İnsan yaşamı için oksijenden sonra en önemli öge sudur. Hiçbir şey susuz yaşayamaz. İnsan besin almadan haftalarca yaşayabilir. Susuz ancak birkaç gün yaşayabilir. Canlıların yaşaması için hayati bir öneme sahip olan su tatsız, kokusuz ve renksiz bir besin maddesidir. Su temel enerji kaynağıdır. Su vücudun her hücresinde enerji üretir ve yaşam gücü verir. Ayrıca, su vücutta biriken zehirli maddeleri atar, vücudun ısı dengesini de sağlar.
Suyun Vücutta işlevleri:
· Su dünyadaki diğer bütün içeceklerden daha kolay bulunabilir ve hiçbir yan etkisi yoktur
· Hücre içi maddelerin işlevlerini rahat yapmasını sağlar
· DNA hasarını önler ve onarım mekanizmalarının daha iyi çalışmasına yardımcı olur
· Bütün besinlerin, vitamin ve minerallerin temel çözücüsüdür. Vücutta besinleri küçük parçalara ayırır, sindirimlerinde ve son metabolik aşamalarında görev yapar.
· Besinlere enerji verir ve parçalanan besinler sindirim sırasında bu enerjiyi vücuda aktarır. Susuz yenen yemeğin vücut için hiçbir enerji değeri yoktur
· Su, besinlerdeki gerekli ögelerin emilimini artırır
· Besin ögelerinin vücuda taşınmasına yardımcı olur
· Hücreye ulaşan su, o hücreye oksijen verir ve atık gazları vücuttan atılmaları için akciğerlere taşır
· Vücudun çeşitli bölgelerinden zehirli atıkları toplar ve atılmaları için karaciğer ya da böbreklere taşır
· Eklem boşluklarında kayganlığı sağlayan temel maddedir
· Omurgadaki diskleri “şok emici su yastıkları”na dönüştürür
· Bağırsakları en iyi çalıştıran yağlayıcı maddedir, kabızlığı önler
· Kalp ve beyin damarlarında pıhtılaşmayı önler
· Vücudun soğutma (terleme) ve ısıtma (elektrik) sistemleri için vazgeçilmezdir
· Düşünme başta olmak üzere, bütün beyin işlevleri için elektriksel enerji verir
· Serotonin ve diğer nörotransmitterlerin (sinir ileticileri) üretimini sağlar
· Melatonin de dahil olmak üzere, beyinde üretilen bütün hormonların yapımı için gereklidir
· Çalışma verimini artırır ve dikkati sağlar
· Stres, gerginlik ve depresyonun hafiflemesine yardımcı olur
· Uykuyu düzenler, yorgunluğun giderilmesine yardımcı olur
· Cildi yumuşatır ve yaşlılık belirtilerinin azalmasına yardımcı olur
· Gözlere canlılık ve parlaklık verir, glokomdan korunmayı sağlar
· Vücutta enfeksiyon ve kanser hücrelerinin geliştiği bölgelerde bağışıklık sistemini güçlendirmek için yardımcıdır
· Kanı sulandırır ve pıhtılaşmayı önler
Hücrelerin yaşamsal görevlerini, bedenin işlevlerini yerine getirmesi için vücudun su dengesinin korunması gerekir. Sağlıklı bir birey günde idrarla 1500 ml, deri yoluyla 500 ml, dışkı ve solunum ile 300’er ml olmak üzere toplamda yaklaşık 2,5 lt su kaybedilmektedir. Bu nedenle kaybedilen suyun yerine konması şarttır. İnsan bedeninde dehidrasyon yani susuzluk durumunda kullanılacak bir su deposu yoktur. Bu nedenle gün boyunca düzenli olarak su içilmesi gerekir.
Çocuğun günlük su ihtiyacı
Vücutta normal sıvı dengesinin korunması için alınması gereken su miktarı, vücut yüzeyine göre hesaplanır ve her 100 kaloriye 100 ml sıvı verilmesi normal kabul edilir.
Aslında, çocuğun ihtiyacı olan su miktarı yaşa göre değişir.
Doğumu izleyen ilk 3 günde bebeğin beden ağırlığı ortalama 3 kg.’dır. Günlük su gereksinmesi kilogram başına ortalama 100 mililitredir. Toplam günlük su gereksinimi 300 mililitredir.
10. günde beden ağırlığının kilosu başına su gereksinmesi 125-150 mililitre arasında değişir. Günlük toplam su gereksinmesi 400-480 mililitredir.
3. ayda ortalama kg başına su gereksinmesi 140-160 mililitre arasında değişir.
Günlük toplam su gereksinmesi 756-864 mililitredir.
Günlük su gereksinmesi gittikçe artarak 12 yaşında 1,5 litreye çıkar
• 1-3 yaş: 1.3 litre,
• 4-8 yaş : 1.4 litre,
• 9-13 yaş: Kızlarda 2.1 litre, erkelerde 2.4 litre,
• 14-18 yaş: Kızlarda 2.3 litre, erkeklerde ise 3.3 litre, su içilmesi gerekir.
Anne sütünün %87’si sudur ve ilk 6 ay bebeğin tüm gereksinimlerini karşılar. Anne sütü alamayan ve Mama ile beslenen bebeklere de dışarıdan su verilmesi gerekmez. Çünkü, bebeklere verilen mamalar uygun şekilde hazırlandıklarında çocuğun su ihtiyacını karşılamaktadır.
Çocuk yaklaşık iki saatte bir tuvalete gidiyorsa, idrarı kokusuz, açık renkli ise sorun yok demektir. Az su içen çocukta ise idrar rengi koyudur.
Susuzluk hissi olan çocuk ağlar. Annesi çocuğun acıktığı düşünülerek tekrar mama verir ve çocuğun susuzluğu daha da artar. Bu nedenle çocuğun verdiği işaretleri iyi okumak gerekir.
GENEL OLARAK BİR ÇOCUKTA SUSUZLUK BELİRTİLERİ:
• Susama hissi
• Vücut ısısının artması
• Cilt, ağız içi ve dilde kuruluk
• Cilt gerginliğinde azalma
• Kilo kaybı
• Yorgunluk
• İdrar çıkışında azalma
• Huzursuzluk ve halsizlik
• Kalp atımının ve soluk alıp vermenin hızlanması
• Bilinç değişiklikleri.
Anneler /Babalar için su
Yetişkinler için de su vazgeçilmez bir maddedir. Su en güzel detoks aracı en iyi öksürük şurubu ve en iyi cilt yumuşatıcıdır, yani muhteşem bir şifa aracıdır. Suyun içine bir kaç demet maydanoz ve bir iki dilim limon ekleyerek hem tadını hem de faydasını artırabilirsiniz. Sabah uyandığımız anda içilen bir bardak limonlu-maydanozlu su metabolizma hızını arttırır ve gün içinde enerjik hissetmenize neden olur. İçeriğinde bulunan antioksidanlar, pektin ve C vitamini sayesinde de yağ yakımını hızlandırarak kilo vermenize yardımcı olur. Bu su karışımı vücuttaki ödemi atmak için de kullanılabilir. Bol idrara çıkarıyor. Bu nedenle her gün içmek böbrekler için zararlı olabilir, belki sadece haftada iki gün içmek uygun olabilir.
Ağız bakımı için de limon yararlı. Limonun içinde bulunan sitrik asit antibakteriyel özellik göstererek ağız kokularını önler ve ağız içi yaralarını iyileştirir. Aynı zamanda barındırdığı asitler ile diş eti ve diş minesine zarar vermeden dişleri temizler.
Su içtiğiniz zaman susuzluk ve açlık duygularını ayırt edebilirsiniz. Kilo vermenin en iyi yolu su içmektir. Düzenli aralıklarla su için ve sıkı bir rejim yapmadan zayıflayın. Acıktığınız zaman aşırı yememeli, ama susadığınızda suyunuzu içmelisiniz.