İkizköy Akbelen ormanları “Cehennem Çukuru “ oldu.. Dört yıllık kömür var dediler 1 aylık kömür çıkmadı olan Akbelen ormanlarına oldu.
Muğla’nı Milas ilçesine bağıl İkizköy’de 2023 yılında 750 dönümlük AKbelen ormanlarında yüzbine yakın asırlık çam ağacını kömür uğruna katleden Limak büyük şok yaşadı. Limak- İçtaş’ın Akbeelen’i “Cehennem Çukuru’na” çevirdiğini söyleyen köylüler “4 yıllık kömür var diye katlettikleri Akbelen ormanlarının altından bir aylık kömür bulamadılar, cenneti cehennem çevirdiler” diyerek isyan etti. Akbelen ormanlarının Cehennem Çukuru’ na dönüşen son halini görüntüledik.
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı İkizköy’de köylülerin ve çevrecilerin yaklaşık 6 yıl direnmelerine, çadır kurup 24 saat nöbet tutmalarına ve engellemelerine rağmen jandarma ve polisin desteği ile 24 Temmuz 2023 tarihinde iş makinaları ve motorlu testerelerle Akbelen ormanlarına girerek 750 dönümde yüz bine yakın asırlık çam ağacını Yeniköy Kemerköy A.Ş. termik santrallerine kömür sağlamak amacıyla katleden Limak aradan iki yıl geçmesine rağmen umduğunu bulamadı.
KÖYLÜLER İSYAN ETTİ “LİMAK CENNET AKBALEN ORMANLARINI CEHENNEM ÇUKURUNA ÇEVİRDİ”
Köylüler yaşadıklarını anlattı. Köyde yaşayan evli iki çocuk iki torun sahibi 72 yaşındaki Necati Ova “Burada yaşıyorum çocuklarım burada doğdu. Kömür uğruna Limak yaşam alanlarımıza acımadan müdahale etti. Cennet Akbelen ormanları Cehennem Çukuru oldu. Akbelen ormanında iki yıl nöbet tuttum. 1500 asker polis topladılar, bizi copladılar biber gazı sıktılar. Bizi uzaklaştırdılar. Akbelen ormanlarına kıydılar Akbelen şu anda bir cehennem çukuru oldu. Limak şirketine verecek bir karış toprağımız yok” diye konuştu.
DİKENLİ VE JİLETLİ TELLERLE ARAZİYİ ÇEVİRDİLER
Köylülerin AKbelen ormanlarında yaşanan katliamı ve son durumu ile yerinden incelediğini gören Limak- İçtaş şirketi görevlilerinin köylü ve muhabiri uzaktan takibe aldığı ve arazinin ise dikenli ve jiletli tellerle çevrildiği görüldü.
ÇAMLARIMIZA KIYMAYIN DİYE ÇOCUĞUMUZ GİBİ SARILDIK
İkizköy’de yaşayan Aytaç Yakar ise “ Akbelen ormanları için biber gazı yedik , cop yedik, tomaların önüne yattık, çamlarımıza sarıldık çocuklarımız gibi. Limak – İçtaş yanına devletide alarak ormanları katletti. Tutuklananlar oldu, hal yargılanan köylülerimiz var. Burada kömür filan çıkmadı, 23 dönüm yerim, iki evim iki ahırımı yok ettiler hepsini aldılar. Akbelen ormanları nı Limak İçtaş cehenneme çevirdi, devlet onların yanında yer aldı. Bizi unuttular Akbelen ormanları kesildi bizim psikolojimiz bozuldu. Türkiye sesimizi duysun bugün Akbelende ormanlarımıza topraklarımıza göz koyanlar yarın sizin topraklara gelecekler. Bize bu topraklar Atatürk’ten kaldı, Atatürk çocuğuyuz ve Atatürk çocuğu gibi topraklarımıza sahip çıkacağız. Atatürk topraklarımız için nasıl direndiyse bizde öyle direneceğiz, toprağımızdan suyumuzdan ormanlarımızdan asla vazgeçmeyeceğiz” diye konuştu.
LİMAK İÇTAŞ ŞİRKETİ O KADAR AÇ GÖZLÜKİ DOYMUYOR.4 YILLIK KÖMÜR VAR DEDİLER AKBELEN ORMANLARINI YOK ETTİLER 1 AYLIK KÖMÜR BİLE ÇIKMADI
İkizköy’de iki çocuğu ile birlikte 6 yıldır nöbet tutarak mücadele eden İkizköy Çevre Komitesi Gönüllüsü ve İkizköy Mahalle Muhtarı Nejla Işık ise “Cennetimizi cehenneme çevirdiler. 6 yıldır mücadele veriyoruz. Sadece orman için değil yaşam alanlarımızı, tarlalarımız zeytinliklerimizi korumak için mücadele ettik, ediyoruz. Sadece 6 gün içerisinde Akbelen ormanlarını kat ettiler. O hengame içerisinde tahsisli alan dışındaki ormanlara da dalıp yanlışlıkla onlarca dönüm ormanıda katlettiler. Buradaki köylünün geçim kaynağı bu ormanlar kadınlar bu ormanlardan yararlanıp çıntarını, mantarını otunu toplayıp çarşıda kazanıp ekonomik özgürlüğünü kazanıyor. Ne yazık ki bu Limak İçtaş şirketi o kadar aç gözlü ki doymuyor, doymuyor. 4 yıllık kömür var dediler 1 aylık kömür bile çıkmadı. Zeytinliklere kadar gelip dayandılar, ne uğruna bir hiç uğruna” ifadelerini kullandı.
AKBELENİ TÜM DÜNYA DUYSUN AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE KADAR TAŞIYACAĞIZ
Nejla Işık açıklamasının sonunda ise “Mücadeleyi asla bırakmadık bırakmayacağız burada kömür uğruna 7 köy tamamen yok edildi, onuncu olmayacağız. Mahkemelerimiz davalarımız devam ediyor. İdare mahkemeleri bize davaları kaybettiriyor. Ama biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğiz. Eninde sonunda bu mücadeleyi kazanacağız. En büyük üzüntümüz yok edilenlerin geri gelmeyecek olması. Bunların gözü hiçbir şeyi görmüyor, ormanmış börtü böcekmiş doğaymış, köylünün yaşam alanıymış hiç önemli değil onlar için herşey para” diye konuştu.
Köylüler binlerce balık ve kaplumbağanın bulunduğu yöredeki derelere kömür madeninde kullanılan atık suların bırakıldığını belirtti.