Yıllar önce Platon’un Devlet’ini okuyunca içime bir ferahlık gelmişti. Çıtayı yüksek tutmaktan mı, fazla idealist olmaktan mı, yoksa insan denen meçhulün şifrelerini çözememekten midir bilemiyorum ama yaşadığım olumsuzluklar, vefasızlıklar karşısında hayal kırıklığı yaşamışlığım çok olmuştur. Anladım ki Devlet’i okuyunca yalakalık, yalancılık, üç kağıtçılık, iki yüzlülük, riyakarlık, makam ve para hırsı… Her şey insanoğlunun yaradılışından bugüne kadar olagelmiş.
Sözü nereye getireceğim?
Siyaset, idarecilik zor iş vesselam. İyi yapsan da eleştiriliyorsun, kötü yapsan da. Muhalifleriniz pusuda yatmış sizi gözetliyor; bir yanlış yapsa da yüklensem diye… Yanlış yapmıyor mu? O zaman da iftira-dedikodu mekanizması devreye giriyor. Hele yerel siyasetçiyseniz işiniz daha da zor. Yıllardır köşe yazılarımda eleştirilerim olmuştur. Ancak niyetim hiçbir zaman bağcıyı dövmek olmamıştır. Çünkü, halkın oylarıyla yetkilendirilmişse saygı duyacaksın, konjonktüre göre zaman tanıyacaksın, yol göstereceksin, yapıcı olacaksın, hata yapsın diye fırsat kollamayacaksın. Şayet yerel yönetici yanlış yaparsa veya yaptırılırsa Bodrum kaybeder, bizler kaybederiz.
Etik ve insani kriterler çerçevesinde yapılan eleştiri ve uyarıları da Başkanlar hoş karşılayacak, bedava danışmanlık gibi algılayacak. Yalan ve iftiralarla karalanıyorsa da çıkacak, kamuoyu önünde gerçekleri müfterilerin suratına çarpacak. Zülfi yâre dokunmadan da bizim iş olmuyor. Siyasetçiler de ölçülü ve yapıcı eleştirilere karşı hoşgörülü ve sabırlı olacak.
Hep eleştirecek değiliz ya, bu hafta da güzelliklerden bahsedelim.
Bodrum Belediyesinin başarılı bir hizmetinden söz etmek istiyorum. Öyle ya, yanlış-eksik yapınca vurun abalıya oluyor da güzel şeyleri yazmak niye olmasın.
Belediye şirketi tarafından işletilen yarımadaya dengeli bir şekilde serpiştirilmiş 22 adet kafeterya- restoran var. Sanıyorum birçoğumuz buralardan hizmet almışızdır. Bu kafeteryalar kalite standardı, hizmet anlayışı, hijyen ve fiyat politikası açısından muhteşem bir performans sergiliyor.
Gerçek bu. Yaşıyoruz, görüyoruz. Halk yararlanıyor. Şimdi bunu da mı yazmayalım.
Emeği geçen idarecileri kutladım ve bazı teknik bilgiler aldım; bu işletmelerin tamamında ürün kabulünden sunuma kadar olan süreçte Tüik Gıda Kodeksi Yönetmeliğinin ilgili hükümlerince gıda güvenliği- HACCP sistemi uygulanmakta.
Peki, bu nasıl sağlanıyor? Her ay gıda mühendisi ve gıda teknikeri tarafından iç denetim, bağımsız firma tarafından da dış denetim yapılmakta. Yetmedi, her ay laboratuvar firması tarafından gıda, su, swap numuneleri alınarak doğrulama gerçekleştirilmekte. Ayrıca bağımsız firma denetçileri tarafından her ay habersiz gıda güvenliği- HACCP denetimleriyle tüm kafeteryalara puan verilmektedir. 100 üzerinden verilen bu puanlara bakıldığında 2021 yılında sadece bir kafede 72,5, diğer kafe restoranların tamamında puanlar 94-98 arasıdır.
Bu sonuç, gerçekten mükemmel bir başarı demektir. Geçmiş yılların Muğla bölgesi ve Türkiye genel ortalamasının üstündedir. Şimdi bunu yazmayalım mı? Bodrum adına gurur duymayalım mı?
Ayrıca haberi olmayanlara duyurmuş olayım.
Hemşehrilik bilinci ve ayrıcalığı adına BODRUMAPP uygulaması var. Yani ikametiniz Bodrum’da ise bu uygulamayı telefonunuza indiriyorsunuz, gittiğimiz Bodrum Belediyesi’ne ait kafe ve restoranlarda yüzde 5 ile yüzde 30 arasında indirim hakkına sahip oluyorsunuz.
Bu güzel çalışmayı kutluyorum, farklı alanlarda halka dokunan, istismara kapalı doğrudan sonuç alıcı hizmetlerin çoğalmasını ümit ediyorum.
Ancak bir çekincemi de belirtmek isterim. Bodrum Belediyesi bünyesindeki kira ve fiyat avantajlı bu tesislerin karşısında astronomik kiralarla ayakta durmaya çalışan aynı işi yapan işletmeci esnafını da düşünmek gerekiyor.
Kamu-iktisadi kuruluşlarının ana amacı para kazanmak değil, yol açmak ve piyasa fiyatlarını tatlı bir rekabetle dengelemektir. O nedenle esnafı da kollamak adına bu işletmelerin sayısının yeterli olduğunu düşünüyorum. Artık çalışmaların mevcut fiziki koşullarını iyileştirmeye ve verimi arttırmaya yönelik olması gerekir.
Hoşça kalın, mutlu olun.