler, servetinin bugünün parasıyla 400 milyar doları aştığını tahmin ediyor. Bu miktar, Elon Musk’ın 304 milyar dolar ve Jeff Bezos’un 219 milyar dolarlık net servetlerinden çok daha yüksek.
Mansa Musa’nın zenginliği büyük ölçüde altın, fildişi ve tuz ticaretine dayanıyordu. Batı Afrika tarihçisi Rudolph Butch Ware, onun servetini “anlatılamaz derecede büyük” olarak nitelendiriyor.
Tarihi kayıtlara göre, Mansa Musa 1324 yılında Mekke’ye Hac yolculuğunda yanında 60.000 kişilik bir kafile, 21 ton altın, 100 fil ve 80 deve taşıdı. Bu yolculuk, altınla kaplanmış bir şehir görüntüsünü andırıyordu ve geçtikleri her yer etkileniyordu. Hatta, Kahire’de harcadığı büyük miktardaki altın nedeniyle altın fiyatları yüzde 20 düşmüş ve Mısır ekonomisinin toparlanması 12 yıl sürmüştü.
İMPARATORLUĞUN SINIRLARINI İKİ KATINA ÇIKARDI
Mansa Musa, tahta önceki hükümdar Mansa Abu Bakr II’nin, Atlantik Okyanusu’nun sınırlarını keşfetmek için çıktığı ve bir daha geri dönmediği bir yolculuğun ardından geçti. Musa, 100 bin kişilik bir ordu ve 10 bin zırhlı süvari gücüyle Mali İmparatorluğu’nun sınırlarını iki katına çıkardı. İmparatorluk, doğuda Atlantik Okyanusu’ndan batıda bugünkü Nijer’e kadar uzandı ve dönemin Moğol İmparatorluğu’ndan sonra dünyanın en büyük ikinci imparatorluğu haline geldi.
Dindar bir Müslüman olan Mansa Musa, Hac dönüşünde Mali’ye sadece ibadet değil, eğitim ve mimari alanlarında da gelişim getirdi. Mekke’den yanında mimarlar ve bilginler getiren Musa, Timbuktu gibi şehirlerde camiler ve üniversiteler inşa ettirdi. Bu yapılar, Timbuktu’yu uluslararası düzeyde tanınır hale getirdi.
Avrupa’da onun etkisi o kadar büyük oldu ki, İspanya’da bir kartograf 1375 yılında Batı Afrika’nın ilk detaylı haritasını yaptı. Haritada Mansa Musa, altın bir taç giyerken bir elinde altın bir asa, diğer elinde devasa bir altın külçe tutarken tasvir edildi.
Mansa Musa’nın ölümünden sonra tahta geçen oğulları, imparatorluğu bir arada tutmayı başaramadı. Bu durum, 1670 yılında Mali’nin Fas İmparatorluğu tarafından ele geçirilmesine yol açtı.