Muğla’nın Menteşe ilçesinde ÇED raporu iptal edilen, mühürlenen ve yıkım kararı alınan çimento fabrikası için düzenlenen gözaltına alınan ve jandarma komutanı ile şirket patronunun ifadeleri sonucu haklarında dava açılan iki çocuk beraat etti.
Muğla’nın Menteşe ilçesindeki Bayır Mahallesi Tekağaç mevkiinde yapılmak istenen çimento fabrikasına karşı direnen bölge halkı, 8 Nisan 2023 günü şantiyeye beton mikseri taşıyan tırların önünü kesti. Jandarmanın müdahalesi ile sonuçlanan olayda 15 yaşındaki G.Ç. ve 17 yaşındaki Ç.Ö. hakkında, “görevi yaptırmamak için direnme” ve “hürriyetten yoksun kılma” suçlarından dava açıldı.
Jandarma Karakol Komutanı ile Muğla Çimento AŞ’nin sahibi Cemal Karakurt’un davacı sıfatıyla yer aldığı davada, Muğla 4. Asliye Ceza Mahkemesi gerekçeli kararını açıkladı. Mahkeme, suçun unsurları oluşmadığı gerekçesiyle iki çocuğun aklanmasına karar verdi. Kararda, bölge halkının eyleminin ölçülü olduğu da belirtilerek şöyle denildi:
“Grubun çimento fabrikasına ilişkin olarak yapılan eylem sırasında yolu kapatarak fabrika araçlarının giriş çıkışına engelleyerek iş ve çalışma hürriyetinin ihlal edildiği bildirilmiş ise de; Anayasa’nın 34. Maddesi uyarınca herkesin toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının bulunduğu, bu kapsamda sınırlı zaman dilimi içerisinde eylem yapılmasının atılı suçu oluşturmayacağı, faaliyetleri nedeniyle eylem yapılan kişi veya kurumların toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme eylemlerinin ölçülü olduğu durumlarda toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına saygı göstermesinin gerektiği, somut olayda ölçülülük sınırlarının aşıldığına ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, bu kapsamda üzerlerine atılı iş ve çalışma hürriyetini ihlal suçunun da yasal unsurları oluşmadığı anlaşıldığından atılı suçlardan ayrı ayrı beraatine dair karar vermek gerekmiş…”
İKİ ÇOCUĞU MAHKUM ETTİRMEK İSTEDİLER
Deştin Çevre Platformu Sözcüsü Haluk Özsoy, mahkemenin verdiği beraat kararından sonra yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Çimentocu Şirket Muğla Çimento AŞ Patronu Cemal Karakurt, Jandarmayla birlikte biri 15, diğeri 17 yaşındaki Deştinli iki çocuğu mahkûm ettirmek için açtığı davayı kaybetti. Daha önce şirketi protesto eyleminde bölge köylerinden 11 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınanlardan ikisi 18 yaşından küçük bu çocuklardı, gözaltına alındıktan sonra Muğla Çimento patronu Cemal Karakurt, arkadaşlarımız hakkında jandarma komutanı ile birlikte çalışma hürriyetinden yoksun kılmak ve görevini yaptırmamak için direnmek suçlarından dava açmıştı.
Köylü çocuklar çimentocu patronun ve jandarma komutanının haklarında açtığı davayı kazandı. Bildiğimiz üzere geldiğimiz son noktada mahkemeyi köylüler ve Muğla halkı kazanmış ve 2. ÇED raporunu da iptal ettirmiş olmasına rağmen, geçerli bir ÇED raporları varmışçasına “eksik tamamlayıp geleceğiz” maddesine dahil olmaya çalışıyorlar, bizlerin ve bütün Muğla’nın hukuk yoluyla edindiği bu kazanımı hukuksuz ali cengiz oyunlarıyla, yaptım oldu tavrıyla elimizden almaya çalışıyorlar. Bilirkişilerin hepsinin burada fabrika kurulması hukuksuzdur dediği bir ÇED raporunda neyi düzelteceksin? Zeytinlikleri ortadan kaldıracaksan o da suç. Dün bütün parababaları toplanmışlar ve nasıl yeşil badana yaparız, bu imkansız ve hukuksuz projeyi nasıl hukuk önünde kaybetmemize rağmen hayata geçirebiliriz, çevreci proje diye nasıl yutturabiliriz diye toplantı yapmışlar.
Çocuklara açtıkları davayı kazanmış olsalar ne kazanacaklardı? O çocuklar hapis cezası alsalar, ıslah evine gönderilseler mutlu mu olacaklardı? Evet olacaklardı ki denediler. Son gelişmelerle birlikte o dalga geçtiğimiz romantik akım yeşil çam Türk filmlerini solda sıfır bırakacak bir süreç haline geldi hakikaten. Hani kötü patronlar halka zulmeder, polis gönderir kapına evden çık yıkıyorum diye, ne mahkeme kararı dinler ne başka bir şey, hatta yeri gelince başka patronlarla da birleşirler hep beraber köylülere zulmederler, hapse attırırlar falan.Yalnız biz gerçekten yaşıyoruz bu filmi, aynı olaylar gerçekleşiyor, gülerdik hep ama doğruymuş. Yalnız unutmayın bir de güzel yanı vardır o filmlerin, çok cefa çekerler, zorlanırlar, dayak yerler, hapse girerler ama sonunda iyiler kazanır, filmin sonunda kötü patronlar değil, direnen köylüler ve halk kazanır.” İfadelerini kullandı.