Okyanusu’nun ortasında, en yakın kara parçasına tam 2 bin 700 kilometre uzaklıkta yer alır. Bu nokta, 1992’de Hırvat mühendis Hrvoje Lukatela tarafından hesaplandı ve adını Jules Verne’in ‘Denizler Altında 20 bin Fersah’ romanındaki gizemli karakter Kaptan Nemo’dan aldı.
Nemo Noktası’nı bu kadar ilginç kılan şeylerden biri, buraya en yakın insanların bazen Dünya’dakiler değil, uzaydaki astronotlar olmasıdır.Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) bu noktanın üzerinden geçtiğinde, astronotlar gökyüzünde dolaşan en yakın komşular haline gelir. Kısacası, burası sadece dünyanın değil, insan uygarlığının da en tenha noktalarından biri.
UZAY ARAÇLARI BİLEREK DÜŞÜRÜLÜYOR
Nemo Noktası, sadece dünyanın en izole yeri olmakla kalmaz, aynı zamanda uzay araçları mezarlığı olarak da kullanılır. NASA, ESA, Roscosmos ve diğer uzay ajansları, kullanım dışı kalan uydularını, uzay istasyonlarını ve diğer araçlarını bu noktaya yönlendirerek okyanusun derinliklerine gömer. 1991’de düşürülen Sovyet MIR Uzay İstasyonu, buraya gönderilen en büyük uzay aracıydı. Önümüzdeki yıllarda, Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS) görevini tamamladığında, büyük ihtimalle o da Nemo Noktası’na düşürülecek.
İnsan yaşamı için son derece elverişsiz olan bu bölge, aşırı uzaklığı nedeniyle bilimsel keşifler için bile nadiren ziyaret edilir. Okyanusun derinliklerinde nelerin saklı olduğu hâlâ büyük bir merak konusu. Ancak tüm bu ıssızlığına rağmen, Mart 2024’te İngiliz kaşif Chris Brown ve oğlu Mika, Hanse Explorer adlı sefer yatıyla Nemo Noktası’na başarıyla ulaştı. 12 Mart’ta Şili’nin Puerto Montt kentinden yola çıkan ekip, 20 Mart’ta kutup noktasına vararak tarihe geçti
İNSANLIKLA EN AZ ETKİLEŞİMDE BULUNAN YER
Nemo noktası, çevresindeki sularda çok az organizma bulunmakta ve bu da onu Dünya’nın biyolojik çeşitliliği en az olan yerlerinden biri yapmakta. Buna rağmen, Nemo’nun derinliklerinde gizlenen garip ve korkunç yaratıklar hakkında bazı mitler ve efsaneler ortaya çıkmıyor değil. Bölgenin gizemi ve izolasyonuyla beslenen bu hikayeler, deniz canavarlarının veya diğer bilinmeyen varlıkların varlığını öne sürmekte. Ancak bu tür iddiaları destekleyecek hiçbir bilimsel kanıt bulunmuyor ve bunlar bir gerçek olmaktan çok, bir hikaye olarak kalmaya devam ediyor.
HİÇBİR SES DUYULMUYOR, AKUSTİK ORTAMI EŞSİZ
Nemo Noktası’nın gizemine gizem katan bir diğer unsur ise eşsiz akustik ortamı. Binlerce kilometre boyunca insan yapımı hiçbir sesin duyulmadığı bu noktayı çevreleyen derin sular son derece sessizdir ve burayı doğal su altı akustiği ve deniz canlılarının iletişimini incelemek için ideal bir yer haline getirir. Araştırmacılar, deniz yaşamının ince seslerini yakalamak için bu bölgeye hidrofonlar yerleştirdiler. Bu sayede okyanusun karmaşık ve çoğu zaman gizemli dilini daha iyi anlayabiliyoruz