Bir zamanlar podyumların ve ekranların aranan yüzüydü. Şöhret, güzellik, aşk… Her şey vardı. Ama Loni Willison için hayat, tek bir virajla her şeyi tersine çevirdi. Şimdi o, geçmişin gölgeleriyle birlikte sokaklarda yaşıyor.
2000’li yıllarda oyunculuk ve modellikte hızla yükselen Loni Willison, “Expose” dizisindeki rolüyle dikkat çekmiş, Glam Fit ve Flavor gibi fitness dergilerinde yer alarak adını geniş kitlelere duyurmuştu. Sektörde parlayan bu yıldız, o dönem kariyerinin zirvesindeydi.
HOLLYWOOD MASALI KABUSA DÖNDÜ
2012 yılında Baywatch dizisinin yıldızı Jeremy Jackson ile evlenen Willison, dışarıdan bakıldığında hem kariyer hem aşk hayatında istikrarı yakalamış gibiydi. Ancak gerçek çok farklıydı… Evlilikleri kısa sürede aile içi şiddet iddialarıyla gündeme geldi. 2014’te boşanmayla sonuçlanan bu fırtınalı ilişki, Loni’nin hayatındaki en sert kırılma noktası oldu.
Boşanmanın ardından Willison, psikolojik sorunlarla baş etmeye çalışırken, madde bağımlılığı ile de mücadele etmeye başladı. Metamfetamin kullanımı ve akıl sağlığı problemleri, onu hızla toplumdan kopardı. 2016’da çalıştığı estetik kliniğinden işten çıkarılmasıyla birlikte, kontrol tamamen kayboldu.
HAYATINI BİR ALIŞVERİŞ ARABASINA SIĞDIRDI
Loni Willison, 2018’den bu yana Los Angeles sokaklarında yaşıyor. Yanında, eşyalarını taşıdığı bir alışveriş arabasından başka hiçbir şeyi yok. Basın objektiflerine defalarca yansıdı; bazen sigara içerken, bazen çöplerin arasında, bazen yorgun gözlerle uzaklara bakarken.
“BANYO YAPMIYORUM, DAHA GÜVENDE HİSSEDİYORUM”
Onun sokak yaşamı bir “tercih” gibi görünmese de, Willison verdiği röportajlarda bu hayatı kendi iradesiyle seçtiğini söylüyor. Özellikle olası cinsel saldırılara karşı savunma mekanizması olarak uzun süre duş almamayı tercih ettiğini açıklıyor. Ailesinin ve arkadaşlarının yardım tekliflerini ise sistemli şekilde reddediyor.
Loni Willison’ın hikâyesi, gösteri dünyasının ışıltılı yüzünün ardındaki kırılganlığı ve görünmeyen karanlıkları bir kez daha gözler önüne seriyor. Şöhretin ne kadar geçici, hayatın ise ne kadar kırılgan olduğunu hatırlatıyor. Ve her şeyin, tek bir kırılma anında nasıl değişebileceğini…