Sözde küresel Microsoft arızasından hemen sonra bunun üçüncü dünya savaşı öncesi gözdağı amaçlı zaman ayarlı bir tuzak olduğunu yazmıştım.
24 Temmuz’da Amerikan Kongresi’nde yaşanan kepazelik, Microsoft arızasından sonra dünyaya ikinci meydan okumadır. Soykırımcı siyonist Netanyahu’nun bir saat boyunca ayakta alkışlanması Orta Doğu’da soykırımın ve işgallerin daha şiddetli bir şekilde devam edeceği anlamına gelir. Böylece ABD siyonizmin uşağı olduğunu bir kez daha tescillemiş oldu. Daha da önemlisi Amerikan İmparatorluğu’nun yıkılışının başlangıç tarihi 24 Temmuz 2024 olarak tarihe geçmiştir. Bu süreci artık hiçbir güç ve sermaye durduramayacaktır.
ABD’nin Prutenlerin devamı olan evanjelikler tarafından yönetildiği bilinmelidir. Dolayısıyla dini açıdan da İsraili korumak ve yaşatmakla mükelleftir. Çünkü Evanjelizm bunu emreder. Bu mezhep, sapkın emellerine ulaşmak için siyonizmin kurduğu yarı hıristiyan, yarı yahudi bir örgüttür. Bu ideolojiye göre Mesih geldiğinde Armagetton öncesi dünya iki fırkaya ayrılacak. Evanjelistler ve yahudiler bir safta, diğer milletlerin tamamı karşı safta yer alacak. Kıyamet savaşını güya Yahudiler kazanacak.
Evanjelizme göre, Siyonizmin hedefi gereği Nil’den Fırat’a kadar vaad edilmiş topraklar İsrailoğulları’nın eline geçmedikçe ve büyük İsrail kurulmadıkça İsa yeryüzüne inmeyecektir. O halde Mesih’in yeryüzüne inmesini kolaylaştırmak için İsrail’e kayıtsız şartsız destek kutsal bir görevdir.
Herkes görevini yapıyor, Müslümanlar hariç. ABD kongresine hakim olan Evanjeliklerin Netanyahu’yu alkışlamasına tepki göstereceğimize İslam dünyasının ne yapması gerektiğine odaklanmamız gerekmez miydi? Siyonistleştirilmiş ABD, inancının gereğini yaparken biz ne yapıyoruz?
Microsoft arızası; beklenen üçüncü dünya savaşı başta olmak üzere birçok gelişmenin işaret fişeğidir demiştim. Nitekim uyduruk arızadan hemen sonra katil Netanyahu koşa koşa ABD’ye gitti mi? Gitti. İşte bu Microsoft operasyonunun ikinci perdesidir. Daha doğrusu, önce ayar ve tehdit, sonra da tokat. O kendini bilmez katil destekçisi kongre üyelerinin alkışlarının her biri Gazze’nin kahraman cennetlik şehit ve gazilerine atılan tokat mesabesindedir. Olmayan İslam dünyası hala bunu göremiyorsa, Gazzeli çocukların ahı onları da yerle yeksan edecektir, bu böyle biline.
Microsoftla başlayan tiyatronun diğer perdeleri de hazırlandı. ABD’nin ileri karakolu Yunanistan ve PKK üzerinden Türkiye’ye bir tokat hazırlığı da var. Aman dikkat. Sokağı karıştırmak isteyen gezi provakatörleri sahne almaya hazırlanıyorlar. Köpek kavgası dahil, ne kadar kışkırtma ve germe argümanı varsa kullanacaklar. İçeride bir fay hattı buldukları anda tokadı basacaklar ve bize “haddini bil, boyundan büyük işlere karışma” diyecekler. Tabii bu onların planı. Allah’ın da vardır bir hesabı. Türk milleti bu filmi çok seyretti, inşallah bu tuzağa düşmeyeceğiz.
İnsanlık dışı Gazze soykırımına ortak olan ABD 24 Nisan 2024 itibariyle aslında kendi ipini çekmiş oldu. Bu kritik tarihi, bir yere not ediniz. Göreceksiniz ABD 30 yıl içinde paramparça olacaktır. Gazze’nin çığlığı ve masumların kanı ABD’yi boğacaktır. Ahanda buraya yazıyorum.
Türk Devleti ve milleti bu tehlikeyi görmelidir. Yerin dibine batasıca bu kör ve kirli siyaseti bırakın artık. Lütfen Kuvayı Milliye ruhuyla tüm Anadolu’da milli uyanış ruhunu yeniden diriltin. Zira yarın çok geç olabilir. Büyük tehlike kapıda. Her an üçüncü kurtuluş savaşına hazır olmak zorundayız. Çünkü namlular dört cepheden bize doğrultulmuş vaziyette.
Küffar, kendine ayak bağı olan Türkiye’yi halletmeden dünyayı ve Ortadoğu’yu yeniden şekillendiremeyeceğini ve haritaları yeniden çizemeyeceğini bal gibi biliyor.
Lütfen görün artık, bırakın kardeş kavgasını, A partisini, B partisini, önce vatan deyin. İstiklal Harbindeki işgal kuvvetleri bugün Güney Kıbrıs’ta, adalarda, Batı Trakya’da, Ermenistan ‘da ve Suriye’nin kuzeyi’nde mevzilenmiş durumda. İçimizdeki işbirlikçileri, etki ajanlarını beşinci kol faaliyetlerini hatırlatmaya bilmem gerek var mı?
Hala mı kayıkçı kavgası? Nerede kaldı vatan müdafaası?
Netanyahu’nun Kongre konuşmasını ve ayakta alkışlanmasını Microsoft oyunundan sonra ikinci işaret fişeği olarak göremiyorsak yazıklar olsun bize. Üçüncü perdenin Türkiye’de açılmayacağının hiçbir garantisi yok. Safları sıklaştıralım, kardeş kavgasını siyasi sürtüşmeleri bir yana bırakalım. Türkiye’nin beka davasına odaklanalım. Vesselam.