Siyasette,
“Bir bilen “
ve de,
“Bir bölen” vardır.
….
Ulu önder Atatürk,
“Bir bilen” dir.
….
Kurtuluş savaşımızın unutulmaz ismi İsmet İnönü,
“Bir bilen” dir.
….
“Bir bilen” deyimi siyasi litaratüre,
Cumhurbaşkanlığı dönemi ve sonrasında tavsiyeleri ile siyasete yön veren Süleyman Demirel ile girdi.
….
“Bir bilen” olmak zor,
“Bir bölen” olmak kolay.
….
Siyasi arenada,
“Bir bilen” yok denecek kadar az,
“Bir bölen” sayılamayacak kadar çok.
….
“Bir bilen”,
yalandan uzak, doğru ile beraber, gerçeğin peşinde yalansız bir hayat yaşar, sözü namustur.
“Bir bölen”,
hayatını yalan üzerine kurar, namusu, makamdır, paradır.
….
“Bir bilen”,
Dürüsttür, özü sözü birdir, eğilip, bükülmez,
“Bir bölen”,
Menfeati için şeytanla anlaşma yapar.
….
“Bir bilen”
ülke kurtarır.
“Bir bölen”,
ülke batırır.
….
“Bir bilen” ile her yola gidilir.
“Bir bölen” ile yol çıkmazdır.
….
Yaklaşan seçim,
” Bir bilen” ile “bir bölen” farkını gösterdi.
….
İktidar,
muhalefet olmadığı için kazanacağından emin.
Muhalefet,
kaybetmesi imkansız bir seçimi iktidara altın tepside sunuyor.
Altı ay önce;
“Altılı Masa’yı devirmem, millete ihanet etmem” diyen Meral Akşener,
masayı devirmekle kalmıyor,
umutları karartıyor,
ülkeyi kaosa sürüklüyor.
….
İnsan ister istemez;
Rahmetli Demirel’in meşhur sözünü hatırlıyor;
“Rüzgarsız havada dönen fırıldağın, mutlaka bir üfleyeni vardır”