Avrupa ve Rusya’da yaşanan enerji ve güvenlik sorunlarından dolayı kış aylarında Türkiye’ye yoğun turist akını olacağını öngörmüştüm. Nitekim dediğim gibi de oldu. Antalya bölgesi şimdiden doldu.
Bodrum’un da kış turizmine hazırlanması için ilgili sektörlerin çalışmalara başlamasını önermiştim. Bodrum Olay Gazetesi’nin konuyu manşete taşıması üzerine meslek kuruluşlarından gelen açıklama veya itirafların özeti; “Bodrum kış turizmine hazır değil, tesislerin fiziki koşulları uygun değil vs.”
Neymiş efendim şimdi başlansa bile üç yıl sonra anca hazır olurmuş.
Türkçe’de buna “ipe un sermek” derler. Yahu elinizi, kolunuzu tutan mı var? Başlayın o zaman, niye duruyorsunuz? Şayet bu küresel enerji ve güvenlik sorunlarının biteceğini, bu talebin geçici olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Üstelik Türkiye her geçen gün güvenilir liman, garantör-arabulucu olma yolunda hızla ilerliyor. O halde süreç devam edecekse ayak sürümeye gerek yok, artık bu aymazlık yeter, bir yerlerden başlayın ki Bodrum’a kalıcı bir katkınız olsun, yeni nesillere de yol açmış olun.
“Bodrum kış turizmine hazır değil” hükmüne nereden vardınız? Elinizde hangi bilimsel, istatiksel veriler var? “ Bodrum Kış Turizmi” konulu hangi paneli, hangi sempozyumu, hangi çalıştayı yaptınız? Yetmedi, kış turizmini başarıyla sürdüren hangi ulusal ve uluslararası turizm merkezlerinde inceleme yaptınız, bu konuda hangi raporları hazırladınız?
BODTO, BODER, TÜRSAB ve diğer tüm ilgili kurum, oda ve dernekler size sesleniyorum; artık yeter! Birazcık kıpırdanın gari.
Bir yerden başlayalım, hala niye oyalanıyoruz? Balık kavağa çıktıktan, iş işten geçtikten sonra, ona buna fatura kesmek kolayınıza gelebilir ama uyandığınızda pazarları kaptırmış olabiliriz. Sonuçta yine kaybeden Bodrum olur.
O nedenle üstüne basa basa belirtiyorum ki başta sektördeki tesis sahipleri olmak üzere tüm paydaşlarla ve bileşenleriyle birlikte ”Arama Konferansı”yla işe başlamalıyız. Arama konferansından çıkacak sonuca göre yol haritamız ve çalışma grupları belirlenir. A’dan Z’ye bu sürecin bütçesi tespit edilir, herkes elini taşın altına koyar ve işe başlanmış olunur. Panel, sempozyum, çalıştay aşamalarından sonra alt yapı, kapasite ve pazarlama da peşinden gelir.
Allah aşkına soruyorum; bunun neresi zor, neresi imkansız? Niye kolaya kaçıyoruz, niçin kaçak güreşiyoruz? İnanıyorum ki Bodrum’da bu potansiyel ve birikim var. Yeter ki inanalım, yeter ki başlayalım.
32 yıldır Bodrum’a değer katmak için çırpınan bir hemşehriniz olarak proje ve organizasyon aşamalarında her türlü katkıya, desteğe hazır olduğumu şimdiden belirtmek isterim.
Bu işin peşini bırakmayacağım. Sadece Bodrum’un rantını yiyenlerden değil de Bodrum’ a değer katanlardan ve tüm Yarımada’yı geleceğe taşıyanlardan olmak istiyorsanız, hemen başlayın. Bodrum’a kış turizmiyle nefes aldırın ki adınız tarihe geçsin. Herkes misyonuna yakışanı yapsın.
Geleceğimizi oluşturacak her yeni gün bir önceki günden daha güzel olsun.
Hoşça kalın.