Bahar ayları geldi. Şimdi kış aylarında Bodrum dışında yaşayan Bodrum severler de evlerine gelecekler ve ortak yaşamın önemli bir unsuru olan ‘’ siteler’’ özellikle tüm ev sahiplerinin Bodrum’da bulunduğu yaz aylarında genel kurul toplantılarını yapacaklar, genel kurulda belki yönetici değiştirmek için, seçim yapacaklardır.
İşte Bodrum’da, belki de Türkiye’nin başka yerleşim yerlerinde görülmemiş bir şekilde site içi yönetim uyuşmazlıkları mevcuttur. Sitede ikamet etmek, bir çeşit şirket ortaklığıdır. Mecburi bir ortak menfaat için, çok farklı insanlar bir arada kararlar alırlar. Buradaki fark; bir şirket veya ticaret ortaklığında, kişi kendisi ortağını seçebilir. Ancak site hayatında; ortağını seçemez. Ortak yaşam alanı olan ve insanın mecburi ortakları bulunduğu bu denli önemli bir kuruma yönetici seçme işlemi de, onun eylem ve işlemlerini denetlemek de önemlidir.
Site Yöneticiliği; genelde angarya bir iş gibi algılansa da; hukuken çok ağır sorumlulukları ve bu sorumluluklara dayalı müeyyideleri olan bir pozisyondur. Yöneticinin elindeki erk çok kısıtlı olmasına rağmen, sorumlulukları ağırdır. Bunun farkında olmadan yapılan yöneticilik işlemlerinde sorun çıktığında, yöneticinin genelde ‘ben öylesine yapıyorum’, yönetici seçilemediği için ‘mecburen yöneticilik yapıyorum’ gibi bir tavır oluyor. Ancak bu hukuken hiçbir değeri olmayan bir durum olduğu gibi, sorumlulukları da hafifletmiyor. Bu nedenle, yöneticilik yaparken, özellikle Kat Mülkiyeti Kanunu’nda düzenlenen usuli hükümlere sıkı sıkıya bağlı kalınması, sorumlulukların yerine getirilmesini büyük bir oranda karşılar. Ancak içerik anlamında da, hukuka uygun olmayan işlemlerinden dolayı da sorgulanır.
Yönetici, malikleri vekil gibi temsil eder ve kat malikleri kurulunca veya onlar tarafından belirlenen denetçi veya denetim kurulu tarafından denetlenmektedir. Yöneticinin görevini yerine getirmediği, gerekli dikkat ve özeni göstermediği veya usule aykırı işlem yaptığının tespit edilmesi durumunda, bir site maliki yöneticiye bir ihtarname ile denetim kurulunu denetime davet edebilir. İhtarnameye rağmen, yöneticinin sorumluluklarını hala yerine getirmemeye devam etmesinde ise, yöneticinin sorumluklarını yerine getirmemesinden kaynaklı olarak, zarar gören site malikleri yöneticiye karşı, zararlarının giderimine ilişkin tazminat davası açabilirler. Yargılama yoluna giden kat malikinin, her tazminat davasında olduğu gibi, yöneticinin yöneticilik görevini gereği gibi yerine getirmediğinden kaynaklı olarak zarara uğradığını ispat etmelidir. Yani zararın doğması ile yöneticinin işlem veya işlemsizliği arasında bir bağ bulunması gerekir.
Aynı zamanda, kat malikleri yöneticinin usule aykırı işlemlerinin, kanunda tanımlı suç tanımlarına uygun olduğunu ve bir suçun var olduğunu düşünmesi halinde ise, Cumhuriyet Başsavcılığına ayrıca şikayet yoluna gidebilir ve yönetici maddi zararın giderimine yönelik davanın yanında, ceza davasında da yargılanabilir.
İşte bu nedenlerle, site yöneticiliği öylesine veya mecburen yapılabilecek bir iş değildir.