Geçen hafta yerel basından belki de hayatımın en güzel yerel haberini okudum. Gayri ihtiyari olarak “işte bu!” demişim. Yanımdakiler “hayrola, n’oldu?” diye sorunca sevincimden konuyu onlara da anlattım.
Beni çocuklar gibi sevindiren haber şuydu; “ BODRUM BELEDİYESİ’NDEN KAÇAK YAPILARA BETON YASAĞI”
Oh be!!! İşte bu kadar basit. Nihayet yıllardır düşündüğüm kaçak yapılaşma ile en etkin, en pratik mücadele hayata geçecek.
Haberin özeti; Bodrum Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından ruhsatsız yapılara beton dökülmemesi hususunda yazı gönderilmesiydi.
Bodrum Belediyesi’nin Muğla Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’nden gelen istem yazı doğrultusunda Yarımada’da beton üretim ve döküm faaliyeti yapan firmalara gönderdiği yazı mevzuatlar ve açıklamalar faslından sonra şöyle bitiyor;
…“ Bu doğrultuda Afet Riskine Karşı Alınacak Tedbirler ve Kaçak Yapılaşmayla Mücadele kapsamında belediye sınırları içinde ruhsatsız yapılara beton dökülmemesinin önem arz etmekte olduğunu, aksi tespit edilmesi durumunda ilgili mevzuat kapsamında belediye tarafından gerekli yasal işlemler yapılacaktır.”
Atı alan Üsküdarı geçtikten sonra da olsa yetmez ama evet, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünün bu girişimiyle belediyelerimizin harekete geçmesi başlangıç olarak sevindirici. Ancak usulen bir yazı ile kaçak yapılaşma ile mücadelede başarılı olunacağını düşünmek fazla iyimserlik, hatta gaflet olur.
Çünkü bu iş o kadar kolay olsaydı bu kangrenleşmiş sorun yıllar öncesinden çözülmüş olurdu, İmar barışlarına gerek kalmazdı ve Yarımada çarpık ve kaçak yapı mezarlığına dönüştürülmezdi.
Bu iş bir talimatla çözülmüş olsaydı, üç kutsal kitabımızdaki “ÖLDÜRMEYECEKSİN” emrine rağmen, her gün binlerce insan öldürülmemiş olurdu.
O halde yapılması gereken nedir? Öncelikle belirteyim ki, bu yazının içi ve altı açık ve net olarak doldurulmalıdır.
“ Aksi tespit edilmesi durumunda “ ifadesiyle başlayalım. Yani emre aykırı işlem ve eylemi kim nasıl tespit edecek ve müeyyidesi ne olacak?
İlgili mevzuatlar yeterli olsaydı zaten bu tebliğe gerek duyulmazdı. Demek ki bir yerde boşluk veya müeyyideler zincirinin halkalarında kopukluk var.
Demem o ki; Bodrum Belediyesi özelinden devam edersek müeyyideden önce alınması gereken önlemleri ikiye ayırmak gerekir.
Birincisi; Betonu talep eden şahıs veya firma beton siparişini verirken belediyeden aldığı ruhsatı ve “şu adrese şu yasal proje kapsamında şu kadar m3 beton dökülmesi yasal olarak uygundur.” yazısını beton tesisine ibra edecek ve ondan sonra siparişi resmi kayıt altına alınacak. Bu süreci Bodrum Belediyesi yetkili personeli bizzat tesiste takip ve kontrol edecek.
İkincisi; Bu beyanın doğruluğunu test etmek, şaşırtmaların önüne geçmek için döküm işi inşaat alanında belediye personeli nezaretinde yapılacak. “Şu kadar m3 beton, şu yasal imalat alanında kullanılmıştır, yasaya aykırı durum yoktur” diye döküm onayını verecek.
Tüm bu önlemlere rağmen yanlış yapanın, kaçak yapılaşmaya vesile olanın ( betoncu, TUS, yüklenici firma ve mal sahibi) çırasını yakarım, emdiği sütü burnundan getiririm diyebileceği belediyenin elindeki caydırıcı yasal mevzuatlar nelerdir? Şayet bunlar yeterli değilse, yapılması gereken şey; belediyemizin hangi partiden olursa olsun tüm Muğla Milletvekilleriyle ortak bir çalışma yürüterek, failler, suça sebep olanlar, göz yumanlar… hakkında 10 yıla varan hapis cezaları, proje ve inşaat maliyetiyle orantılı para cezaları ve en önemlisi; beton santrallerinin kapatılıp ruhsatlarının iptal edilmesini de içeren yasa teklifi meclise sunulmalıdır.
Bu şekilde kaçak yapılaşmayla çok yönlü ve topyekün mücadele yapılamazsa, belediyeler hem günah keçisi, hem de istismar kapısı olmaya devam edecektir. Bunu bir yere not edelim. Yani garb cephesinde değişen bir şey olmayacak. Eski tas, eski hamam, ahbap- çavuş yola devam…
En acısı Belediye Başkanları ve temsil ettikleri kurum şaibe bulutlarını hiçbir zaman dağıtamadığı gibi hizmet kapısı olan belediyeler, müfettişlerin karargâhı olacak. Ey Başkanlar! Başarı, cesaret ve hizmetlerinizle ya birer kahraman olarak tarihe geçeceksiniz ya da şaibeli, yorgun ve yıpranmış bir başkan olarak köşenize çekileceksiniz. Sizce hangisi? Tercih sizin.
Cesur olun, korkmayın, hep birlikte Bodrum için yeni bir sayfa açalım.
Hoşça kalın
“ Hiçbir görmeyen( engelli), görmek istemeyen kadar kör değildir.”
İbn-i Sina