Kahramanmaraş,
Adıyaman,
Kilis,
Şanlıurfa,
Diyarbakır,
Adana,
Osmaniye,
Gaziantep,
Malatya
Hatay….
Azrail’in ziyaretine sabah uykularında yakalandı.
7.7 şiddetindeki deprem,
sadece 10 ilimizde değil,
Ankara’dan,
Yavru vatandan hissedildi.
Suriye, Lübnan, Filistin, İsrail…. sarsıldı.
….
Azrail,
ertesi gün bir ziyaret daha yaptı,
7.6 şiddetindeki artçı,
ilk depremde yıkılmayan binaları yıktı.
….
Deprem binalarında 14 katlı binalar,
iskambilden kuleler gibi bir kaç saniye içinde yerle bir oldu.
….
Hastaneler.
….
Okullar.
….
Askeri binalar.
….
Polis evleri.
….
Havalimanı pistleri…yerle bir oldu.
….
Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraş, Gaziantep, Kırıklar çatağında yüzyıllardır beklenen, 500 atom bombası gücünde, yerin 5 km altında meydana gelen depremin 43 saniye sürmesi felaketin boyutlarını artırdı.
250 atom bombası gücündeki artçı deprem ise, dünyayı dehşete düşüren görüntülere sebep oldu.
….
Binlerce canımız öldü.
Binlerce canımız yaralandı.
Halen enkaz altında yardım bekleyen yüzlerce canlarımız var.
….
Acımız büyük.
Yaşadığımız felaketi anlatacak kelime yok.
Deprem bölgelerinden gelen her haber, her fotoğraf
yüreğimize kurşun gibi saplanıyor.
….
Deprem;
ne yazık ki;
kaçamadığımız,
engeleyemediğimiz,
yaşamak zorunda olduğumuz bir kader.
….
Ancak;
hazır olmamız halinde,
depremin zararlarını en aza indirmemiz mümkün.
Japonya örneğinde olduğu gibi.
….
Depremin,
kamu binalarına ciddi hasarlar vermesi,
yeni yapılan sitelerde, özellikle de alt katlarında market ve benzeri dükkanların bulunduğu binaların yıkılması,
ne yazık ki;
deprem gerçeğini,
ulus olarak,
ülke yönetimi olarak halen öğrenmediğimiz,
kabullenmediğimizi gösteriyor.
….
Yaşanılan felaketlerden ders almayıp,
unutmayı tercih ederek,
daha büyük felaketlere davetiye çıkarıyoruz.
….
24 Ocak 2020 de Elazığ’nın Sivrice ilçesine bağlı Çevrimtaş köyünde meydana gelen 6.8 şiddetindeki deprem, ülkemizi sarsan Kırıklar Çatağı’ndaki depremin habercisiydi.
Elezığ depremi sonrasında bilim insanları, Doğu Anadolu Fay Hattı’na dikkat çekerek, bu bölgede deprem olacağı uyarısında bulundular.
Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof.Dr. Naci Görür;
“Doğu Anadolu Fayı üzerinde Erkenek, Çelikhan, Kahramanmaraş Türkoğlu yörelerinde bundan sonraki depremlerin oralarda olacağını düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Doğu Anadolu Fay Hattı’nın 20 yüzyılda deprem ğretmediğine dikkat çeken Görür;
“”Kuzey Anadolu Fayı o yüzyılda, bir dizi 7.0 ve 7’ye yakın depremler üretti. Kuzey Anadolu Fayı böyle aktifken Doğu Anadolu Fayı üzerinde bu tür bir aktivite görülmedi. Elazığ Depremi olduğu zaman Elazığ’ın güneybatı yönüne doğru depremin enerji transfer etmesi söz konusu. Doğrultu atımlı faylar, herhangi bir yerde deprem ürettiği zaman, her iki tarafına doğru da stres transfer etmiş olabilir. Doğu Anadolu Fayı üzerinde bundan sonraki depremleri Erkenek, Çelikhan, Kahramanmaraş Türkoğlu yörelerinde olacağını düşünüyorum” demişti.
….
Bilim insanları uyarıyor.
Beştepe’nin kulakları kapalı.
Duymuyor.
Duymak istemiyor.
….
İTÜ’den profesörler, Marmara’daki fay için sualtı gözlem istasyonu kurulması gerektiğini anlatıyor.
Proje için 1,5 Milyon Euro’ya ihtiyaç var. Dahası, ekipmanın bir kısmını Fransızlar veriyor.
Sonuç, 1.5 milyon Euro bulunamadığı için proje hayata geçirilemedi.
….
1999 depreminden sonra;
Deprem Vergisi toplanmaya başladı.
50 milyar lira toplandı.
Para nerede;
AKP hükümeti açıklamasına göre;
yollara vb giderlere harcandı.
….
Adı üstünde;
“Deprem Vergisi”.
Toplanma amacı;
deprem yaralarını sarmak, gelecek depremlere karşı önlemler almak.
Hükümet parayı nereye harcıyor;
duble yollara.
….
Deprem paraları harcanmamış olsaydı,
750 binden fazla konut yapılabilirdi.
Ne yazık ki;
Deprem Vergileri buhar oldu.
….
Kahramanmaraş merkezli deprem ister istemez,
yüreklere İstanbul’da beklenen depremi düşürüyor.
Ki; bilim insanları 20 milyon insanın yaşadığı mega kentte yaşanacak 7 büyüklüğünde bir deprem etkisinin 10 kenti yıkan depremden daha büyük olacağını ifade ediyor.
….
Hükümet ne yazık ki; bugünü yaşıyor.
Yarını düşünmüyor.
Önlem almak aklına gelmiyor.
Bırakın önlem almayı,
İstanbul depremine davetiye çıkarıyor.
….
Şehrin deprem toplanma bölgeleri ranta kurban gitti, yerlerine AVM yapıldı.
Beştepe; bilim insanlarının uyarılarına kulak asmayarak,
deprem etkisini katlayacak Kanal İstabul’da ısrar ediyor.
Hasarlı binaların onarılması/yeniden yapılması için uğraş vermiyor.
….
10 şehrimizi adeta yerle bir eden ve yakın şehirlerde de yıkıma neden olan deprem sonrası ne yazık ki, kurtarma, gıda/barındırma yardımları yetersiz kaldı.
Elbette, çok yıkıcı bir deprem yaşadık, altı bin bina çöktü, yetişmek mümkün değil,
Bu da, büyük bir afete hazır olmadığımızı gösterdi.
İlginç olan, deprem bölgelerinde çok az sayıda asker görmemiz.
Mehmetçik, yağma ve talan dışında düzeni kontrol etmek için de görevlendirilebilir.
Herhalde Ankara’nın bir nedeni vardır.
…..
Yaralılar, İstanbul ve Ankara’ya getiriliyor.
Nerede milyarlarca Dolara yapılan Şehir Hastaneleri.
Demek ki,
mega hastaneler yerine,
depremde yıkılmayan güçlü, kentin ihtiyaçlarını karşılayacak küçük devlet hastaneleri inşa etmek gerekiyormuş.
10 şehrimize yıkılmayacak küçük hastaneler inşa edilmiş olsaydı, deprem yaralarını aza da olsa sarabilir, yıkılan hastanelerden çıkarılan sedyelerde yatan üzerleri naylon örtülü hasta fotoğraflarına ağıtlar yazmazdık.
….
Başımız sağolsun.
Yaralılara acil şifalar dilerim,
göçük altına yardım bekleyen canlarımızın Allah yardımcısı olsun.
….
İNANIYORUM Kİ;
ULUS OLARAK HER FELAKETTE OLDUĞU GİBİ BU FELAKETTE DE EL ELE, TEK YÜREK OLACAĞIZ.
…..
HADİ GELİN …, DEPREM MAĞDURLARINA ISINMALARI İÇİN BATTANİYE/GİYECEK, SU VE BENZERİ GIDA MADDELERİ GÖNDERELİM.