Muğla’nın Fethiye, Dalaman, Ortaca ilçeleri ile Antalya’nın Kaş ve Kalkan bölgelerindeki Turizm Konutu İşletmecileri 7464 sayılı konutların Turizm amaçlı kiralanmasına dair kanun nedeniyle yaşamakta oldukları mağduriyetlerin giderilmesi için Fethiye’de bir araya geldiler. Eylem ve basın açıklamasında kadınlar ve çocukların çokluğu dikkat çekti.
Muğla’nın Fethiye ilçesinde toplanan çok sayıda Turizm Konutu İşletmecileri, iptal edilen belgelerini bir an önce yeniden verilmesini talep ettiler. Fethiye bölgesinde 5 bin 432, Kaş bölgesinde 4 bin 576 adet olmak üzere çevre il ve ilçeler ile bölgede toplam 15 bin 200 adet işletmenin kapandığı ve 45 bin 600 kişinin mağdur olduğu ifade edildi.
TURİZM KALKINMANIN KALBİDİR
Fethiye Beşkaza Meydanı Atatürk Anıtı önünde bir araya gelen çok sayıda Turizm Konutu İşletmecileri saygı duruşunda bulunup, İstiklal Marşını söyledi. Turizm Konutu İşletmeleri Derneği Başkanı Fatih Özmen’in yanı sıra MHP’li Fethiye Belediye Meclis üyesi ve Fethiye Esnaf Sanatkarlar Odası Başkan Adayı Kamil Mutlu Demirtaş’ın da konuşmacı olarak hazır bulunduğu toplantıda vatandaşlar ellerinde “Ekonominin gizli kahramanı turizm, Bir turist bin kazanç, Turizme yatırım geleceğe yatırımdır, Turizm varsa ekonomi var, turizm kalkınmanın kalbidir, Turizm gelişir şehir büyür, Turizm canlanırsa esnaf kazanır” şeklinde dövizler açıp mağduriyetlerinin giderilmesi için sloganlar attılar.
‘’İŞLETMELERİMİZİN BİR AN ÖNCE AÇILMASINI İSTİYORUZ’’
Toplantıda ortak basın açıklamasını Sercan Küçükkahveci okurken, ‘’Kapanan 15 bin 200 işletmenin toplam gelir olarak ekonomiye kaybı 9 milyar 120 milyon TL, vergi olarak 4 milyar 104 milyon TL’dir. Turizm konutu izin belgeleri iptali ile başlayan bu süreç yalnızca hukuki bir mesele değil, ciddi bir toplumsal ve ekonomik krize dönüşmüştür. Deprem, sel, yangın gibi doğal afetlere karşı açık ara en güvenli işletmelerdir. İşletmelerimizin bir an önce açılmasını talep ediyoruz,” ifadelerini kullandı.
‘’MÜSTAKİL TURİZM KONUTLARINDA AİLELER BİR ARADA’’
Villa sahibi Özge Alkaya, yüzlerce muhafazakar ailenin en temel haklarından biri olan tatil hakkını gerçekleştiremediğini belirtip, ‘’Ailece birlikte vakit geçirmeleri zorlaştı. Tatil bir arada olup vakit geçirmek olurken, aileleri ayırıyor. Ama bizler bu tabloyu değiştirdik. Müstakil turizm konutları sayesinde muhafazakar aileler bir araya gelip, tatil yapabiliyor. Turizm konutları sadece bir konaklama biçimi değildir. Ailenin bir arada kalmasını sağlayıp mahremiyeti gözetir. Aslında birçok ailenin hayalini kurduğu birliktelikte özgür bir tatil yaşatır,’’ dedi.
‘’SORUN BÖLGE TURİZMİNE ZARAR VERİLMEDEN ÇÖZÜLMELİ’’
Fethiye Belediye Meclis Üyesi Kamil Mutlu Demirtaş, vatandaşların yaşadığı mağduriyeti anlattıklarını belirtip, ‘’Fethiye’de yaşayan bir vatandaş olarak bölge turizmimizin sorunlarının çözülmesi ve sektörümüzün gelişmesi için A’dan Z’ye ne yapılması gerekiyorsa tek yürek olarak hareket ediyoruz. Ortada ciddi bir sorun var. Bu sorunun bölge turizmine zarar vermeden en kısa sürede çözülmesini istiyor ve arzuluyoruz. Bu konuda elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Yetkililere bir kez daha seslenmek istiyorum. Bizler kaçak yapılarımıza ruhsat imar affı istemiyoruz. Bizler de bu derece mağdur eden büyükşehir kanunları ile köyden mahalleye dönen yerleşim alanlarını koruma amaçlı imar planlanmasının yapılmamasıdır.’’ diye konuştu.
”TURİZM KONUTLARI VE İŞLETMELER KAPANMAK ÜZERE”
Turizm Konutu İşletmeler Derneği Başkanı Fatih Özmen de 8 bin otel ve pansiyon, 32 bin turizm konutu ve işletmecisi kapanma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu konuda işletme ile ilgili yapılan bir çalışma mevcut. Çalışmada da son aşamaya gelindi ancak bunun yayınlanması derneklerin baskılarıyla olacak. Ankara’da en son yaptığımız görüşmelerde bu derneklerle birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Turizm Bakanlığımız, Milliyetçi Hareket Partisi genel yönetim sorumlularına kadar hepsini ziyaret ettik, tüm dileklerimizi ilettik.’’ dedi.
‘’BU ÜLKENİN EMEKÇİSİYİZ, TURİZMCİSİYİZ, GİRİŞİMCİYİZ’’
Turizm Konutu İşletmeler Derneği Başkan Yardımcısı Vahap Taşdemir ise, ‘’Kimimiz yıllarca tüm birikimini bu işe yatırdı. Ekmek parası kazanalım istedik. Fakat şu an 7464 sayılı çıkan yasa ile konutlarımızı işletemez hale geldik. Peki, suçumuz neydi bizim? İmar vardı da biz mi yapmadık? Devletin hizmet götürdüğü elektrik, su bağlandığı, vergi dairesi ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bu yapılarda ne yazık ki kaçakçı ilan edildik. Bizler bu işleri gizli saklı yapmadık, kurumlar hizmet verdi, bizler de onu kullandık, vergilerimizi son kuruşuna kadar ödedik. Bizler bu ülkenin emekçisiyiz, turizmcisiyiz, girişimciyiz. Devletimize düşen bizi cezalandırmak değil, çözüm üretmektir,’’ ifadelerini kullandı.