Kissebükü tartışmaları Bodrum’un gündemini yıllarca meşgul etti. Turizme açılsın mı, açılmasın mı, diye. Turizm deyince yıldızlı beton yığınlarını anlayanları Allah ıslah etsin.
Kissebükü, tıpkı Akvaryum koyu gibi, Balıkçı’dan bu yana zaten turizme açıktı. Mavi yolculuğun vazgeçilemez bir uğrak yeri. Turizm çeşitliliği açısından mavi tur, dünyada eşi benzeri olmayan bir destinasyondur. Bu özgün turizme kim ki zarar verirse önce Bodrum’a, sonra da Türkiye turizmine büyük kötülük yapmış olur.
Allah’tan şimdilik Kissebükü’nü kurtardık. Burada, çabalarından dolayı Arif Yılmaz’ı rahmetle yad etmezsek büyük haksızlık yapmış oluruz. Onun mangal gibi yüreği ile yaptığı Kissebükü mücadelesi asla unutulamaz. Bugün itibariyle yapılan arkeolojik kazılar sonucu Kissebükü’nden tarih fışkırıyorsa ve mavi yolculuğa yeniden kazandırıldıysa onun verdiği canhıraş mücadelenin payı büyüktür.
Erken Bizans döneminde stratejik ve teolojik bir yerleşke olan Kissebükü’nde Doç. Dr. Hatice Özyurt’un başkanlığında yürütülen kazılar sonucu üç kilise, bir vaftizhane, iki hamam, idari ve ticari yapılar, evler, antik liman ve anıt mezarlar gün yüzüne çıkarıldı. Kazı çalışmaları devam ediyor. Velhasıl altında hazine değerinde tarih yatan Kissebükü az kalsın turizm simsarlarının doymak bilmeyen hırsının kurbanı olarak turizm, otel… gibi yaldızlı ambalajlarla beton yığınına dönüştürülecekti.
Şimdi de Kissebükü’nün tamamlayıcı bir parçası olan Adalıyalı üstünde kara bulutlar dolaşıyor. Zira burası da Kissebükü gibi hem doğal sit, hem de arkeolojik sit. Bulgular, arkeolojik ve tarihi okumalar gösteriyor ki Adalı Yalı’da da tarih fışkıracak, hele bir eşeleyin, görün çıkacak paha biçilemez değerleri. Zaten coğrafi olarak Adalıyalı’yı Kissebükü’nden ayrı düşünemeyiz. Daha açık belirteyim; Adalıyalı Kissebükü’nün kalbidir.
Nedir Bodrum’la, Kissebükü’yle, şimdi de Adalıyalı ile sorununuz? Adı üstünde hepimizden önce tarihi, kültürel ve turistik değerlerimizi koruması gereken Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mehmet Nuri Ersoy’dur. Bakan olarak atandığında sektörden gelen bir iş insanı olması hasabiyle hepimiz umutlanmıştık. Turizm gelirlerini yükseltmedeki başarısı ve uyguladığı proaktif stratejileriyle Türk turizmine kazandırdıkları yadsınamaz. Lakin bu başarıları onu layüsel kılmaz, kılmamalı. Milletin emaneti olan oturduğu Bakanlık koltuğu, Sayın Bakan’a doğal ve arkeolojik sit alanı ve mavi yolculuğun şah damarı olan Adalıyalı’yı beton yığınına çevirme hakkı vermez. Bu bir tarih ve doğa cinayetidir.
Özellikle o makamda otururken şüphe şaibe uyandıracak yatırımlar Sayın Bakan’ı, Sayın Cumhurbaşkanı’nı ve Hükümeti topyekün zora sokar. Bunun hesabını millete kimse veremez. Sonra da Bodrum bize niye oy vermiyor diye dövünür durursunuz.
Allah helalinden daha da versin, gözümüz yok. Şirketleri ve tesisleri zaten sektörün amiral gemisi. Kissebükü’nün devamı olan Adalıyalı’ya yapacağı otelle Sayın Bakan’ın başı göğe ermez. Ama Bodrum yerel turizmi ve geleneksel marka olmuş mavi yolculuk çok kan kaybeder, bu böyle biline. Denizcilerimiz için MAVİ VATAN neyse MAVİ YOL güzergahı da odur.
Görüldüğü gibi küçük bir kazı çalışmasıyla Kissebükü’nden tarih ve bir medeniyet fışkırdı. Adalıyalı’da bundan daha fazlası var. Daha fazla kazanma uğruna, baktığımızda içimizi ferahlatan Adalıyalı’nın güzelim doğası yok edilecek ve tarihi değerler betonla kapatılacak. Bu vicdansızlıktır, buna yürek dayanmaz. Sayın Bakan’ın bu yatırımdan geri adım atacağına dair umutlarımızı henüz yitirmedik. Bakınız; BAKAN ve YATIRIM… İki kelimeyi yan yana kullanmak bile insanı ne kadar rahatsız ediyor değil mi? Dört gözle Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konuya el atmasını bekliyoruz. Evvel emirde bir Bakan koltuğunda oturan bir zatın tahsisli araziler edinmesi etik açıdan büyük yanlıştır. Bunu seçim sathı mahallinde kimseye anlatamazsınız.
Tekrar ediyorum, Bodrum’un marka değeri ve turizm çeşitliliği açısından Mavi yolculuğu yaşatmak zorundayız. Adalıyalı deniz turizminin vazgeçilmezidir. Hatadan dönmek erdemdir.
Sayın Bakan geliniz Bodrum denizcisinin ve Bodrum turizminin yanında olun. Turizm bakanı olarak bu tavır size çok yakışacak. Adalıyalı’ya dokunmayın, varsın dünyalık bir oteliniz eksik olsun, vazgeçemiyorsanız başka yere kaydırın. Bu jestinizle adınız tarihe geçsin.
20.08.2024
Ahmet Karataş