Yargılama sistemi herkesin bildiği üzere adaletin tecelli için, en önemli araçtır. Yargılama sistemi, ne kadar akışkan ve çarkları birbirine uygun olursa, sistem o kadar sorunsuz çalışır ve müdahale etmeden adalet, erişilebilir olur. Bu soyut adalet kavramının, rutin hayata yansıması, yargılama sisteminin kalitesi ile anlaşılabilir ve ölçülebilir. Adaletin, somut hayatta yaşanışı, yargılama sisteminin tüm vatandaşlara hatta tüm canlılara eşit şekilde hak dağıtımının sağlanması ile hissedilebilir olur.
Geçtiğimiz ay, Amerika Birleşik Devletleri‘nin eski başkanlarından Donald Trump’ın yargılanmasına tanıklık ettik. Bizim gibi yargılama sistemi, adamına göre muamele konusunda 70. dereceden sabıkalı bir ülkenin vatandaşları için, eski bir devlet başkanının yargılanması bir masal gibi gelirken, Amerika Birleşik Devletleri‘nde eski başkanın karar duruşmasından sonra tutuklanıp tutuklanmayacağı dahi konuşuldu . Hatta tutuklanmasına dair, yapay zekanın yaratımı tutuklama fotoğrafları paylaşıldı. Elbette ki, Amerika Birleşik Devletleri yargılama sistemine güzelleme yapmak değildir bu yazının niyeti, ki zaten ABD vatandaşlarına da sorsak, adalete erişimde kim bilir, ne denli sorunlar olduğundan şikayet edecektir. Kapitalizmin dizinde büyümüş bir ülkenin, yargılama sisteminin ideal noktada olmasını, tabii ki bekleyemeyiz. Zaten en evvela; ırkçılık sorunsalı ve bunun adalete yansımalarındaki haksızlıklardan bahsedilecektir. Ancak neresinden bakarsak; eski devlet başkanının tutuklanmasının söz konusu olduğu bir adalet sistemi en azından vatandaş gözünden işlevseldir, diyebiliriz.
Trump sanıldığının aksine, eski görevinden dolayı bir nedenden yargılanmadı. Tamamen ticari hukuka aykırılıktan dolayı hakkında dava açıldı. Kendisi eski devlet başkanlığının yanında, bir iş insanı olmakla; belki de dünyanın en ünlü insanıdır. Bu kişi, para karşılığı cinsel birliktelik yaşadığı bir kadına ödenen paraları, şirketlerinden birinden sahte şekilde masraf olarak beyan etmekten dolayı yargılanmıştır. Burada bu şirketin denetlenebilmiş olması bile, bizim gibi ülke vatandaşlarının hayallerini süsleyebilecek bir fragman niteliğindedir.
Kaldı ki, biz bunun esas filmini izleyebilecek miyiz, yargılama sistemimiz işler bir hale getirebilecek mi Türkiye’yi yönetmeye talip olanlar bunu başarabilecekler mi, hep birlikte göreceğiz.